Çok sayıda Alman milletvekili Angela Merkel'e perşembe günü gerçekleştireceği Türkiye ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı net bir tavır alması çağrısında bulundu. Vekiller Başbakan Merkel'den ziyareti sırasında son dönemde Türkiye'de giderek artmakta olan insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak sözünü sakınmamasını istedi.


Federal Hükümet İnsan Hakları Sorumlusu ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Bärbel Kofler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la "diplomatik olarak baş etmenin zor olduğunu" söyledi. Kofler, Angela Merkel'e Türkiye'de insan haklarının durumuna açıkça vurgu yapması çağrısında bulundu. Bärbel Kofler, görüşmüş olduğu Türk parlamenterlerin kendisine "Erdoğan'la açık bir biçimde konuşulması ricasında bulunduğunu" dile getirdi.

Federal Alman Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) milletvekili Norbert Röttgen ise yaptığı açıklamada "Türkiye’nin başkanlık sistemine geçtiği takdirde Avrupa'ya siyaseten veda edeceğini" söyledi.

Türk kökenli vekillerden söz birliği

Federal Alman Parlamentosu'nda temsil edilen her bir partiden Türk kökenli milletvekilleri de Başbakan Merkel'e Erdoğan'a karşı belirgin bir duruş üstlenme çağrısı yaptı.

Sosyal Demokrat Partili Cansel Kızıltepe Merkel'in "anayasa değişikliği referandumu ve parlamenter demokrasinin tehdit altında bulunuyor oluşuyla ilgili net bir tavır benimsemesi gerektiğini" söyledi. Kızıltepe, Merkel'in Erdoğan'a "duymak istediği şeyleri söylememesi gerektiğinin" altını çizdi.

Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) tek Türk kökenli milletvekili olan Cemile Giosouf da benzer bir açıklama yaptı. Göttinger Tageblatt'ın haberine göre Giousouf, "Sorunların ne olduğu ortada. Başbakan Merkel'in bunları dile getireceğini zannediyorum" dedi. Merkel'in "bu hassas mevzuyla ilgili doğru politikacı" olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekleyen Giosouf, "Şu anda Avrupa'nın siyasi sahnesinde daha iyi bir diplomat yok" dedi.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ise Merkel'e ziyareti esnasında Türkiye'deki sivil toplum örgütlerine açıkça destek vermesi çağrısı yaptı. Özdemir, 'Heilbronner Stimme' ve 'Mannheimer Morgen' gazetelerine açıklamasında, "Merkel'in Türkiye seyahati Almanya'da bir 'çalışma ziyareti' olarak isimlendiriliyor. Ancak Erdoğan'ın bu ziyareti gelecek referandum için kendi lehine kullanacağının herkes farkında" dedi. Yeşiller Partisi milletvekili Özcan Mutlu ise "Başbakan, ziyaretinin Türkiye'de kısa süre sonra gerçekleşecek başkanlık referandumu için destek olarak algılanmasına sözcükler ve fiillerle engel olmalı" dedi.

Sol Parti (Die Linke) milletvekili Sevim Dağdelen ise Merkel'in Türkiye ziyaretini "tamamiyle yanlış bir zamanda" gerçekleştirdiğini savundu. Dağdelen, anayasa değişikliği referandumu öncesinde gerçekleşen bu ziyaretin "Erdoğan'a seçim kampanyası yardımı olarak yorumlanabileceğini" vurguladı.

DİTİB'i gündeme getirme çağrısı

SPD Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Rolf Mützenich, Angela Merkel'e ziyareti esnasında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) yöneltilen muhbir imam suçlamalarını da gündeme getirme çağrısı yaptı. Mützenich, "Merkel Türkiye içi çatışmaların DİTİB vasıtasıyla Almanya'ya taşınmasına müsamaha gösteremeyeceğimizi açıkça ortaya koymalı" dedi. DİTİB geçen hafta, Ankara'ya Fethullah Gülen yapılanmasıyla ilgili bilgi notları gönderildiğini teyit etmiş, ancak casusluk  suçlamalarını reddederek bu imamların hata yaptığını açıklamıştı.

Angela Merkel perşembe günü Ankara'ya gidecek. Bu, Merkel'in 15 Temmuz darbe girişiminden beri gerçekleştireceği ilk Türkiye ziyareti olacak.

© Deutsche Welle Türkçe