Almanya Başbakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel salı günü Essen'deki parti kongresinde dokuzuncu kez genel başkanlığa seçildi. Oylamaya tek aday olarak katılan Merkel, oyların yüzde 89,5’ini aldı.

Partisinin 17 yıldır genel başkanlık görevini sürdüren Merkel, böylece 2004 yılındaki yüzde 88,4’lük oy oranının ardından şimdiye dek en düşük destek aldığı ikinci sonucu elde etmiş oldu.

62 yaşındaki Merkel 2014 yılındaki genel kongrede ise delege oylarının yüzde 96,2'sini alarak genel başkanlığa seçilmişti. Ancak bu sonuç mülteci krizinden önce idi. Mülteci krizi sonrası Merkel'e parti içinde de eleştiriler yöneltilmişti.

2017'de yeniden başbakan adayı

2017 yılında yapılacak genel seçimlere CDU’nun başbakan adayı olarak katılacak Merkel, oylama öncesi kongrede delegelere hitaben yaptığı konuşmada partisinin seçim programı hakkında bilgi verdi.

Mülteci sayısına bir sınırlama getirileceğini söyleyen Merkel, “2015 yazı sonunda yaşanan durum bir daha yaşanamaz ve yaşanmamalı” diye konuştu.

Konuşmasında burka tartışmalarına da değinen Merkel, yüzü tamamen örten peçeli çarşafın yasaklanmasından yana olduğunu ifade etti. 

Türkiye ile yapılan mülteci anlaşması

Merkel, güçlü bir ekonomi, istihdam güvenliği, toplumun birliği ve hukuk devletinin üstünlüğünü partisinin temel değerlerini olarak saydı. Merkel, parti delegelerine kendisini Başbakanlık görevinde de desteklemeleri çağrısında bulundu.

Almanya Başbakanı “Sizler bana yardım etmelisiniz. Kimse işleri tek başına iyi yöne çeviremez” diye konuştu.

Merkel konuşmasında, Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasına da değindi ve bu anlaşmanın Kuzey Afrika ülkeleri ile benzer anlaşmalara bir örnek teşkil ettiğini kaydetti.

“Amaç yasadışı göçü durdurmak, insanların hayatını kurtarmak, insan kaçakçılarına engel olmak ve kaynak ülkelerde gelecek perspektifi açabilmek” diye konuşan Angela Merkel, iltica başvurusu reddedilenlerin ülkelerine geri dönmeleri gerektiğinin de altını çizdi.

Almanya’da mültecilere yönelik yapılan çalışmaları öven Merkel, Avrupa’da ortak bir iltica politikası için daha fazla çaba gösterilmesini talep etti.