Avrupa Birliği (AB) liderleri, Brüksel'deki iki gün süren zirvede Doğu Akdeniz'deki tartışmalı sularda süren sondaj çalışmalarından sorumlu olduğu gerekçesiyle yaptırım uyguladığı Türk şirketleri ve vatandaşları listesine yenilerinin eklenmesine karar verdi.

Sonuç bildirgesinde, en geç Mart 2021'e kadar AB ile Türkiye ilişkilerinin durumu ve bundan sonrasına ilişkin seçeneklerle ilgili rapor hazırlanması istendi.

AB liderleri, Türkiye ve Doğu Akdeniz konusunu ABD ile eşgüdüm içerisinde yürütmek istediklerini de ifade etti.

Fransa'nın Avrupa İşleri Bakanı Clement Beuaune, "Konsey, Türkiye'nin 'tek taraflı eylemleri ve provokasyonları' karşısında yaptırımlar getiriyor" dedi.

Ancak, zirveyle ilgili yapılan yorumlarda, başta Yunanistan ve Fransa olmak üzere bazı ülkelerin daha geniş kapsamlı ekonomik yaptırım uygulanması çabalarının karşılık bulmadığı belirtiliyor.

Reuters haber ajansına konuşan Fransız bir yetkili, alınan kararların şu aşamada Türkiye ile "bozulan duruma bir yanıt olduğunu" belirtti.

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut da, sonuç bildirgesine ilişkin, "AB Konseyi, Mart ayına kadar bir rapor sunulmasını bekliyor, orada karar alınması bekleniyor. Burada gerilimin azaltılması ile ilgili bir beklenti var" dedi.

AFP konuyla ilgili haberinde, çıkan kararın Yunanistan'da "hayal kırıklığı yaratacağı" yorumunu yaptı.

Türkiye'den tepki: "Kararlar yanlı ve hukuka aykırı"

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada ise, "Özellikle Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ege ve bölgesel konularda, esasen AB'nin büyük kesiminin de benimsemediğini bildiğimiz, ancak dayanışma ve veto baskısıyla 10 Aralık AB Zirvesi Sonuçlarına konulmak zorunda kalınan yanlı ve hukuka aykırı tutumu reddediyoruz" denildi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de Twitter hesabından yaptığı açıklamada, AB zirvesinden çıkan kararları "yanlı ve hukuka aykırı" olarak nitelendirerek reddetti, "Bu yaklaşım gerçek bir Avrupa vizyonundan uzaktır" dedi.

Merkel: Silah ihracatını ABD ile görüşeceğiz

Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirve sonrası düzenlediği basın toplantısında, Yunanistan'ın talebinin ardından AB liderlerinin, NATO müttefikleri ve Washington ile Türkiye'ye silah ihracatını durdurmayı görüşeceğini açıkladı.

Merkel, "Biz ... silah ihracatı ile ilgili soruların NATO içinde nasıl tartışılması gerektiğini konuştuk. Türkiye konusunda ABD'deki yeni yönetim ile eşgüdüm halinde ilerlemek istediğimizi söyledik" dedi.

AB ve NATO, Ocak ayında ABD başkanlığı koltuğuna oturacak Joe Biden ile göreve geldikten sonra bir zirve planlıyor.

AB istatistik ofisi Eurostat'a göre, AB 2018 yılında Türkiye'ye sadece 45 milyon euro (54,53 milyon dolar) değerinde füzeler dahil olmak üzere silah ve mühimmat ihracatı yaptı, ancak hava araçları birkaç milyar euro tutarındaydı.

İsveç merkezli Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne (SIPRI) göre, 2015-2019 arasında Türkiye'ye en fazla silah ihracatı yapan ülkeler ABD, İtalya ve İspanya idi.

AB hükümetleri Ekim 2019'da Türkiye'ye silah satışlarını sınırlandırdı ancak Blok bazında bir yasak getirmedi.

Ek yaptırım listesi

AB sonuç bildirgesinin Türkiye ile ilgili bölümünde Konsey'den 11 Kasım 2019'da kabul edilen kararlar çerçevesinde "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yetkisiz bir şekilde gerçekleştirdiği sondaj faaliyetleri nedeniyle yeni kısıtlayıcı önlemlerle ilgili ek listeler hazırlaması" istendi.

AFP'ye konuşan bir diplomat, "Belirlenen önlemler bireylere yönelik yaptırımlar olacak ve Türkiye'nin faaliyetlerini sürdürmesi halinde ek önlemlerin alınmasına da karar verilebilecek" dedi.

Wall Street Journal gazetesi, yeni yaptırım listesine Türkiye'den altı civarında yetkilinin eklenmesinin ve önümüzdeki birkaç hafta içerisinde de uygulamaya sokulmasının planlandığını bildirdi.

AB Konseyi'nin Kasım 2019'da aldığı karar, Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerine katılan kişi ya da kuruluşlara seyahat kısıtlaması ve varlıklarının dondurulması gibi yaptırımlar uygulanmasını öngörüyor.

2019'da yapılan Konsey toplantısında Kıbrıs'ın egemenlik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bazı isimlerin AB ülkelerine girişi yasaklandı ve bazı şirketlerle birlikte mal varlıkları donduruldu.

Ayrıca AB üyesi ülke vatandaşlarının da bu kişi ve şirketlere fon sağlaması yasaklandı.

Şubat 2020'de de listeye Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yöneticileri Mehmet Ferruh Akalın ve Ali Coşkun Namoğlu eklendi. Akalın ve Namoğlu'na AB ülkelerine giriş yasağı kondu ve bu ülkelerdeki malvarlıklarının dondurulması kararı alındı.

Sonuç bildirgesinde, AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi ile Avrupa Komisyonu'ndan AB ile Türkiye arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin durumu ve "en geç Mart 2021'de yapılacak olan AB Konseyi'nde değerlendirilmek üzere bahsi geçen kararın kapsamının genişletilmesi de dahil olmak üzere bundan sonrasına ilişkin seçeneklerle ilgili rapor hazırlaması" istendi.

ABD ile eşgüdüm vurgusu ve Kıbrıs çağrısı

Kararın Türkiye ile ilgili bölümünün son kısmında, AB'nin bu konudaki çabalarını ABD ile eşgüdüm içerisinde yürütmek istediği de ifade edildi.

Kararda, "AB Türkiye ve Doğu Akdeniz'deki durumla ilgili konuları, ABD ile koordine etmenin yollarını arayacak" denildi.

Ayrıca, Kıbrıs konusunda da AB liderlerinin adanın yeniden birleşmesi için Birleşmiş Milletler çatısı altındaki görüşmelerin hızlı bir şekilde yeniden başlanmasına destek verdiği belirtilerek, Türkiye'den de aynısının beklendiği vurgulandı.

Sonuç bildirgesinde, Türkiye'ye "göçmen akınını sorumlu bir şekilde yönetmesi ve insan kaçakçılığı şebekeleriyle mücadele etme çabalarını artırması" çağrısı da yer aldı.

Zirve öncesinde Yunanistan ve Fransa gibi ülkeler, Türkiye'ye daha sert ekonomik yaptırımlar uygulanması gerektiğini savunuyordu.

Başını AB dönem başkanı Almanya'nın çektiği ve İtalya ile İspanya gibi önemli ülkelerin de yer aldığı diğer grup ise Türkiye ile angajman politikasının devam ettirilmesi için alınması gereken yaptırım kararının dengeli olmasında ısrar ediyordu.