Taliban'ın Afganistan'ın 34 vilayetinden 14'ünde kontrolü sağlaması üzerine, ABD Büyükelçilik çalışanlarını tahliye etmek üzere özel birliklerini Kabil'e sevk etti.

3 bin askerden oluşacak birliğin ilk unsurları Kabil'deki uluslararası Hamid Karzai Havalimanı'na ulaştı.

CBS'e konuşan ABD Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili, 24 saat içerisinde geri kalan askerlerin de ulaşacağını aktardı.

Bakanlık kaynağı, 30 gün içerisinde Kabil'in Taliban tarafından kuşatılabileceği öngörüsünü de yineledi.

İngiltere ve Almanya da Kabil'deki büyükelçiliklerinde personel sayısını minimuma indirme kararı aldı. Danimarka ve Norveç ise büyükelçiliklerini tümüyle kapatacaklarını belirtti.

Fransa, Taliban'ın tehdidi altındaki Afgan insan hakları savunucularını ülkeye almak için olağanüstü çaba gösterileceğini kaydetti.

Afganistan'da hızla ilerleyen Taliban güçleri son olarak Pul-i Alem kentine girmişti. Pul-i Alem, başkent Kabil'in yaklaşık 65 kilometre güneyinde bulunuyor. Böylece Taliban Afganistan'ın 34 vilayetinden 14'ünde kontrolü sağlamış oldu.

BBC'ye konuşan Logar Vilayet Meclisi'nin iki üyesi, Pul-i Alem'in Taliban güçlerinin eline geçtiğini doğruladı. 

Taliban güçlerinin Pul-i Alem Emniyet Müdürlüğü binasına girdiği, şehrin bazı bölümlerinde yoğun çatışmaların sürdüğü bildiriliyor. 

Uruzgan vilayetinin de Taliban'ın kontrolüne geçtiği yolundaki haberler ise henüz resmi kaynaklarca doğrulanmadı. 

Öte yandan Taliban güçleri, Herat kentini savunmak için silahlı hareket başlatan eski komutan İsmail Han'ı "yakaladıklarını" duyurdu. 1980'lerde Sovyet güçlerine karşı savaşan İsmail Han, kenti savunmak için sivil halkı harekete geçirmişti.

BM'den 'Sınırları açın' çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM), Afganistan'ın komşularına hitap ederek Taliban saldırılarından kaçan sivillere sınırlarını açmaları çağrısında bulundu. Dünya Gıda Programı (WFP) ülkede gıda kıtlığı riskine işaret etti.

Uluslararası yardım kuruluşu Save the Children (Çocukları Kurtarın), ülke içinde Taliban saldırılarından kaçarak başkent Kabil'e sığınan on binlerce kişi arasında 72 bin çocuğun da bulunduğunu duyurdu.

Kandahar ele geçirilmişti

Taliban daha önce de Afganistan'ın en büyük ikinci şehri Kandahar'ı ele geçirmişti. 

Bir zamanlar Taliban'ın kalesi olan Kandahar, önde gelen bir ticaret merkezi ve stratejik önemi yüksek bir kent. 

Taliban Perşembe günü ülkenin en büyük üçüncü şehri Herat'ta ve başkent Kabil'e yaklaşık 150 kilometre mesafedeki stratejik açıdan önemli Gazni vilayetinin merkezi Gazne'de de kontrolü sağlamıştı.

Afganistan Genelkurmay Başkanı General Veli Muhammed Ahmedzai Çarşamba günü görevden alınmıştı. Ahmedzai göreve Haziran ayında gelmişti.

BBC Güney Asya Editörü Anbarasan Ethirajan, "Taliban'ın ilerleme hızı deneyimli askeri analistleri bile şoka uğrattı" yorumunu yaptı.

Afganistan hükümetinden bir kaynak, Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada, ülkede şiddetin son bulması karşılığında Taliban'a iktidarı paylaşmayı önerdiklerini söylemişti. Hükümetten ise bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadı.

Taliban'dan kaçan binlerce kişi, Kabil'deki derme çatma kamplarda yaşıyor.

Kandahar neden önemli?

Kandahar sahip olduğu uluslararası havalimanı, tarımsal ve endüstriyel üretimi ile ülkenin ana ticaret merkezlerinden biri olması nedeniyle stratejik olarak önemli kabul ediliyor. 

Taliban'ın doğduğu yer olan Kandahar'ın ele geçirilmesi, örgüt için büyük bir motivasyon anlamı taşıyor.

Merkezin kontrolünü sağlamadan önce birkaç haftadır şehrin kenar mahallelerine saldıran Taliban birlikleri, Çarşamba günü şehirdeki hapishaneyi ele geçirmiş ve militanlarını şehre salmıştı.

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan bir bölge sakini, hükümet güçlerinin toplu halde kentin dışındaki bir askeri tesise çekildiğini söyledi.

ABD ve İngiltere tahliye için ülkeye asker gönderiyor

Bu gelişmelerin ardından, ABD, Kabil Büyükelçiliği'nden personelinin tahliyesi için ülkeye yaklaşık 3 bin, İngiltere de vatandaşlarının tahliyesi için 600 asker göndereceğini açıkladı. 

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price gazetecilere verdiği demeçte, Büyükelçiliğin Afganistan'daki mevcudiyetinin güvenlik durumu nedeniyle azaltıldığını ve sadece bulunması zaruri kişilerin kalacağını söyledi.

Fakat Kabil'deki Büyükelçiliğin mevcut konumunda açık kalacağını kaydetti. 

Price, "Bu terk etmek değil. Bu bir tahliye değil. Bu toptan çekilme değil. Bu, sivil ayak izimizin boyutunun azaltılması" dedi.

Pentagon Sözcüsü John Kirby, ABD güçlerinin bir veya iki gün içinde Kabil'de olacağını ve havaalanında konuşlanacağını söyledi.

ABD Kabil Büyükelçiliği de bugün Amerikan vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısını yineledi. Elçiliğin internet sitesinde yayımlanan açıklamada, ABD vatandaşlarının derhal, bulabilecekleri ticari uçuşlarla Afganistan'ı terk etmeleri istendi.

Ülkeye gönderilecek olan İngiliz askeri personelin, İngiltere vatandaşlarının yanı sıra Afgan personel ve tercümanların tahliye edilebilmesi için koruma ve lojistik destek sağlayacağı belirtiliyor.

Cuma günü İngiltere Dışişleri Bakanlığı tüm İngiliz vatandaşlarına ülkeyi terk etmelerini tavsiye etmişti.

Ülkede halen 4 bin İngiliz vatandaşının olduğu tahmin ediliyor.

Birleşmiş Milletler'e göre Afganistan'da son bir aydaki çatışmalarda 1000'den fazla sivil hayatını kaybetti.

ABD, Rusya ve Çin'den ortak açıklama

ABD, Rusya ve Çin; Afganistan'da askeri güç kullanımı yoluyla dayatılan hiçbir hükümeti tanımayacaklarını duyurdu. 

Katar'ın başkenti Doha'da yapılan görüşmelerin ardından yayınlanan ortak açıklamada, Afganistan için acilen barış sürecinin hızlandırılması çağrısı yapıldı. 

Avrupa Birliği (AB) Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Taliban'ı, ülkenin askeri güçle ele geçirilmesi ve bir İslam Emirliği kurulması durumunda, uluslararası toplum tarafından yalnız bırakılacağı konusunda uyardı. 

Açıklamada, Kabil'deki hükümete desteğin, barışçıl ve kapsayıcı bir çözüme, ve kadınlar ile azınlıklar dahil tüm Afganlara saygı gösterilmesi şartına bağlı olacağı belirtildi.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da, Taliban'ın yönetimi ele geçirmesi, Şeriat uygulaması ve Afganistan'ı bir halifeliğe dönüştürmesi halinde, yılda yarım milyar dolarlık yardıma son verileceğini söyledi.