Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, ABD'de devam eden Halkbank davasıyla ilgili birkaç koldan strateji yürüttüklerini açıkladı. TBMM KİT Komisyonu'nda soruları yanıtlayan Arslan, dava için ABD'nin en önemli ve en iyi hukuk firmalarından biriyle çalıştıklarını, ayrıca banka içerisinde de 30 kişilik bir heyet kurduklarını söyledi. ABD'deki yabancı devlet yargı bağışıklığı yasasına göre yabancı devlet organlarının ABD'de yargılanamayacağını, Halkbank'ın da bu yasaya tabi olduğunu belirten Arslan, “Bu savunmamız kabul edilirse dava düşer. Bununla birlikte diğer yandan da savcılıkla temas hâlindeyiz. Acaba dava bitmeden de birtakım anlaşma zeminleri olabilir mi, diye. Onu da başka bir ekip üzerinden yönetmeye çalışıyoruz” dedi.

Arslan, Halkbank'ı ilgilendiren ilk davanın eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla'nın tahliye edilmesiyle sonuçlandığını, Halkbank'a yönelik kurumsal davanın ise devam ettiğini anlattı. Bu davada da henüz esastan duruşmalara geçilmediğini belirten Arslan, “Orada bir takım yasal imkanları kullanmak istiyoruz. ABD'nin en önemli, en iyi hukuk firmalarından birisiyle çalışıyoruz. Firmada, aralarında New York Barosu'na kayıtlı Türk arkadaşlarımız da var. Banka içinde yaklaşık 30 kişilik bir heyet kurduk, bu heyetin tamamen amacı bu davayı yürütmektir. Savcılıktan hâlâ bize verilmeyen deliller var, onları da istedik” dedi.

TEMAS HALİNDEYİZ

Osman Arslan, yargı bağışıklığı taleplerinin lehte sonuçlanmaması halinde durdurulmuş olan dava ve duruşmaların bölge mahkemesinde devam edeceğine işaret ederken, “Biz, bir taraftan da bu davaya ciddi bir şekilde savunma hazırlıyoruz, güçlü bir savunma stratejisi geliştirmeye çalışıyoruz. Öte yandan savcılıkla temas halindeyiz, acaba dava bitmeden de birtakım anlaşma zeminleri olabilir mi? Onu da başka bir ekip üzerinden o süreçleri de yönetmeye çalışıyoruz” bilgisini verdi.

İRAN İŞİ KAMUSAL NİTELİKTE

Halkbank Genel Müdürü Arslan, “Bu yasaya göre yabancı devletler ve yabancı devlet organları ABD'de yargılanamaz. Bunun tek istisnası kuruluşun ve işlemlerin ticari olma istisnasıdır. Fakat biz burada yapılan işlemlerin, bir kere Halkbank bir devlet organıdır yüzde 75'i kamuya aittir. Ayrıca İran'dan yapılan işlemler Türkiye'nin enerji zorunluğundan kaynaklanan bir ihtiyaca binaen bu işin (enerji) finansmanıyla ilgili bir şeydir. Yani ticari saiklerle aranmış, bulunmuş bir işlem değildir. Burada gelir amaçlı yapılan bir yaklaşım söz konusu değildir. Biz banka olarak yapılan işlemin ticari olmadığını söyleyerek bunu üst mahkemeye taşıdık. Üst mahkeme de bu istemimizi görüştü ama o henüz herhangi bir neticeye bağlamadı. Lehimize sonuçlanırsa dava düşer, bizi yargılama yetkisi ortadan kalkar.”