Hollanda'da Sosyal ve Kültürel Planlama Kurumu'nun (SCP) araştırmasına göre, Hollanda'da din ve dini topluluklar giderek daha fazla zemin kaybediyor. Sekülerleşme ise, kişisel özgürlük ve toplumda cinsel çeşitliliğin artmasına katkıda bulunuyor.

Daha önce Hollanda'daki Hristiyanlar ve Müslümanları inceleyen Sosyal ve Kültürel Planlama Kurumu, bu kez de inançsızların durumunu araştırdı.

Hollanda'da, yıllardan beri toplumda inanmayanların oranı konusunda araştırmalar yapılıyordu. Ancak Sosyal ve Kültürel Planlama Kurumu'nun son araştırmasında ateistler ve agnostikler arasındaki ayrıma da yer verildi.

"Kilise ve Cami Dışı" araştırması, Hollanda nüfusunun yaklaşık yarısından fazlasının şu anda ateist veya agnostik olduğunu ortaya koydu. SCP'ye göre, 1960'ların ortası ve 1970'lerin sonunda yapılan ilk ölçümlerden bu yana, Hollanda toplumundaki inanmayanların oranı iki kat arttı.

İnançsızların sayısındaki artış, en fazla 2000'lerin ilk yarısında yaşandı. Ondan sonraki yıllarda rakamlar belli bir oranda sabitlendi.

SCP'nin yaklaşık 210 sayfalık raporuna göre, ateistler ve agnostikler genellikle hayatın anlamı ile ilgilenmediklerini söylüyor. İnanmayanlar, hayatın anlamını aramak yerine kendi hayatlarında anlam arıyorlar.

Araştırmaya katılan inançsızlar, "kendini geliştirmek, başkalarıyla ilgilenmek, yoğun deneyimler yaşamak ve daha büyük bir bütünün parçası olduğunu bilmek gibi unsurları" hayata anlam kazandırmanın yolları olarak görüyor.

SCP'ye göre, sekülerleşmenin örneğin kişisel özgürlük ve toplumda cinsel çeşitlilik hakkında nasıl düşünüldüğü gibi olumlu sonuçları bulunuyor.

Araştırma, Hollanda'da, din ve dini toplulukların, etkili sosyal oyuncular olarak giderek daha fazla zemin kaybettiğini ortaya koyuyor. (BBC TÜRKÇE)