Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), bugün "Türkiye’nin Güneydoğusu’ndaki İnsan Hakları Durumu"na ilişkin bir rapor yayımladı. Cenevre’de kamuoyuna tanıtılan 25 sayfalık raporda Türkiye, ağır insan hakları ihlalleri ile suçlanıyor.  Raporda 2015 yılının Temmuz ayında bölgesel ateşkesin çökmesinin ardından Türkiye, güvenlik güçleri aracılığı ile ülkenin güneydoğusundaki Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı kentlerde  "ciddi yıkımlar, ölümler ve sayısız ağır insan hakları ihlalleri” ile suçlanıyor.

2015 Temmuzu ile 2016 Aralık ayları arasında "hükümetin güvenlik operasyonlarında" çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı 30 kent ve civarından 335 bin ile yarım milyon arasındaki kişinin yerinden edildiği belirtiliyor.

Sur, Nusaybin, Cizre
Raporda özellikle Mardin’in Nusaybin ve Diyarbakır’ın Sur mahallesindeki yıkıma ağırlık veriliyor. Nusaybin’de yaklaşık bin 786 binanın yıkıldığı ya da tahrip edildiği belirtilen raporda Diyarbakır’ın Sur mahallesinin doğusunun yaklaşık yüzde 70’inin de yerle bir olduğuna yer veriliyor. Raporda Nusaybin ve Sur’un 2015 Temmuzu ile 2016 Aralık ayları arasındaki çekilmiş karşılaştırmalı uydu fotoğrafları da yer alıyor.

Raporda, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2016 yılı başında bodrum katlarında mahsur kalan erkek, kadın ve çocuk, yaklaşık 189 kişinin akıbetine de yer verilerek, bu kişilerin aç, susuz, elektriksiz ve tıbbi hizmetten mahrum bir şekilde haftalarca bodrum katlarında mahsur kaldığı, ardından açılan top ateşi sonucu çıkan yangında yanarak can verdiklerine işaret ediliyor.

"2 bin kişi öldü"

Raporda yaklaşık 18 aylık dönemde 800’e yakını güvenlik gücü, bin 200'ü sivil ve militanlar olmak üzere toplam 2 bin kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Raporda Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin (OHCHR) 2016 Mayıs ayında Türk hükümetinden bağımsız bir BM ekibinin bölgede engellenmeden incelemelerde bulunmak için izin talep ettiği, bu talebin sürekli yinelendiği ancak Türk hükümetinden 2017 yılının Şubat ayına dek hiçbir yanıt alınamadığı belirtiliyor.

BM Daimi Temsilciliği üzerinden Türk hükümetinin paylaştığı bilgilere teşekkür edilen raporda ancak doğrudan bölge halkı ile görüşülememesinden duyulan üzüntü de dile getirliyor.

Hazırlanan 25 sayfalık raporda yer alan bilgilerin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği’nin (OHCHR) uzaktan izleme ekibinin elde ettiği teyit edilmiş ve analize tabi tutulmuş bilgilere dayandığı belirtiliyor. Bu bilgilerin, birden fazla mağdur, tanık ve kurban yakınları ile yapılan röportajlar ve Türk hükümetinin kendi sunduğu belgelerin yanı sıra Türk ve uluslararası birçok sivil toplum örgütünün verileri, resmi kayıtlar, kamuya açık kaynaklar, uydu görüntüleri, video, fotoğraf ve ses kayıtlarına dayandığı bildirildi. 

© Deutsche Welle Türkçe