Alman Die Welt Gazetesi’nin Türkiye muhabiri Deniz Yücel hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık, "Örgüt propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddialarıyla 4 yıldan 18 yıla kadar hapis talebiyle iddianame düzenledi. İddianameyi kabul eden 33 Ağır Ceza Mahkemesi, Yücel’in tensiple tahliyesine karar verdi.

14 Şubat 2017 tarihinde gözaltına alınan Yücel, 27 Şubat 2017'de çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Türkiye - Almanya ilişkilerinde tırmanan gerilimin önemli bir maddesini oluşturan Yücel'in tutukluluğu Başbakan Binali Yıldırım'ın dün Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesinde de gündeme gelmişti.

Merkel, görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında Yücel'in serbest bırakılması konusunda beklentilerini dile getirmişti. Aynı basın toplantısında konuşan Başbakan Yıldırım da "Gerek Deniz Yücel davası gerekse diğer davalar hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde devam ediyor. Şunu herkesin takdir etmesini bekliyorum; Türkiye, büyük bir darbeye maruz kaldı. Binlerce bu darbeyle ilgili dava açılan insanlar var. Mahkemeler çok yoğun. Dolayısıyla buradaki iş yükünden kaynaklı gecikmeler olabilir. Ümit ederim kısa sürede duruşması yapılır ve bir sonuç elde edilir" ifadelerini kullanmıştı.

Avukat Veysel Ok, tahliye edilen müvekkili Deniz Yücel'in eşi Dilek Mayatürk Yücel ile hasret giderdikleri fotoğrafı Twitter hesabından paylaştı. 

DENİZ YÜCEL'İN ELİNDEKİ MAYDANOZUN SIRRI

Eşine sarılan Deniz Yücel'in elindeki maydonoz demeti de dikkat çekti. Tutuklu bulunduğu dönemde muhabiri olduğu Die Welt'te yayımlanan mektubunda şöyle demişti:

"Hapishane bakkalına haftalık siparişlerimi verirken düzenli yeşil şeyler ısmarlıyorum: Bana ağaçları hatırlatan dereotu ve Dilek’i hatırlatan maydanoz. (Beraber çıktığımız ilk tatilde plaj çantamızda o kadar fazla maydanoz vardı ki, Dilek onları "aşkımızın ağacı" ilan etmişti.) Bu bitkileri, vazo yerine ikame ettiğim, kesilmiş kola şişelerinin içine koyuyorum. Bir defada çok fazla demet olmadığı zaman gardiyanlar bir şey demiyor. Bitkilerin kök salmaması koşuluyla bu yasak da değil. Dereotuyla maydanoz işi o noktaya vardıramıyorlar zaten, en azından ben onları sararıp solmaktan kurtarmayı henüz başaramadım"