Erdoğan'ın dile getirdiği gibi İngiltere'de son aylarda dönem dönem süpermarket raflarının boş kaldığı görülüyor.

Bunun arkasında Brexit, koronavirüs pandemisi ile ortaya çıkan tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar, TIR ve kamyon şoförü açığı gibi nedenler var.

İngiltere, gıda ihtiyacının neredeyse yarısını ithal ediyor.

Taze sebze ve meyvelerin ise yüzde 84'ü ithal edilmekte.

İngiltere, ithalat açısından başta İspanya ve İtalya olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkelerine bağımlı.

Tedarik zinciri ve lojistik alanında görülen teknolojik gelişmelere rağmen pandemi döneminde yaşanan sıkıntılar ve Brexit ile istihdamda ortaya çıkan kayıp, geçen bir yıl içinde İngiltere'nin gıda sistemine zarar verdi.

Pandemiyle beraber ürünlerin yer değişimi daha yavaş gerçekleşmeye başladı.

Brexit de gümrük süreçlerinin uzamasına ve bürokrasinin artmasına yol açtı.

Kimi ürünlerde çeşitlilik azaltıldı

Bazı süpermarketler, ürünlerin temininin sorunsuz gerçekleştirilebilmesi için makarna, çay ve kahve gibi kimi ürünlerde çeşitliliği azaltma yoluna gitti.

Kâr marjı yüksek olmayan su ve maden suyu gibi kimi ürünlerin tedarikine öncelik verilmediği için rafların boş kaldığı görüldü.

Sainsbury's, Asda ve Tesco gibi süpermarket zincirleri ise bazı bölümlerini kapatarak masraftan kısmaya çalışıyor.

Online alışverişin yükselmesiyle beraber televizyon, CD, su ısıtıcısı gibi cihazların olduğu raflar da eskisi gibi doldurulmuyor, bu ürünler depoda tutuluyor.

İngiltere'nin en büyük süpermarket zinciri olan Tesco ise gıda israfını azaltma hedefleri kapsamında raflara daha az sayıda ürün yerleştirmekte.

Bütün bunlar süpermarket raflarının eskisine kıyasla daha boş kalmasına sebep oluyor.

Kimi raflara karton maketler yerleştirildi

Geçtiğimiz aylarda kimi süpermarket raflarının boş kalmaması için ürünlerin yerine karton maketlerin koyulduğu görüldü.

Gıda sektörü temsilcileri ise gıda tedarikinde önümüzdeki dönemde sıkıntıların artabileceği uyarısında bulunuyor.

İngiltere Et Üreticileri Birliği (BMPA) yaz aylarında yaptığı açıklamada istihdamda yaşanan kayıpların üretimde sıkıntılara yol açabileceğini kaydetmişti.

Kuruma göre kimi üretim yerlerinde yüzde 10 ve yüzde 16 arasında istihdam eksikliği var.

Enflasyon yükseliyor

Diğer yandan yükselen gıda fiyatları da başka bir tehlike arz ediyor.

Ağustos ayı enflasyon verisi yüzde 3,1 ile son dokuz yılın en büyük yükselişini kaydetti.

Eylül ayında ise süpermarket fiyatlarının yüzde 1,3 yükseldiği görüldü.

Pandemi ve Brexit ile maliyetlerin artması, Nestlé, Procter & Gamble ve Unilever gibi şirketlerin fiyatlarını artıracaklarını açıklamasına yol açtı.

Tedarik zincirinde sıkıntıların devam etmesi takdirinde gıda fiyatlarının daha da yükselmesi bekleniyor.

İngiltere'nin Gıda ve İçecek Federasyonu Başkanı Ian Wright, tedarik zincirindeki yapısal sorunlara ve istihdamda yaşanan kayıplara dikkati çekerek süpermarketlerdeki raf sorununun büyüyebileceğine işaret ediyor.

Wright, "İngiltere'de alışverişe çıkanlar istedikleri bütün ürünlerin raflarda ve restoranlarda bulunmasına alışmış olabilir, ancak artık bu bitti ve bir daha geri gelmeyecek" yorumunda bulundu.

Gıdaya erişimde sıkıntı yaşanmayacağını düşünen Wright, belli başlı kimi ürünlerin lojistiğinde eksiklik meydana geleceği için rafların boş kalacağını düşünüyor.

Temel gıdalara erişime ulaşamayanların oranı arttı

Ülkenin resmi istatistik kurumunun verilerine göre eylül ayının son iki haftasında Londra'da yaşayanların yüzde 12'si süpermarketlerde temel ihtiyaçlarının tamamına erişemedi.

Diğer yandan pandemiyle beraber temel gıda ürünlerine erişimde sıkıntı yaşayan kişilerin sayısı da yükseldi.

2019-2020 yılları arasında 5 milyon kişinin gıda yoksulluğu içinde yaşadığı tespit edilmişti.

2020'de bu rakam toplam nüfusun yüzde 8'ine denk geliyordu.

Gıda Vakfı'na (The Food Foundation) göre ise 2021'in başında gıdaya erişimde yaşanan sıkıntı nüfusun yüzde 9'una kadar çıktı.

Gıdaya erişimin sağlanması konusunda çalışan bir STK olan The Trussell Trust, son beş yılda gıda bankalarının kullanımının yüzde 123 arttığını belirtti.