Israil'de muhalefet partileri yoğun pazarlıkların ardından koalisyon hükümeti kurmak için anlaştı. 8 partinin oluşturacağı hükümetin güvenoyu alması halinde, başbakanlık görevini önce aşırı sağcı Yamina Partisi'nin lideri Naftali Bennett, daha sonra da Yesh Atid Partisi'nin lideri Yair Lapid üstlenecek.

Naftali Bennett bu durumda son döneminde 12 yıldır başbakan olan Binyamin Netanyahu'dan görevi devralacak. Bennett görevi Ağustos 2023'te Lapid'e devredecek.

Yair Lapid ve Naftali Bennett

Yair Lapid ve Naftali Bennett

Naftali Bennett, Amerikalı göçmen bir aileden geliyor. Eski bir komando ve bir milyoner.

Bennett'in Netanyahu ile ilişkisi de çalkantılıydı.

Bir zamanlar Netanyahu'nun en yakınındaki isimlerden olan Bennett, 2006-08 yılları arasında başbakanlıkta özel kalem müdürüydü.

Likud Partisi'nden istifa ederek sağcı, milliyetçi ve muhafazakar Yahudi Evimiz partisine katıldı, 2013 yılında parlamentoya girdi.

O tarihten 2019'a kadar her koalisyon hükümetinde bakan olarak yer aldı.

2 yıl önce ise Yeni Sağ adlı ittifakı İsrail Parlamentosu'na (Knesset) girmeyi başaramadı.

Bennett Netanyahu'nun eski danışmanlarındandı

Bennett Netanyahu'nun eski danışmanlarındandı

11 ay sonra yapılan erken seçimde bu başarısızlığını telafi etti ve Yamina (İbranicede sağa doğru anlamına geliyor) Partisi'yle Knesset'te yerini aldı.

Aşırı milliyetçi olarak nitelendirilen ve kendisini Netanyahu'nun daha sağında gördüğünü söyleyen Bennett, İsrail'in bir Yahudi ulus devleti olmasını destekliyor. 1967'deki 6 Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail işgali altında bulunan Batı Şeria ve Doğu Kudüs ile Golan Tepeleri'nin ülkesinin kültürel ve tarihsel hakkı olduğunu iddia ediyor.

Bu bölgelerdeki yaklaşık 140 yerleşimde 600 bin Yahudi yaşıyor. Uluslararası toplumun neredeyse tümğ yerleşim birimlerini yasa dışı görüyor.

Bu yerleşimlerin geleceği İsrail ve Filistinliler arasındaki en büyük tartışma konularından biri. Filistinliler bu yerleşimlerin boşaltılması gerektiğini düşünüyor.

Bazı siyasetçiler yeni yerleşimlerin durdurulmasını savunsa da Bennett bunların durdurulması bir kenara, inşalarının yavaşlamasına bile karşı.

Bennett İsrail'in Batı Şeria'yı yönetmesi gerektiğini düşünüyor

Bennett İsrail'in Batı Şeria'yı yönetmesi gerektiğini düşünüyor

Akıcı bir şekilde İngilizce konuşan Bennett sık sık yabancı TV kanallarında boy göstererek İsrail'in Filistinlilere karşı uygulamalarını savunuyordu.

Hırçın bir söyleme sahip olan Bennett bir keresinde İsrail Parlamentosu'ndaki bir Arap siyasetçiye "Siz daha ağaçlarda sallanırken bu topraklarda bir Yahudi devleti vardı" demişti.

Bennett, Filistin devletinin kurulmasını öngören iki devletli çözüme karşı. ABD Başkanı Joe Biden ve uluslararası toplumun büyük bir kısmı bunu desteklese de Bennett, zamanında "kalçaya saplanmış bir şarapnele" benzettiği İsrail-Filistin Sorunu'na böyle bir çözüm gelmeyeceği görüşünde.

Şubat ayındaki bir söyleşide "Ben iktidarda olduğum müddetçe İsrail'in bir santimetrekaresini dahi vermem" demişti.

Bennett ayrıca Filistinlilere daha sert davranılması gerektiğini düşünüyor, idam cezasını savunuyor.

İsrail'de bugüne kadar soykırımın mimarlarından Adolf Eichmann dışında kimse idam edilmemişti.

Bennett, 2018'de Hamas'la ateşkese karşı çıkmış, bu yıl İsrail'in hava saldırılarında Filistinlilerin ölmesinin sorumlusunun da Hamas olduğunu söylemişti.

Naftali Bennett in disguise

Bennett 2014 yılında İsrail'in özür dilemesi gerektiğini düşünenlerle alay eden bir siyasi reklamda oynamıştı

Bennett 2014 yılında İsrail'in eylemlerini eleştiren New York Times ve Haretz gazeteleriyle alay eden bir siyasi reklamda oynamıştı.

Hipster bir İsrailli kılığına giren Bennett, özür diledikten sonra gerçek kılığına bürünerek, "Bugünden itibaren özür dilemeyi bırakıyoruz" demişti.

Bennett siyasete atılmadan önce orduda görev almış ve ticaret yapmıştı.

Askerliği sırasında özel kuvvetlerde bulunan Bennett, sonrasında ise yüksek teknoloji şirketleri kurup satarak milyoner olmuştu.

2014'te serveti hakkında konuşan Bennett, "Bir oturuşta 17 biftek yemiyorum. Özel jetim veya yatım yok. Para bana yalnızca yapmak istediğim şeyleri yapabilme özgürlüğü getirdi" demişti.