İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Brüksel'de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ile görüşürken, Dışişleri Bakanı Liz Truss ve Savunma Bakanı Ben Wallace da Moskova'daydı.

Başbakan Boris Johnson, Batı'nın Ukrayna krizinin 'en tehlikeli anıyla' karşı karşıya olduğunu söyledi.

Johnson, Stoltenberg ile ortak basın toplantısında, Moskova'nın Ukrayna'ya saldırı kararı aldığını sanmadığını belirtti, "Ama bu, kısa süre içinde feci bir şey olmayacağı anlamına gelmez. Avrupa'nın yıllardır karşılaştığı en büyük güvenlik krizinin muhtemelen en tehlikeli anındayız" dedi.

Stoltenberg de "Rus kuvvetlerinin sayısı artıyor, olası bir saldırı için uyarı zamanı azalıyor" diye konuştu.

Johnson, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüşmesinin ardından Varşova'ya geçerek, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ile bir araya geldi.
Görüşmelerinin ardından düzenlenen basın toplantısında Johnson, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmek gibi "aptalca" ve "feci" bir hata yapması durumunda

Ukrayna ordusunun savaşacağı ve "kan döküleceği" konusunda kimsenin "şüphe duymaması" gerektiğini söyledi. Johnson, "Rusya'daki herkes bunu anlamalı ve bu kolay olmayacak" dedi.

Johnson, Batı'nın NATO'nun doğu sınırını güçlendireceğini belirterek, Vladimir Putin'in, Rusya'nın batı sınırlarındaki NATO güçlerinin azaltılmasını istiyorsa, mevcut pozisyonunun "bu konuda yanlış bir yol" olduğunu anlaması gerektiğini kaydetti.

Lavrov-Truss görüşmesi ve 'sağır-dilsiz diyaloğu'

Bu arada Moskova'yı ziyaret eden İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'a Ukrayna'ya saldırıda bulunurlarsa Batı'nın sert yaptırımlar uygulayacağı uyarısında bulundu.

Lavrov da, Moskova'nın diplomatik çözümden yana olduğunu belirterek Batı'yı, Ukrayna'yı Moskova'ya karşı kullanmakla; Ukrayna'yı da ülkesinin doğusundaki çatışmalara son vermek için uluslararası anlaşmaları yeniden yazmaya çalışmakla suçladı.

Lavrov, İngiltere'nin Rusya ile Belarus tarafından düzenlenen ortak tatbikata dair kaygılarını da anlamadığını söyledi.

İki bakanın düzenlediği ortak basın toplantısında Liz Truss ise İngiltere'nin Ukrayna krizine dair tutumunu görüşlerini anlattığını söyledi, "Görüşmede pek de dilsiz olmadığını" kaydetti.

Truss, her ne pahasına olursa olsun, krizin uzamaması gerektiğini vurguladı.

Lavrov'u görüşmeleri "sağır-dilsiz diyaloğu"na benzetmeye götüren diyalog ise, gerilimi tırmandırdı. Truss, NATO'nun genişlemesinden Rusya'nın tehdit altında olduğu anlamı çıkmayacağını belirtti. İngiliz Bakan "Rusya'nın agresif tavırlarla geçmişi yeniden canlandırmaya çalıştığını" söyledi, bu sözler Lavrov'u sinirlendirdi: "Görüşmeler hayal kırıklığıydı. İngiltere ve Batı histerik davranıyor ve bu da Ukrayna'da istikrarsızlığa yol açıyor. Batı, Rusya'dan garantiler istiyor ama karşısında hiçbir şey vaat etmiyor. Bu 'tek taraflı diyalog'dur. Doğrusu, aramızdakinin bir sağır-dilsiz diyaloğu olmasından hayal kırıklığı duyuyorum. Sanki birbirimizi duyuyor, ama dinlemiyoruz."

Bu sözlerin ardından Lavrov "Rusya yıllardır kandırıldı ve yanlış yönlendirildi." dedi. Truss, bu çıkışa yanıtsız kalmadı: "Rusya'nın 100 bin askeri Ukrayna'yı tehdit ediyor. Rusya, Ukrayna'nın doğusunda ateşkesin uygulanması için bunu yapmayacağına dair imzaladığı anlaşmalara uymak zorunda."

Lavrov, bunun üzerine "NATO genişlememe sözü verdi ama bunu tutmadı. Yugoslavya ve Irak'ta olduğu gibi saldırgan davranışlarda bulundu." dedi ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi, Nazi Almanya'sında Hitler'in sağ kolu olan propaganda bakanı Joseph Goebbels'e benzetti.

Liz Truss'un ziyareti, bir İngiltere dışişleri bakanının dört yıl sonra Rusya'ya yaptığı ilk ziyaret oldu.

İngiltere Savunma Bakanı Wallace da, BBC Breakfast programında, İngiltere'nin Rusya'ya NATO üyelerinin "yanında olacağını" ve gerekirse bu ülkeleri savunabileceğini göstermesi gerektiğini söyledi.

Rusya'nın işgal etmesi durumunda uygulanacak yaptırım paketinin de neredeyse tamamlanmış olduğunu ve çok yakında Parlamento'da sunulacağını söyledi.

Bu hafta başında duyurulan desteğin bir parçası olarak Polonya'ya 45 komando ve yaklaşık 350 kraliyet deniz piyadesi konuşlandırılmaya başlanacak.

İngiltere ayrıca Estonya'daki birliklerinin sayısını iki katına çıkarmayı, güney Avrupa'da daha fazla RAF jeti konuşlandırmayı ve Doğu Akdeniz'e bir Tip 45 ve HMS Trent göndermeyi teklif edecek.

Rusya'nın AB Büyükelçisi Vladimir Chizhov BBC'ye yaptığı açıklamada, Rusya'nın herhangi bir ülkeyi işgal etme niyetinde olmadığını, ancak kışkırtıldığı durumda fikrini değiştirebileceğini ifade etti.

Chizhov, Rusya'nın Ukrayna sınırına konuşlandırdığı 100 bine yakın askerin geri çekilmesi konusunda bir açıklamada bulunmadı, ancak müzakerelerin devam etmesi durumunda verilecek kararın değişebileceği yönünde ifadelerde bulundu.

Chizhov, BBC Avrupa Muhabiri Katya Adler ile yaptığı görüşme sırasında, "Hala diplomasi için fırsatlar olduğunu düşünüyoruz" dedi. 
(BBC TÜRKÇE)