Ülkemizde çok yaygın görülen Talasemi (Akdeniz Anemisi) konusunda toplum eğitimini sağlamak amacıyla Londra’nın kuzeyindeki Southgate bölgesinde faaliyet gösteren UK Thalassaemia Society Vakfı, yenilemiş olduğu ofisinin açılışı için tören düzenledi.
40. yılını kutladı ardından da Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. UK Thalassaemia Society’nin, The Broadway üzerindeki yenilenmiş ofisinin açılış kurdelesini Southgate Milletvekili Bambos Charalambous, kesti.
İşçi Partisi Milletvekili Charalambous, talesemi konusunda bilgilendirmeleri, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında önlenmesi ve mücadele edilmesine yönelik tedbirlerin ve bu hastalıkların tanı ve tedavilerine katkı sunmaları münasebetiyle Thalassaemia Society Vakfı yöneticilerine teşekkür etti. Vakıf Müdürü Romaine Maharaj, etkinlikle ilgili açıklamasında, “Bu etkinliğin başlıca amaçlarından biri 40. yılımızı kutlamak ve çok ciddi bir kan hastalığı olan talaseminin tedavisi ve teşhisi anlamındaki vakıf çalışmalarımızı hatırlatmaktır” dedi.
Romaine Maharaj, talasemi ile ilgili kısa açıklamasında ise şöyle konuştu; “Genellikle anne tarafından çocuğa doğum sırasında geçen bir kan hastalığı olan talasemi, bir kez insana geçtiğinde hayat boyu süren kan ünitelerinden kan transferi yapılması gereken bir hayata bağımlı hale getirir. 1960’larda bir “Akdeniz hastalığı” olarak bilinen talasemi, o dönemler hayati risk taşıyan bir hastalık olarak biliniyordu. Geçtiğimiz 40 yıl süresince, yapılan medikal araştırmalar ve ilaç tasarımları gün geçtikçe evrim geçirdi. Özellikle ailelerin başlattığı fonlama kampanyaları, süreç boyunca talasemiye dair gerçekleşen araştırmalara fon kaynağı oldu. Talasemi hala çok ciddi bir hastalık olarak bilinse de, zamanında teşhis ve tarama ile önlenebilir bir rahatsızlık haline geldi. Şunu bilmek lazım ki, talaseminin birçok taşıyıcısı olsa da, bir çocuğun talasemiye yakalanması sadece anne ve babasının ikisinin de talasemiyi taşıyor olması sonucunda gerçekleşir. Doğru bir strateji ile, sadece NHS’in üzerindeki yükü azaltmakla kalmayıp, doğru kan bağışı rutinlerini de oturtabiliriz zira bir talasemi hastasının her 2-3 haftada yine 2-3 ünite kana ihtiyacı olmaktadır.
Britanya’da yaşayan Türkçe konuşan toplumların da talasemi tarafından etkilendiğini biliyoruz ve sizlerin de farkındalığını bizlerle görmek istiyoruz. Türkçe konuşan toplumlarla olan bağımızın başlangıcı olabilirsiniz. Bizler aynı zamanda Yunan ve Asyalı toplum merkezleri ile de çalışmaktayız.”