İngiliz basınında, İngiltere’nin AB’den çıkış sürecini fırsata çevirerek daha fazla uluslararası finans kuruluşunu kendi finans merkezlerine çekmek isteyen İrlanda ve Lüksemburg’un anlaşmazlığa düştüğü haberleri yer alırken, İrlanda’nın Finansal Hizmetler Bakanı Valdis Dombovskis’in, Lüksemburg’un "regülasyon arbitrajı" uyguladığı yönünde AB Komisyonu’na 1 Mart'ta şikayette bulunduğu belirtildi.

Dünyanın en büyük sigorta şirketleri arasında yer alan ABD merkezli AIG, geçen hafta Avrupa piyasalarına erişim için Lüksemburg’u Avrupa merkezi olarak seçtiğini duyurmuştu. 

Lüksemburg’un finans merkezi Luxemburg for Finance’ın Üst Yöneticisi Nicolas Mackel ise iddiaların doğru olmadığını belirterek, "İrlanda’nın kaybedince kızan bir yapıda olacağını düşünmemiştim. AIG gibi uluslararası finans kuruluşlarının Lüksemburg’u seçmesi için lokasyonu, ekonomik istikrarı, uluslararası yapısı, çok dilli iş kültürü gibi çok sayıda neden var." ifadelerini kullandı.

İngiltere’nin geçen yılın haziran ayında yapılan AB referandumunda beklenmedik bir şekilde birlikten ayrılma kararı vermesinin ardından "acil durum planlarını" aylarca yönetim kurullarında değerlendiren uluslararası bankalar, özellikle bu yılın başından itibaren gelecek 2 yıl içinde bankaların Avrupa birimlerini alternatif finans merkezlerine taşımak için harekete geçmeye başladı.

İngiltere’de halihazırda finans sektörü ülke ekonomisinin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturuyor. Ülkedeki 2,2 milyon finans sektörü çalışanının yaklaşık 700 bini Londra’da bulunuyor. Avam Kamarası verilerine göre, 2014 yılı itibarıyla İngiltere’nin finans ve sigortacılık hizmetlerinin ülke ekonomisine yıllık katkısı yaklaşık 126,9 milyar sterlin seviyesinde bulunuyor.

İngiliz hükümeti, 2013-2014 döneminde ülkedeki bankalardan ortalama 21,4 milyar sterlin seviyesinde vergi geliri elde etti.