Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye yatırım için cazibesini sürdürüyor" dedi.

Şimşek, Kopenhag Vesterbrogade'deki Danimarka Sanayi Odası'nda düzenlenen Danimarka-Türkiye Ticaret ve Yatırım Forumu'nda yaptığı sunumda, ekonomik ve politik bir bakışla yapısal reformlar, öncelikli konular ve uzun vadeli fırsatlardan bahsedeceğini söyledi.

İç siyaset cephesinde pek çok şey olduğunu ancak araştırmaların istikrarın tehlikede olmadığını gösterdiğini belirten Şimşek, "Araştırmalar Türkiye'de iktidar partisinin yüzde 45-50 aralığında desteğe sahip olduğunu gösteriyor. Yerel seçimlerde de herhangi bir istikrarsızlık beklenmemektedir. Bizim 3 seçimimiz var, 2 hafta sonra yapılacak yerel seçimler daha sonra cumhurbaşkanlığı seçimi ve meclis seçimleri. Tabii gürültü olmakla birlikte Türkiye yatırım için cazibesini sürdürüyor. Araştırmalara göre, AK Parti'ye destek devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

İstikrarlı büyüme rakamları

Maliye Bakanı Şimşek, küresel finansal krizden sonra 2011-2012'de neredeyse yüzde 9'lük bir reel gayri safi yurt içi hasılanın yakalandığını ve cari açığın kontrol altına alındığını kaydetti. 

Türkiye'de geçen yıl yüzde 4 büyüme gerçekleştiğini, bu yıl yine yüzde 4 büyüme beklediklerini ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla kısa dönemde daha ılımlı bir büyüme oranı bekliyoruz. Türkiye bugün AB ülkelerine kıyasla kriz öncesinden daha güçlü bir performans sergileyecek durumda. AB bir gerilemeden çıkmakta bu tabi Türkiye için olumlu bir gelişme. Arap baharının yıkıcı etkileri artık o derece devam etmiyor. Son birkaç yıl içinde 4,8 milyon iş yarattık. Dolayısıyla büyüme devam edecek ve büyümeyi destekleyecek temel ortam da sürecek. Enflasyona baktığımızda tek haneli rakamlara indirmişiz, yüzde 5'in altına indirmek hedefimiz. Mali durumumuza baktığımızda geçen seneki açığımızın OECD ortalamasının 5'te 1'i ve Maastricht kriterlerinin 3'te 1'i oranında olduğunu görüyoruz. Maastricht kriterlerini 2004'ten beri 2009 krizi haricinde tutturmayı başardık, dolayısıyla mali durumumuz oldukça iyi. Bu senenin ilk aylarında bütçemiz fazla verdi."

Danimarkalı işadamlarına Türkiye'deki başta yollar olmak üzere yüksek hızlı tren, havaalanlarının yapımları gibi altyapı çalışmalarından söz eden Bakan Şimşek, Türkiye nüfusunun yüzde 39'unun öğrenci olduğunu da bildirdi. 

Cari açık

Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin makroekonomik başlıca sorununun cari açık olduğunu, bunun da en önemli nedenlerinden birini enerjide dışa bağımlılığın oluşturduğunu belirterek, Avrupa'da da bu konuda Arap baharının etkilerinin görüldüğünü ve enerji harcamalarının yüksek düzeyde bulunduğunu gördüklerini söyledi.

Enerji konusunun, Danimarkalı firmalarla çalışabilecekleri en önemli alanlardan olduğunu anlatan Şimşek, şunları ifade etti:

"Petrolün yüzde 90'ı, doğalgazın yüzde 98'ini ithal ediyoruz. Burada çok önemli fırsatlar var. Güneş enerjisi, su enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji alanlarına çok büyük fırsat alanları olarak bakıyoruz. Enerji talebimiz, Çin'in ardından ikinci sırada olacak, hızla artmakta. Termik santrallerimizi özelleştiriyoruz. GAP'ta baraj yapımlarına 36 milyar lira yatırım yapıldı ve buradaki kuru topraklar suya kavuştu, böylece tarım olanakları 3 katına çıktı. Doğu Anadolu ve Konya Ovası projesi gibi tarım projelerimiz var."

"Keşke Danimarka için de benzer bir sunum yapabilseydim"

Danimarka Ekonomi ve İçişlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Margrethe Vestager de "Keşke Danimarka için de benzer bir sunum yapabilseydim" dedi.

"Böylesi bir büyüme tarihçesi, böyle bir büyüme hikayesi, böyle bir perspektif..." ifadesini kullanan Vestager, şöyle devam etti:

"Türk ekonomisi çok etkileyici bir dönüşüm geçirmiş ve etkileyici büyüme sağlamış. Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme isteği takdire şayan. Milyonlarca aile gelirini artırmak için çalışıyor. Türkiye çok çalışıyor ve Türkiye vatandaşları için buradan doğan çok sıra dışı fırsatlar var ama Türkiye ve Danimarka şirketleri için de önemli iş fırsatları var."

Son yıllarda Türkiye'nin AB ile ekonomik bağlarını çok güçlendirdiğini belirten Vestager, "Türkiye'nin AB ile ilişkileri son dönemde öne çıktı. Danimarka Türkiye'nin AB üyelik perspektifini desteklemektedir. Ancak zaman zaman müzakereler sanki çok yavaşlıyor ama sizi temin ederim ki ilave fasılların müzakere sürecinde açılmasını destekliyoruz. Türkiye AB'nin ayrılmaz bir parçası. Sizin dinamik, canlı ekonominizin parçası olmak isteyen Danimarkalı firmalar için fırsatlar var" diye konuştu.

Danimarka firmalarının sürdürülebilir enerji alanında dünya lideri olduğunu dile getiren Vestager, yakın zamanda Danimarka rüzgar türbini firmalarından birisinin Türkiye ile büyük bir anlaşma imzaladığını söyledi. 

Türk hükümetinin sağlık alanındaki yatırımlarını bildiklerini ve bu konuda ilaç üretiminin dışında evden bile sağlık durumunu izlemeye varan önemli teknolojik ilerlemelere sahip olduklarını belirten Vestager, bu iki konuda yatırım olasılığını gördüklerini vurguladı.

Vestager son olarak ülkesinde, Türkiye kökenli 30 binden fazla vatandaşlarının bulunduğunu, bunun ilişkileri daha da geliştirecek ayrıca büyük potansiyel olduğunu sözlerine ekledi.

Danimarka Sanayi Odası Başkanı Karsten Dybvad da Danimarkalı firmaların Türkiye'ye olan ilgisine dikkati çekti.

Firmalarının Türkiye'de çeşitli alanlarda yatırımlar yaptığına işaret eden Dybvad, ticaretin artırılması ve iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için belli bir irade olduğunu gördüklerini aktararak, "Eğer ülkelerimiz arasındaki potansiyeli fark edersek güçlü ticari ilişkiler kurarak Türkiye ve Avrupa'yı daha yakınlaştıracak çabalar sergileyebiliriz" ifadesini kullandı. 

Türkiye ve Danimarka arasında Osmanlı dönemine uzanan ticari ilişkilere de değinen Dybvad, forumun mutlaka bu geçmişi yansıtacağını kaydetti.