Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, 30 Ekim 1961 tarihinde Türkiye ile Batı Almanya arasında imzalanan işgücü anlaşmasının 60'ıncı yıldönümü sebebiyle Bellevue Sarayı’nda bir konuşma yaptı.

Konuşmasına "gurbet" sözcüğü ve Özdemir Erdoğan'ın aynı isimli şarkısı ile başlayan Steinmeier sözcüğün "1960'lar ve 1970'lerde tüm bir nesil için Almanya'nın eş anlamlısı" haline geldiğini söyledi.

60 yıl önce imzalanan işgücü anlaşmasının milyonlarca Türk ve Alman vatandaşının hayatını ve Almanya'nın çehresini değiştirdiğini söyleyen Steinmeier "misafir işçiler", onların çocukları ve torunları olmadan Almanya'nın "düşünülemez" olduğunu ifade etti.

Türkiye, İtalya, İspanya, Yunanistan, Fas ve birçok ülkeden gelen işçilere Almanya'nın müteşekkir olduğunu söyleyen Steinmeier "Sadece Alman ekonomi mucizesi değil, hayır, Alman toplumunun (bahsettiğim) kalkınması İtalyanlar, Yunanlar, İspanyollar ve Türkler tarafından da hatırı sayılır bir miktarda beraberce yüklenildi ve hala da yükleniliyor" diye konuştu.

Steinmeier konuşmasında Doğu Almanya’ya Küba, Vietnam, Mozambik gibi "kardeş ülkelerden" gelen göçmen işçilerin katkısına da değindi ve şöyle devam etti: "Siz Almanya’nın bugün toplumsal olarak daha açık, daha çeşitli, ekonomik açıdan güçlü ve müreffeh bir ülke olmasına çok katkıda bulundunuz."

Dossierbild 50 Jahre deutsch-türkisches Anwerbeabkommen 3

"Uyum arzu edilen bir şey değildi"

O dönem Almanya’ya gelen insanlara insan onuruna yakışmayan muameleler yapıldığına da dikkat çeken Steinmeier istihdam edilmeden önce alçaltılcı biçimde üst aramaları yapıldığını, diş kontrolleri yapıldığını, insanların iç çamaşırları içerisinde numaralandırılarak muayene edildiğini hatırlattı.

Steinmeier "Dil kursları yoktu, herhangi bir destek yoktu, bir uyum politikası yoktu. Çok basit bir nedenden ötürü, uyum arzu edilen bir şey değildi" diye konuştu.

Önyargılar sürüyor

Eğitim ve sosyal yükselme fırsatları bakımından göçmen kökene sahip olan ve olmayan çocuklar arasında dünyalar kadar fark olduğunu söyleyen Steinmeier gündelik hayatta ayrımcılık ve önyargıların bugün bile sürdüğünü belirtti.

Steinmeier bu durumun kendisini özellikle iş başvurusu ve kiralık ev arayışında gösterdiğini kaydetti ve şöyle devam etti: "Burada kendini ortaya koyan, insanlara iş makinesi muamelesi yapmaktan rahatsız olmayan 60 yıl öncekine benzer bir insan tasavvuruna sahip, benzer bir zihniyet değil midir?"

"Toplumun şekillendirilmesine katılın çünkü bu sizin toplumunuz"

Göçmen kökenli insanlara yönelik ayrımcılığı eleştiren Steinmeier göçmenlere Almanya’daki toplumu birlikte şekillendirme çağrısı yaptı. Steinmeier "Sizin için ayrılmış olan yeri alın, tam ortadaki yeri ve onu doldurun. Bu toplumun şekillendirilmesine katılın, zira bu sizin toplumunuz" dedi.

"Müslümanlar inançlarını yaşayabilmeli"

Cumhurbaşkanı Steinmeier Almanya’da İslama karşı önyargıların olduğunu söyleyerek Almanya’da imam yetiştirilmesini ve okullarda İslam dini dersleri verilmesini savundu. Steinmeier "Müslümanlar inançlarını tüm çeşitliliğiyle toplumumuzun bağrında, demokrasimize karşı olarak değil demokrasimizle birlikte yaşayabilmeliler" diye konuştu.