Avrupa Birliği'nin İrini operasyonu kapsamında Libya açıklarında görev yapan Alman askerlerinin Rosaline-A adlı Türk ticari gemisinde arama yapmasına ilişkin Ankara'nın tepkisi sertleşiyor. Olayla ilgili yeni bir açıklama yapan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Cevabımızı sahada da vereceğiz. İşin siyasi boyutunu takip edeceğiz. Bu işin peşini bırakmayacağız. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Cumhurbaşkanımızın talimatı öyle" şeklinde konuştu.

Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, "Sahada cevabımızı vereceğiz" açıklamasıyla ne demek istediği sorusuna ise "Şimdi ticari gemilere korsan gibi çıkmak uluslararası hukukun ihlalidir. Dolayısıyla bundan sonra bu tür şeylere fırsat vermediğimiz gibi, gerekli adımları atacağız tabii ki. Sahada da cevabını vereceğiz, aynı şekilde hukuki ve siyasi süreçleri de takip edeceğiz" karşılığını verdi.

"Personele suçlu muamelesi yapıldı"

Milli Savunma Bakanlığı da Libya'ya silah taşıdığı şüphesiyle geminin aranmasına ilişkin yeni bir açıklama yaparak aramanın hukuksuz olduğunu vurguladı. "Bayrak devleti ve gemi kaptanının rızası olmamasına rağmen, Alman fırkateyninin silahlı ve teçhizatlı arama timi, helikopter ile cebren gemiye çıkmıştır" denilen yazılı açıklamada, olayın ayrıntılı olarak incelendiği belirtildi. Açıklamada, İrini operasyonunun da AB tarafından Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile istişare edilmeden, izinsiz olarak başlatıldığı savunuldu.

İrini misyonuna Yunan, İtalyan, Alman firkateynlerinin katıldığına dikkat çekilen açıklamada, İrini Harekat Merkezi'nden arama için izin istendiğini, ancak Türkiye tarafından izin verilmediği halde bayrak devleti ve gemi kaptanının rızası olmamasına rağmen, Alman fırkateyninin silahlı ve teçhizatlı arama timinin gemiye cebren çıktığı ifade edildi. Açıklamada, "Arama timi tarafından gemide detaylı arama gerçekleştirilmiş, 23 Kasım sabahı saat 09.30'da arama timi helikopterle gemiden ayrılmıştır. Yaklaşık 16 saat süren arama faaliyeti esnasında, Roseline-A gemisinin mürettebatı bir yere toplanmış, personele suçlu muamelesi yapılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Denizdeki gemilere komuta eden operasyon komutanının, yanlı ve duygusal davrandığı kaydedilen açıklamada, geçen Haziran ayında bir Fransız gemisi ile yaşanan krize de değinildi. Açıklamada, "Geçtiğimiz Haziran ayındaki Courbet hadisesinde olduğu gibi, bu olayı müteakip yapılan açıklamalar da tam gerçeği yansıtmamaktadır. Açıklamalarda yine gerçekler örtbas edilmeye ve çarpıtılmaya çalışılmaktadır" denildi.

"İrini operasyonu sonlandırılmalı"

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "AB tarafından yürütülen İrini Harekatı çerçevesinde bir gemimize çıkılarak Alman savaş gemisi tarafından yapılan aramayı şiddetle protesto ediyoruz" diyerek İrini misyonunun sonlandırılmasını istedi.

Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer de bugün yaptığı açıklamada Türkiye'nin eleştirilerini geri çevirerek "Alman askerleri tamamen doğru hareket etti. AB misyonu İrini kapsamında kendilerinden bekleneni yaptılar" demişti.

Courbet olayı neydi?

AB'nin Irini adı verilen askeri misyonu, Libya'ya Birleşmiş Milletler'in silah ambargosunun uygulanmasını denetlemek için geçen Mart ayından bu yana Libya açıklarında görev yapıyor.

Libya açıklarında geçen Haziran ayında da Türk ve Fransız gemileri arasında gerginlik yaşanmıştı. Fransa, Akdeniz'de görev yapan Courbet adlı savaş gemisinin Libya'ya silah taşıdığından şüphelenilen Tanzanya bandıralı kargo gemisi "Çirkin"i kontrol etmek istediğini ve bu yöndeki girişimin gemiye eşlik eden Türk fırkateynleri tarafından engellendiğini iddia etmişti. Fransa konuyu daha sonra NATO'ya taşımıştı.