Barking’de öldürülen üniversite öğrencisi Hasan Özcan’ın (19) acılı babası Abdullah Özcan (43), katille­rin bir an önce bulunmasını ve he­sap sorulmasını isteyerek “Kimsenin ocağına bizimkisi gibi ateş düşmesin” dedi. Acılı aile toplumu bugün (cuma) saat 14’de Barking Town Hall’da yetki­lileri protesto etmeye çağırdı.

Emine ve Abdullah Özcan’ın oğlu, Canterbury College öğrencisi Hasan Özcan Cumartesi gecesi Linsdell Road’da bıçaklanarak öldürülmüştü.

Aslen Gaziantepli olan ve 1997’de Kıbrıs’tan Londra’ya göçen Özcan ai­lesinin yas evini ziyaret ederek acılı baba ve yakınlarıyla görüştük. Baba Özcan oğlunun çeteyle ilgisi bulunma­dığını kendi halinde bir üniversite öğ­rencisi olduğunu belirterek, “Oğlum Hasan Mayıs’ta 20’sine girecekti. Cu­martesi gecesi 10’da işten çıkmıştım, eşim arayıp olayı söyledi. Ne yazık ki oğlum olay yerinde yaşamını yitirmiş. Acımız büyük…”

“Hasan 6-7 ay kadar önce de içki bayiide saldırıya uğrayıp kafasından hafif yaralanmıştı fakat bu olaydan kimse yargılanıp ceza almamıştı. Hasan’ın herhangi bir çete üyesi ol­ması söz konusu değil. Oğlum Can­terbury College’de, Kriminoloji ‘Suç Bilimi’ okuyordu” diyen Abdullah Özcan yetkililerin ilgisizliğine şöyle sitem yaptı:

“Yaşadığımız Barking’de ne bölge milletvekili ne de bir belediye yetklisi kapımızı çaldı. Polis olayı çözmeye ça­lıştığını söylüyor ve bize sınırlı bilgi veriyor. Olayın duyulduğu andan iti­baren bizim toplum sağolsunlar bizi yalnız bırakmadılar. Türkiye’den ba­kanlar telefon edip acımızı paylaştı. Başkonsolosluk yetkilileri telefonla sürekli arıyorlar. Biz aynı ilgi ve des­teği İngiliz yetkililerden de beklerdik. İngiliz ulusal ve lokal basın da bu olayı görmemezlikten geldi. Oysa bu yalnız bizim değil, bu ülkenin de bir olayı ve sorunu” dedi.

Acılı baba bütün toplum üyelerini, cuma günü saat 14’de Barking Town Hall’da olaya karşı ilgisiz kalan ve bu tür olayları önlemekten aciz olan be­lediye ve güvenlik güçlerini protesto etmeye çağırdı.

Yas evine taziyeye gelen konuklar da toplum olarak bu tür acı olaylarda birlik olunmasını dileyerek, ancak güçlü bir sesle yetkililerin dikkatinin çekilebileceği görüşünde birleştiler.

“OLAYIN TANIKLARI KONUŞMUYOR”

Yas evindeki Hasan Özcan’ın bü­yük amcası Ali Sönmez de duyumla­rına dayanarak olayı şöyle anlattı:

“Hasan yanında iki siyahi arka­daşıyla birileriyle görüşmeye çağ­rılmış. 3 maskeli bisikletli genç ve onlarla buluşan diğer 2 kişi, Hasan ve arkadaşlarına saldırmış. Linsdell Road’da belediye bloklarının ara­sındaki ıssız park yerinde Hasan’ı kıstırarak bıçaklamışlar. Ambulans­tan önce polis olay yerine gitmiş. Kuzenim olay yerine gittiğinde po­lisin Hasan’a kalp masajı yaptığını görmüş fakat Hasan ambulans gel­meden yaşamını yitirmiş. Ambulan­sın da geç gelerek Hasan’ın kan kay­bından ölümüne neden olduğunu düşünüyoruz. Hasan’ın kaçan ar­kadaşlarının polis tarafından bulun­duğunu fakat polise bilgi vermedik­lerini duyduk. Polisin Hasan cep te­lefonu ve bölgedeki kameralardan iz sürüp katilleri en kısa zamanda yakalamasını bekliyoruz.”

Polisin göçmenlere karşı duyar­sız davrandığını öne süren amca Sönmez, “Bizim oğlumuz İngiliz ol­saydı, şimdiye kadar katilleri bu­lunmuştu. Yine bizim oğlumuz İn­giliz olsaydı ve katilleri de göçmen olsaydı İngiliz basını veryansın et­tiydi” dedi.

Sönmez, “Hasan’ın cenazesine ikinci bir otopsi yapılacağı için ce­nazeyi 28 gün sonra vereceklerini söylediler. Cenazemizi aldıktan sonra memleketimiz Gaziantep’e götüreceğiz” bilgisini verdi.

Barking’in son 10 yıldır Texas’a döndüğünü öne süren Sönmez, “Hackney’deki kentsel dönüşüm­den dolayı suç oranının yüksek ol­duğu, uyuşturucu müptelası olan ve uyuşturucu ticaretiyle geçinen yoksul insanları Barking bölgesinde çok katlı belediye evlerine yerleştir­diler. Oysa onları kent dışına öte­lemek yerine iş sahibi yapmaları ve gelirlerini artırmaları gerekirdi. Şimdi Barking’de son 10 yıldır uyuş­turucu kökenli olay ve cinayetlerin önü alınamıyor. Ne yazık ki derdi­mizi de kimselere anlatamıyoruz” dedi.

Acılı amca, toplum üyelerine de seslenerek “Bizim ocağımıza düşen ateş ne ilk ne de son. Aileler çocukla­rının arkadaş çevresini mutlaka de­netlesinler. Onları kendi başlarına bırakmasınlar. Başka evlere de ateş düşmesin” diye devam etti.