Londra merkezli düşünce kuru­luşu Türkiye Araştırmalar Merkezi (Centre for Turkey Studies) CEF­TUS İngiltere’de yaşayan Türkiye vatandaşlarını yakından ilgilendi­ren ve kamuoyunda Ankara Anlaş­ması olarak bilinen vize türündeki değişiklikleri yeniden gündeme ta­şıdı. Toplantı Alliance of Turkish Businesspeople (Türk İş insanları Birliği)-AOTB- adı altında örgütle­nen ve topladıkları bağışlarla dü­zenlemeleri yargıya taşıyan grupla birlikte düzenlendi.

İşçi Partisi Hornsey&Wood Green Milletvekili Catherine West’in ev sahipliği ve modera­törlüğünde gerçekleşen toplantıya AOTB kurucularından Leni Candan ile davayı yürüten avukat Yaşar Do­ğan ve Barrister Emma Daykin ko­nuşmacı olarak katıldılar.

Söz konusu düzenlemelerle sü­resiz oturum başvuruları dört yıl yerine beş yılda yapılabiliyor. Baş­vuru sahipleri daha önce böyle bir zorunluluk bulunmadığı halde ‘Life in the UK’ olarak bilinen genel kül­tür testine tabi tutuluyor ve kişi ba­şına yaklaşık 2,500 sterlin başvuru ücreti alınması uygulamaya konulu­yor. Öte yandan başvuru sahipleri­nin yakınları için de beş yıllık süre şartı getirilirken, ana başvuru sa­hibinin her uzatma başvurusunda, bağlı yakını da 1033 sterlin başvuru ücreti ve yıllık 500 sterlin sağlık primi ödemek zorunda bırakılıyor.

Çok sayıda izleyicinin ilgi gös­terdiği toplantıda ilk sözü alan Leni Candan, 16 Mart’ta uygulamaya gi­ren düzenlemenin binlerce kişiyi büyük bir belirsizlik ve haksızlıkla karşı karşıya bıraktığını söyledi. Sa­dece bir gün öncesinde süresiz otu­ruma başvurma hakkı olan kişilere, 16 Mart’tan itibaren üç yıllık daha verildiğini belirten Candan, şok et­kisi yapan ve adil olmayan düzen­lemelere karşı duyarlılık oluştur­mak amacıyla bir araya geldiklerini kaydetti. Başta politikacılar olmak üzere bir çok kesime ulaşmaya ça­lıştıklarını aktaran Candan, Home Office’in yarattığı mağduriyeti gi­dermemesi üzerine düzenlemeleri yargıya taşımayı kararlaştırdıkla­rını ifade etti.

AOTB kurucularından Leni Can­dan, yüzlerce kişinin desteklediği kampanya ile Home Office’in, An­kara anlaşması süreçleri 16 Mart 2018’den önce başlamış Türk va­tandaşlarının değişikliklerden muaf tutulması yönünde düzenle­melere gitmesini hedeflediklerini vurguladı. Candan, Home Office’in beklenmedik düzenlemesinin, de­ğişikliklere hazırlıksız yakalanan çok sayıda kişi için belirsizlik ya­rattığını ve bir çok kişinin süresiz oturum başvuruları geciktiği için kredi ve mortgage almakta zorlan­dıklarına işaret etti.

Çocuklarını üniversiteye gön­dermeyi planlayanların, uluslara­rası öğrenciler için uygulanan üni­versite ücretleri ile karşı karşıya kaldığına da dikkat çeken Candan, her yenilemede yaşanan uzun bek­leme sürelerinin, seyahat özgürlü­ğünü kısıtladığını da aktardı.

AOTB kurucusu, Ankara Anlaş­masının bir AB anlaşması oldu­ğunu hatırlattığı konuşmasında, İngiltere’nin AB’den ayrılması ha­linde hükümetin daha fazla deği­şikliğe gidebileceği ihtimalinin de göz önünde bulundurulması ge­rektiğini belirtti. Bu duruma karşı harekete geçmek için başlattıkları kampanyaya geniş bir destek al­dıklarını ifade eden Leni Candan, bugüne kadar 60 bin sterlin topla­dıklarını ancak daha fazla desteğe ihtiyaç duyduklarını da sözlerine ekledi.

Ankara Anlaşması olarak bili­nen uygulamanın tarihsel sürecine ilişkin bilgiler veren avukat Yaşar Doğan ise büyük bir adaletsizlik yaratan düzenlemelerin, Ankara Anlaşması olarak bilinen uygula­manın özüne de aykırı olduğunu savundu. Doğan’ın ardından söz alan Barrister Emma Daykin da ko­nuşmasına, söz konusu değişiklik­lere yol açan ve ‘Aydoğdu Davası’ olarak bilinen dava sürecini anla­tarak başladı. Daykin, davanın ka­zanılmasına karşın mahkeme baş­kanın tavsiye niteliğindeki kararını düzenlemelere gerekçe gösteren Home Office’in sıradışı bir uygula­mayla, herhangi bir uyarı ya da da­nışma süreci olmaksızın bir gecede böyle bir karar verdiğini vurguladı. Tecrübeli Barrister, AOTB ile bir­likte ilk olarak düzenlemelere karşı yasal süreç başlatmak için başvu­ruda bulunduklarını aktardı. Ko­nuya mahkeme yolunun açılmasına ilişkin kararın önümüzdeki yılın ilk haftalarında sonuçlanmasını bek­lediklerini belirten Daykin, bunun gerçekleşmesi halinde başlayacak yasal süreçle düzenlemelerin yar­gıya taşınacağını vurguladı.

Öte yandan Parlamento’da dü­zenlenen toplantıya katılan ko­nuşmacılar ve söz alan izleyiciler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Home Office’in iki ülke arasın­daki ilişkileri doğrudan etkileye­cek kararına karşı aktif bir tutum almadığından yakındılar. Londra Başkonsolosluğu’nun düzenleme­lere ilişkin girişimlere maddi ve ku­rumsal destek vermekten kaçındı­ğını savunan konuşmacılar, 12 bi­nin üzerindeki başvuru sahibinin yanısıra binlerce bağlı yakınlarını da ilgilendiren düzenlemelere karşı Türkiye vatandaşlarına sahip çıkıl­ması çağrısında bulundular.

Toplantı sonrası bir açıklama ya­pan CEFTUS direktörü İbrahim Do­ğuş, Ankara anlaşması konusunda yapılan haksız ve zamansız değişik­lerden dolayı mağdur edilen bin­lerce Türkiyeli’yi haklı davalarında desteklemeye devam edeceklerini, tüm kurumları ve iş dünyasını daha güçlü destek vermeye çağırdı.