İrlanda, 38 yaşındaki vatandaşı ile 2 yaşındaki kızını ülkeye kabul etme konusunda Ankara ile anlaştığını duyurmuştu. 

Reuters'a konuşan İrlandalı yetkililer, zanlının 2 yaşındaki kızıyla akrabalarının ilgileneceğini söyledi. 

Ülkelerine iade edilenler arasında 13 Alman, 2 Belçikalı, 2 Hollandalı, bir Danimarkalı, bir İngiliz, bir ABD'li ve bir İrlandalı yer alıyor. 

9 Ekim'de başlatılan Barış Pınarı Harekâtı'nda 287 IŞİD mensubunun gözaltına alındığı duyurulurken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu kişilerin arasında kadınların ve çocukların da olduğunu belirtmişti.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre geri gönderme merkezlerinde 938 zanlı kaldı. 

8 bin 922 kişinin ise Türkiye'ye girişi engellendi. 

Yabancıların iadesi sürecinde kurallar neler?

Yabancı uyruklu kişiler vatandaşı oldukları ülkenin konsolosluğundan destek alma hakkına sahip ve normal koşullarda konsolosluk görevlileri bu kişilerle yüz yüze görüşüyor.

Yabancı uyruklu kişilerin bu hakkı kullanması sürecine Uluslararası Kızılhaç Örgütü aracılık edebiliyor. Suriye'de IŞİD zanlılarının ve ailelerinin tutulduğu kamplar söz konusu olduğunda bazı ülkeler, yetkililerinin kamplara gitmesinin güvenlik açısından fazla riskli olduğunu açıkladılar.

Bazı Avrupa ülkeleri IŞİD'e katılan vatandaşlarını geri alma konusunda, hem kamuoyu tepkisi hem de zorlu hukuki süreçle nedeniyle isteksizler. Ancak Birleşmiş Milletler (BM), ülkelerin vatandaşlarının sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini vurguluyor. 

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, "Yabancı uyruklu aile üyeleri, haklarında uluslararası hukuk çerçevesinde dava açılmadığı sürece ülkelerine iade edilmelidirler" dedi.

Bachelet, vatandaşları başka bir ülkede ağır suçlardan zanlı ise ya da herhangi bir sebeple gözaltındaysa, sorumluluk almanın devletlere düştüğünü de ekledi.

Uluslararası hukuk, devletlerin "vatansız" kalacaklarsa, uyruklarındaki kişileri vatandaşlıktan çıkarmasını yasaklıyor.