Türkiye'de hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yağışların azalması kuraklık riskini beraberinde getiriyor. Yurdun batı bölgelerinde zamanından bir ay önce bazı meyve ağaçlarının çiçek açması, üzüm bağlarının uyanmaya başlaması don tehlikesini beraberinde getirirken, içme ve sulama suyu sağlayan barajlarda su seviyesinin düşmesi kuraklık endişesine yol açtı. 

AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye genelinde yağışlar 1 Ekim 2013-31 Ocak 2014 tarihlerinde bir önceki yıla göre yüzde 27,4, 1 Ekim 2012 - 31 Ocak 2013 tarihlerine göre ise yüzde 40,4 oranında azalması birçok şehirde içme suyu sıkıntısının yanı sıra tarımsal kuraklık riskini de beraberinde getirdi.

Verilere göre İstanbul, Ankara başta olmak üzere birçok ilde içme suyu sağlayan barajlardaki su oranı son yılların en düşük seviyesine indi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, İstanbul'da barajlarda doluluk oranı yüzde 29,82'ye geriledi. Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) verilerine göre ise Ankara'daki barajların su oranı yüzde 34,53'e kadar düştü. Üç büyük şehirden İzmir'de ise içme suyu sıkıntısı görünmüyor. 

Kuraklık tehlikesi büyüyor 

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye son yılların en kurak kışını yaşıyor. 1 Ekim 2013 - 31 Ocak 2014 döneminde, bir önceki döneme göre yüzde 27,4 geçen BM'nin "Su Yılı" ilan ettiği 2012'ye göre ise yüzde 40,4 azalma oldu. 2014 Ocak ayında Türkiye genelinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,1 oranında daha az yağmur yağdı. 

Su en değerli kaynak

Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Sıtkı Erduran, mart- nisan yağışlarının Türkiye için umut olduğunu, yeterli yağışın alınmaması durumunda sıkıntıların büyük olacağını söyledi. Türkiye'nin tasarrufu öne alan projeleri hayata geçirmesi gerektiğini kaydeden Erduran, "Su, en değerli kaynaktır. Türkiye'nin tasarrufu öne alan projeleri hayata geçirmesi gerekiyor. Kuraklığa karşı umut mart -nisan yağışlarında" dedi.

Türkiye genelinde 2013 yılı boyunca düşen yağışa bakıldığında hem ortalamaya hem de 2012 senesine göre ciddi bir düşüş yaşandığına dikkati çeken Erduran, "Bazı barajlarda yüzde 50'ye varan oranlarda eksilme var. Bütün barajlarda sıkıntı yaşanıyor. 2013 yılında rezervden tüketmişiz. 2014 kış mevsiminde de yeterli yağış olmadı. Önümüzdeki mart ve nisan aylarında biraz yağış bekliyoruz ama mükemmel bir yağış alsak bile açığı kapatmak mümkün değil" dedi.

Kaynakların çok akılcı ve tasarrufa yönelik kullanılması gerektiğine işaret eden Erduran, aksi takdirde sonuçların çok ağır olacağını söyledi. Barajlardaki doluluk oranı iyi olan bölgelerin "suyumuz var" düşüncesiyle israftan kaçınmaları gerektiğini belirten Erduran, "Önümüzde bir yaz mevsimi var. Acil çözümler yerine şimdiden risk yönetiminin yapılması gerekiyor. Aksi durumda sonuçları çok ağır olur. Neler yapılabilir konusunu şimdiden ele almak gerekiyor. Eğer yaşam alanlarında bir su planlamasına gidilecekse haziran ve temmuz ayları beklenmeden şimdiden yapılmalıdır. Süreyi daha erken başlatmanın faydalı olacağını düşünüyoruz" diye konuştu. 

Yuvarlak masa toplantısı yapacağız

Erduran, Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak önümüzdeki günlerde "çare arıyoruz" diyen erkleri harekete geçirmek için bir yuvarlak masa toplantısı yapacaklarını söyledi. Bürokratlar, teknokratlar, bilim insanları ve uzmanların davet edileceği toplantıda su konusunu her yönüyle ele alacaklarını ifade eden Erduran, şunları söyledi:

"Bu toplantıyla karar vericilerin bilimsel sonuçlardan hareket ederek gerekli önlemleri almasını istiyoruz. Dünya atmosferinde belirlenen değişimler uzun vadede ülkeler arasındaki ilişkileri de etkileyecek. Gelecekte ülkeler arası atmosfer hukuku söz konusu olabilecek. Ülkemiz de bu değişim için hazırlık yapılmalı, bu hukukun belirleyicileri arasında yer almalıdır."