‘Erkeklerin pek bir değere bindiği’ şeklindeki yaygın inançtan hareketle sormuştum geçen gün, “Suç sadece erkekte mi?” diye... Erkekler erkek gibi davranmayı, kadını istemeyi, peşinden gitmeyi bıraktıysa, bunda kadınların da önemli bir 

 
‘Erkeklerin pek bir değere bindiği’ şeklindeki yaygın inançtan hareketle sormuştum geçen gün, “Suç sadece erkekte mi?” diye...
Erkekler erkek gibi davranmayı, kadını istemeyi, peşinden gitmeyi bıraktıysa, bunda kadınların da önemli bir 
payı var demiştim. 
Kadın elde etmenin artık çok kolaylaşması, kadınların ilişki muhtacı haline gelmiş olmaları, ilişkiye girince de erkeğin üzerine fazlaca düşmelerine değinmiştim.
Bugün çok önemli bir tavsiyem var; sihirli bir 
sözcük...
 
İMAJLAR HER YERDE
Sadece ilişkiler değil, hayatın her alanında ‘içgüdü ve dürtü’nün hemen yanında yer alması gereken bir sözcük: TEMKİN.
Önemini ne kadar vurgulasam az. İlişki yanlışlarının çoğu ‘yanlış adam’ seçiminden kaynaklanıyor çünkü. O adamın yanlışlığını da ilk bakışta görmek mümkün olmuyor. 
Neden? Çünkü -sadece erkekler değil- herkes, kendini kamufle etme konusunda garip bir şekilde ustalaştı. Etrafımızda gerçek kimliklerden ziyade, sosyal medya profili ve ‘like’larının arkasına sığınan, gezdiği yer, saati, arabası ve giyimi dışında kendini ele vermeyen ‘imaj’lar var. Her yerde yaldızlı yaldızlı adamlar, kadınlar... 
Bir kazıyın, altından çıkan güvensiz, komplekslerinin esiri olmuş, aslında yardıma muhtaç insanlar. 
Sizin ya da bir tanıdığınızın başınıza hiç gelmedi mi? İlk görüşte aşık olduğunuz adamın aslında evli ya da başkasıyla olduğunu öğrendiğiniz? 
Kendini olmayan bir işin sahibi olarak tanıtandan tutun da, ödünç aldığı çok pahalı araba kendisininmiş gibi davranandan, aynı anda beş kadını idare eden erkeğe kadar o kadar çok hikayeye şahit oldum ki, artık şaşıramıyorum bile. 
O nedenle kadının temkinli olması; etkilendiği birinden ‘beyaz atlı prens’ yaratmadan önce bir durması çok önemli. 
Bekleyelim ve görelim. Hakkında araştırma yapalım. Sağa sola soralım. Dedektife gerek yok, merak etmeyin; dünya küçük. Neler yapmış, kimden nasıl ve niye ayrılmış, nasılsa duyarsınız. 
İstediğiniz gibi birisi mi, 
değil mi? Önce bir anlayın, balıklama atlamayın. 
Kadınlar bu bekleme döneminden korkuyor. Erkek kaçıp gidecek diye... 
Siz onu tanıyıncaya kadar sizi beklemeyecek adamla mutlu, sağlıklı bir ilişki kurabilir misiniz sizce?
 
MUHTAÇ DEĞİLSİN
İkinci sihirli kelimeyse: AMAÇ. 
Hayatınızda ihtirasla 
sarılacağınız amacınız ne? 
Onunla meşgulken mutluluktan kendinizi kaybettiren bir hobiniz var mı?
Bunların yokluğunda, kadınlar genelde kendilerini bir ilişkiye, bir erkeğe muhtaç hissediyorlar. 
‘Bir sevgilim olsa hayatımdaki her şey iyiye gidecek’ diyen, sevgilisiz hayatlarında mutsuz olan kadınların eksiği bu. Sevme enerjilerini, ihtiraslarını yöneltip  tatmin bulacakları bir iş, bir ideal, bir hobi olmadıkça; o tatmini hayatın merkezine yerleştirecekleri  bir erkekte aramak, 
erkeğe de büyük yük. 
Unutmayalım ki kendi kendimize mutlu ve bütün değilsek, ille de bir partnere ihtiyaç duyuyorsak, partneri böyle arıyorsak, işimiz zor. 
Karşımıza bizi gerçekten mutlu edecek olandan ziyade, kendisi de sıkıntılı ve güvensiz insanlar çıkma olasığı yüksek.
İki yanlış da, bir doğru etmiyor. O ilişkiden bir 
hayır gelmiyor.
 
CIMBIZ
 
GAZETECİLİK DEĞİL RÜZGAR SÖRFÜ MÜBAREK!
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Bugün gazetesi muhabiri hakkında soruşturma başlatmış. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yolsuzluk tapeleri üzerine söylediklerini haber yaptı diye. 
‘Soruşturmanın gizliliğini ihlal’den.
Ne ilginç ülke bu 
Allah’ım... 
Rüzgar bir yönden esiyor, tayin mayin. 
Hoop! Bugün bu 
muhabir arkadaş için soruşturma açılıyor. 
Yarın ters yönden eser, bu kez ‘paralelci’leri haber yapan hakkında soruşturma açılır. 
Bağımsız yargı diye başlayan cümlelere kargaların güleceği bir döneme girdik. Yahu, bir ülkede parlamentoda ana muhalefet partisi başkanının söyledikleri haber yapılamayacaksa, bu gazetecilik işini toptan bırakıp gidelim.