Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, İsviçre'nin Crans-Montana kasabasında Çarşamba günü başlayan Kıbrıs görüşmelerinin yeni turundan umutlu olduğuna işaret etti.

Eide yaptığı açıklamada, "görüşmelerin başlangıcının beklentilerinin üzerinde” olduğunu belirtti. Eide, adada 40 yılı aşan bölünmüşlüğe son verme konusunda uzlaşma sağlanırsa, bu yıl sona ermeden iki tarafta da referandum yapılabileceğini ifade etti.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Eide bu görüşmelerde elde edilebilecek "en önemli başarının kapsamlı bir anlaşma” olacağını belirterek, "bunun zor ama imkansız olmadığını” vurguladı.

Eide, bu sağlanamazsa, en azından belirleyici noktalarda uzlaşmaya varılması gerektiğini ifade etti. Eide, aksi takdirde görüşmelerin başarısından söz edilemeyeceğini kaydetti.

Müzakerelere Türkiye de katılıyor

7 Temmuz'a kadar devam etmesi beklenen görüşmeler, Kıbrıslı Türk ve Rum liderler Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiadis, garantör ülkeler Türkiye ve  Yunanistan’ın dışişleri bakanları ve İngiltere temsilcilerinin katılımıyla BM arabuluculuğuyla yapılıyor.

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın salı akşamı Türk ve Yunan mevkidaşları ve Kıbrıslı liderlerle birlikte yemek yediği, ancak çarşamba günü müzakerelerin resmi açılışına katılmadığı bildirildi. Eide, Johnson'ın açılışa katılmamasının İngiltere'nin iç siyaseti ile alakalı olduğunu belirtti.

Anlaşmazlık yaratan konular

Müzakareler sonucusunda Kıbrıs'ta iki devletli bir federasyon kurulması hedefleniyor. Ancak Ada'da yaklaşık 35 bin Türk askerinin konuşlandırılması, Türk ve Rum taraflar arasında tartışma yaratan konuların başında geliyor. Rum tarafı, Ada'nın birleşmesinin ardından Türk askerine ihtiyaç duyulmayacağını savunuyor. Ancak Kıbrıslı Türkler tek güvenlik garantisi olarak gördükleri Türk askerlerinin adadan ayrılmasına karşı çıkıyor

Adada olası bir birleşme halinde güvenliğin nasıl sağlanacağına dair fikir ayrılığının yanı sıra, Kıbrıslı Türk ve Rum federal devletlerin topraklarının kalıcı olarak belirlenmesi, ihtilaflı mülklerin iadesi ve yönetim paylaşımı gibi konular da çözülmeyi bekleyen sorunlar arasında yer alıyor.

Türk tarafının kırmızı çizgilerinden biri olan "yönetimde dönüşümlü başkanlık” talebi, Rumların kabul etmediği önerilerin başında geliyor.

© Deutsche Welle Türkçe