Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığından, yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının, Ada’da kapsamlı bir anlaşmaya varılana kadar Rum tarafının Ada çevresinde bulunan doğal kaynaklara ilişkin faaliyetlerin dondurulması veya tarafların karşılıklı belirleyecekleri bir işbirliği çerçevesinde yürütülmesi gerektiğine olan inancını koruduğu kaydedildi. 

Rum tarafının Kıbrıs Türk halkının haklarını gasbetmeye yönelik sürdürdüğü bölge istikrarını tehdit eden bu tavrına müsaade edilmesinin mümkün olmadığının ifade edildiği açıklamada, Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü hidrokarbon faaliyetleri kapsamında Kıbrıs Türk halkının haklarını inkar eden tek yanlı adımlara yenilerini eklemeye çalışmasının bunun son örneğini oluşturduğu vurgulandı.

Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafını yok sayarak attığı bu ve benzeri tüm adımların kabul edilemez olduğunun ifade edildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Sözde münhasır ekonomik bölgesindeki üç parsel için açılan ihaleye katılan yabancı şirketlerle yapmış olduğu müzakereleri sonuçlandıran Rum liderliğinin bugün ve yarın söz konusu şirketlerle sözleşme imzalayacak olması, kendinde gördüğü tüm hakların Ada’nın eşit sahibi Kıbrıslı Türklerde de olduğunu kabullenemeyen tutumunu terk etmediğinin açık bir göstergesidir. Rum tarafının haklarımızı gasbetmeye yönelik sürdürdüğü bölge istikrarını tehdit eden bu tavrına müsaade edilmesi mümkün değildir. Garantör Türkiye ile birlikte, bu konudaki hak ve menfaatlerimizin korunması konusunda gerekli tüm önlemlerin alınacağından şüphe edilmemelidir. Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk tarafını eşit ortağı olarak kabul etmeyen yaklaşımını sürdürmesinin, Ada’da kalıcı ve kapsamlı bir çözümün temin edilmesi çabalarının önündeki en önemli engeli teşkil ediyor."