Johnson, İngiltere'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House'da "Küresel Britanya: Brexit döneminde İngiliz Dış Politikası" başlıklı bir konuşma yaptı. 

İngiltere'nin Rusya'ya yönelik sert tutumunu sürdüreceğini dile getiren Johnson, "Ancak bu, konuşmanın ve ilişki kurmanın yanlış olduğu anlamına gelmiyor." dedi. 

Rusya'nın Halep'te süren katliamla ilgili rolünün göz ardı edilemeyeceğini ifade eden Boris Johnson, "Bu nedenle Rusya ile ilişkileri normalleştiremeyiz. Birçok kez söylediğim gibi Rusya, Suriye'deki bombalama kampanyasına son vererek ve Esed'i barış görüşmeleri konusunda ikna ederek, ayrıca Ukrayna'daki Minsk anlaşmalarına uyarak dünyanın takdirini toplayabilir. Bu konudaki mesajlarımızı hem ben hem de Başbakan Theresa May iletmeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.              

"Suriye'nin geleceğinin Beşşar Esed'siz olması gerektiğinin mevcut durumda gerçekçi bir beklenti olup olmadığı" sorusuna Johnson, şu yanıtı verdi:

"Suriye'de 5 yıldır süren katliamın ardından Beşşar Esed 400 bin kişinin birçoğunun ölümünden sorumludur. Suriye'deki milyonlarca insanın Esed tarafından tekrar yönetilmeyi kabul etmeyeceğini düşünüyoruz. İlerlemek için yeni bir yol bulunmalı, Esed geride bırakılmalı. Suriye'nin geleceği birleşik bir Suriye'dir ve bunun Esed yönetimi altında olabileceğini görmüyorum."

- "Dünya artık çok daha tehlikeli

Ülkesinin NATO ile ilişkilerinin "kırılmaz" olduğuna işaret eden Johnson, ABD başkanlığına seçilen Donald Trump'ın da ifade ettiği gibi NATO'nun savunma bütçesinin yüzde 70'inin sadece ABD'ye ait olmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Johnson, "Her NATO üyesinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYH) yüzde 2'sini NATO'nun savunma bütçesine ayırmasını istiyorum. İngiltere halihazırda bu hedefi karşılamaktadır." dedi. 

Johnson konuşmasında DEAŞ gibi tehditlere de değinerek, "Dünyanın mevcut halinin iyi olmadığını kabul etmeliyiz. Dünya, daha önceye göre çok daha tehlikeli ve değişken. Güçlü adam kültü, demokraside gerileme ve Irak'tan Suriye'ye, Libya'ya kadar Ortadoğu'da istikrarsızlık mevcut. Tüm bunları Birleşik Krallık olarak görmezden mi geleceğiz? Kesinlikle, hayır." diye konuştu.    

Johnson'a AB büyükelçilerinin katıldığı bir toplantıda "Avrupa'da serbest dolaşımı desteklediği" yönündeki sözlerinin de sorulması üzerine, "Göçün ülkelere katkısının büyük olduğunu, ülkelere ve şehirlere güç ve dinamizm kattığını düşünüyorum. Toplantıda Avrupa göçünün önemli olduğunu ancak kontrol altında tutulması gerektiğini söyledim." ifadelerini kullandı.  

Ülkesinin AB'den çıkışının destekçisi olan 52 yaşındaki Boris Johnson, 23 Haziran'daki referandum öncesi Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması yönündeki kampanyanın başını çekmişti.