AB Komisyonu Sözcü Yardımcısı Mina Alexandrova Andreeva, "AB Komisyonunun B planı bulunmuyor. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, tercihinin Birleşik Krallık’ın adil bir anlaşma çerçevesinde AB içerisinde kalması yönünde olduğunu birçok kez ifade etti." diye konuştu.

İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda mevcut ticaret anlaşmaların bir anda sona ermeyeceğine işaret eden Andreeva, “Brexit’in potansiyel sonuçları üzerine yorum yapmak istemiyoruz. Fakat AB Antlaşması'ndaki 50. madde kapsamında çıkış müzakereleri tamamlanana kadar, Birleşik Krallık AB’nin üyesi olarak kalmaya devam eder ve tüm mevcut düzenlemeler ve yasalar geçerliliğini sürdürür.” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa Komisyonu Sözcüsü Andreeva, AB yetkililerinin AB Komisyonu bünyesinde bir araya gelerek İngiltere’nin birlikten ayrılması halinde uygulanabilecek “acil durum planını” görüştüğüne ilişkin haberleri doğrulamadı.

Merkezi Londra'da bulunan Open Europe Ekonomik Araştırmalar Bölümü Direktör Yardımcısı Raoul Ruparel, referandumdan çıkış kararı çıkması durumunda mevcut anlaşmaların başlıklar halinde görüşüleceğini ve çıkışın kademeli şekilde gerçekleşeceğini belirtti.

Ayrılık müzakerelerinde görüşülecek maddelerin İngiltere tarafından kabul edilmek zorunda olduğunu söyleyen Ruparel, “AB Antlaşması'nın maddeleri, çıkış anlaşmasının sağlanmasıyla devreye girer. Öngörülen iki yıllık süre içerisinde AB yasaları İngiltere için geçerliliğini korur. İngiltere'de sandıktan ayrılık çıksa da bu süre içerisinde AB ile ticaretini normal şeklinde sürdürür. Fakat AB’nin iç kararlarına ya da kendi çıkış şartlarına ilişkin iç görüşmelere katılamayacaktır.” ifadesini kullandı.

- Grönland’ın ayrılması 3 yıl sürdü

Daha önce AB'den ayrılan herhangi bir üye ülke olmadığı için Birleşik Krallık'ın ayrılma olasılığına ilişkin emsal gösterilemiyor. Fakat AB Antlaşması'ndaki 50. madde üyelikten ayrılma şartlarını ve müzakere sürecinin nasıl işlemesi gerektiğine açıklık getiriyor.

Üye ülkenin ayrılma kararı vermesiyle bu ülke ile AB üyesi ülkeler arasında kapsamlı müzakereler başlıyor. Üyelikten ayrılan ülke ile geri kalan üye ülkelerin tüm ekonomik, ticari ve siyasi ilişkileri başlıklar halinde görüşülüyor. Müzakereler sonucunda varılan “çıkış anlaşması”, Avrupa Parlamentosunda oylandıktan sonra yürürlüğe giriyor.

Grönland, Danimarka’nın yönetiminde olması sebebiyle 1973 yılında, o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) dolaylı olarak üye oldu. Fakat Grönland 1979 yılında Danimarka'dan özerkliğini ilan etmesiyle özellikle denizcilik ve balıkçılık alanlarındaki AB düzenlemelerinden rahatsızlık duydu. 55 bin kişinin yaşadığı ülke, 50. madde kapsamında birlikten ayrılmak için başvuruda bulundu. Grönland’ın AET’den ayrılma süreci yaklaşık üç yıl, AB üyeliği ise 12 yıl sürdü.

- Kanada modeli ticaret anlaşması mümkün mü?

İngiltere’nin AB’den ayrılması yönünde kampanya yürütenlerin savlarından birisi, İngiltere’nin AB ile Kanada benzeri bir ticaret anlaşması yaparak ilişkilerini devam ettirebileceği yönünde. Öte yandan Kanada’nın AB ile toplam ticareti İngiltere’ye kıyasla çok daha küçük ölçekli. Kanada, 2014 verilerine göre, AB’nin sadece 12. en önemli ticaret ortağı durumunda.

İngiltere ise 2014 yılında ihracatının yüzde 44,6'sını AB ülkelerine yaparken ithalatının yüzde 53,2'sini yine AB ülkelerinden gerçekleştirdi.

Öte yandan, iş dünyasının en büyük çatı kuruluşu Britanya Endüstri Konfederasyonu'nun (CBI) araştırmasına göre, İngiltere'nin AB üyeliği, 500 milyon civarında nüfusa sahip, 16,6 trilyon dolarlık bir pazara doğrudan giriş yapmasını sağlıyor. Bu yüzden AB üyeliğinin İngiltere'ye ekonomik faydasının, yıllık ortalama 62 ila 78 milyar sterlin seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.

Kanada ile AB arasındaki ticaret anlaşmasının müzakereleri yaklaşık 7 yıl sürdü ve 2014 yılının Aralık ayında tamamlandı. Buna rağmen anlaşma henüz Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından oylanarak yürürlüğe girmedi.