Protestocuların ellerindeki pan­kartlarda, ‘Zehir solumak istemiyo­ruz’, ‘Elbistan ovasını yok ettiniz, sıra dağlarımızda mı?’, ‘Sizin derdiniz para, bizim ki ise insanlık’, ‘Güneş ve rüzgar bize yeter’, ‘Santrali olan kan­serli gelecek nesiller değil, temiz ha­vası ve temiz suyu olan gelecek nesil­ler istiyoruz’, ifadeleri yer aldı. El- Com görevlisi Dr. Ahmet Altun tarafından yapılan basın açıklamasında, “Elbis­tan Akçayır da yapılması planlanan termik santrale karşı Elbistan’da sa­nayileşmenin başlaması ile çevre so­runları iyice artmaya başladı. Akbayır Köyü’ne yapılması düşünülen termik santral, hem Elbistan halkı hem de Türkiye’nin geneli için ciddi tehlike oluşturmaktadır. Termik santral, ta­rımı günden güne bitiren, su kaynak­larını yok eden, başta yapıldığı böl­genin havası olmak üzere zamanla çevredeki bütün yerleşim yerlerinin havasını kirleten, kanser hastalık­larına davetiye çıkaran son derece tehlikeli ve insan hayatını günden güne yok eden endüstriyel yapılar­dır. Elbistan’ın coğrafi konumu gereği hava sirkülasyonu azdır çünkü etrafı dağlarla çevrilidir. Buraya yapılacak olan termik santralin atıkları şehirde toplanacaktır ve şehir hayatına da çok ciddi tehdit unsuru olmaktadır. Tüm bunları bilerek termik santralde ısrar etmek açık açık ölüme davetiye çıkar­maktır!” ifadelerine yer verildi.

BAF Başkanı İsrafil Erbil’de konuş­masında, mevcut hükümetin insan ha­yatını hiçe sayarak kararlar aldığını ifade etti. Santrallerin, hayata ve do­ğaya geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar verdiğini belirten Erbil, “İnsanlar artık,yaşam alanlarının ve çevrelerinin yok edilmesine seyirci kalmamaktadırlar. Bu gün dünyanın gelişmiş ülkelerinde çevre etkileri ba­kımından halkın talep ve itirazları dik­kate alınmadan hiçbir işletme açıla­mamaktadır. İkinci bir termik santra­lin açılmasıyla Elbistan ve çevresinde bir çevre felaketi yaşanacaktır. Bizler tek ses, tek vücut olarak tüm süreç­leri yakından takip ederek tepkimizi ortaya koyacağız” dedi.