Kıbrıs’tan Londra’ya ilk gelen kuşaktan Hulus İbrahim gözyaşlarıyla (87) uğurlandı. Hulus İbrahim 13 Kasım günü yaşamını yitirmişti.

Hulus İbrahim 16 Kasım Cuma günü sabah 10.20’de “30 Oakthorpe Rd, Palmers Green, London N13 5JL” adresindeki Palmers Green Camii’de yapılan cenaze töreni sonrasında “278 High Rd, London N2 9AG” adresindeki St Pancreas Cemetery’de toprağa verildi. Aynı gün akşamı da “630 Green Lanes, Harringay, London N8 0SD” adresindeki Londra Toplum Merkezi’ndeki anmada aile taziyeleri kabul etti.

Mehmet Raif ve Hamza Irkad ezgileriyle yer aldığı anmaya 100’ün üzerinde katılım oldu. Gecede konuşan Hulus İbrahim’in oğlu Elmaz, babasının yılmaz bir özgürlük savaşçısı olmasının yanı sıra iyi ve neşeli bir baba olduğunu da anılarını aktararak dile getirdi.

Kıbrıs’tan geceye katılan CTP ve güneydeki sendika PEO’nun temsilcileri Hulus İbrahim’in adada barış, demokrasi ve özgürlük için bıkmadan usanmadan ve yorulmadan mücadele ettiğini, genç kuşaklara da örnek olduğunu söylediler.

CTP-Londra’dan İlker Kılıç da Hulus İbrahim’in mücadele deneyimlerini gençlere aktarmayı başardığını ve onun anılarının çok öğretici olduğunu belirtti.

Londra Toplum Merkezi Başkanı Niyazi Enver de Hulus İbrahim’in Toplum Merkezi, CTP-Londra Dayanışma Derneği ve Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği’nin kurucu üyeleri arasında olduğunu vurgulayarak, “Her zaman yaşama sevincini korudu. Adada bir gün kalıcı barışın sağlanacağı umudunu hiç bir zaman yitirmedi” dedi. Niyazi Hulus İbrahim’in viskiyi sevdiğini ve sıkıntılara karşı viski önerdiğini de belirterek anmada konuklara viski ikramı yapılacağını da sözlerine ekledi.

HULUS İBRAHİM ?

Türk ve Rumların bir zamanlar kardeşçe yaşadığı Kıbrıs’ın güneyinde Leymasol’un Silifke köyünde 7 kardeşin en küçüğü olarak 1931’de doğar. Küçük yaşta işçi temsilcisi olan İbrahim, Türk ve Rumların ortak sendikası PEO başkan yardımcılığına kadar yükselir.

Ada’da 1950’lerin ikinci yarısında sendikacılara yönelik suikastlar başlayınca 1958’de Londra’ya gelmek zorunda kalır. Londra’da da sosyalist mücadelesine devam eden İbrahim ancak 1989’da doğduğu topraklara dönebilir.

İbrahim, biyografisini yazan gazeteci Faruk Eskioğlu’na “Yeniden dünyaya gelsem yine sendikacı olurum, yine işçilerin haklarını ararım” demişti…