Ön Yargı Ön yargı = Yargısız infaz Bilmediğin bir konu veya tanımadığın bir kişi hakkında kulaktan dolma, yalan yanlış bilgiler sana yetiyor ve hemen hüküm veriyorsan şunu bil ki arkadaş; sen ön yargılısın! Sorgulamadan,

Ön Yargı

Ön yargı = Yargısız infaz

Bilmediğin bir konu veya tanımadığın bir kişi hakkında kulaktan dolma,
yalan yanlış bilgiler sana yetiyor ve hemen hüküm veriyorsan şunu bil ki arkadaş;
sen ön yargılısın!

Sorgulamadan, anlamaya çalışmadan direk hüküm vermek ne vahim bir durum!

Hüküm verdiğimiz kişiyi idam sehpasına yollarken, farkında olmadan, kendi cehaletimizi  davul-zurnayla dünyaya haykırıyoruz.

Zaman zaman hepimizin ön yargılı olduğu anlar var.
Ardından pişmanlıklar, tükürdüğünü yalamalar, "ben öyle dememiştim", " yanlış anlaşıldım" demeler başlıyor.

Hayatımda ilk defa Cumhurbaşkanı seçiminde ön yargılı olmamaya kararlıyım.

Üniversitelerde kürsü kurmuş, liyakiyat nişanları almış, dünyanın bir çok ülkesinde
çeşitli ödüllere layik görülmüş bir cumhurbaşkanı adayı "Ekmeleddin İhsanoğlu"

Adını daha önce hiç duymadım, başladım araştırmaya!

İnternette hakkında sayfalarca yazılar okudum,
3 canlı yayın televizyon programını izledim.

Canlı yayında usta gazeteci/televizyoncuların sorularını büyük bir ciddiyetle dinleyip dikkatli bir şekilde yanıtlıyor.
Arada gülümsüyor ve kesinlikle insana huzur veren bir yapısı var.
Türkiye'nin son yıllarda hasret kaldığı bir görüntü...
Sinirlenmiyor, bağırmıyor, suçlamıyor, tehdit etmiyor!
Ilk intibam şu oldu;
Saygıdeğer bir bilim adamı, insana huzur veren, 5 lisan bilen, aynı zamanda Çankaya' ya yakışan, kültürlü, modern bir hayat arkadaşına sahip olduğu,
Cumhurbaşkanının neler yapması, en önemliside neler yapmaması gerektiğini bilen bir aday olduğunu gördüm.

Canlı yayında halkın hassas olduğu konularda verdiği cevaplar oldukça tatmin edici.
" Atatürk'ü inkar etmek istiklal savaşını ve Türkiye'yi inkar etmek demektir" ve yine Atatürk' ün sözlerine vurgu yaparak " yurtta sulh cihanda sulh"diyecek kadar Atatürk sevdalısı.

Gezi olayları sorulduğunda;

-" Gezi mertçe bir harekettir, bu aynı zamanda vatan sevgisidir. Gençlere zulmedilmiştir" diyor.
Benim içim bundan daha güzel bir açıklama olamaz.

-Niçin miting yapmıyorsunuz? sorusuna; " Bu Ramazan gününde oruçlu halkı meydana toplayıp işkence yapamam, ben onların ayağına giderim" diyor.
Gençlere ne sıkmabaş, ne de çapulcu diyor, yüzdelere ayırmıyor, taraf tutmuyor, halk diyor, Hukuk diyor, İnsanlara yaşama hakkı diyor!

" Cumhurbaşkanı yol yapmaz, yol gösterir" diyor.

Bizlere her gün bağırıp çağırarak, kin kusarak, işçiyi, memuru, öğretmeni, gençleri yıllardır meydanlarda coplayarak, biber gazıyla zehirleyerek gözlerini çıkarıp, yaşam haklarını ellerinden alarak zulmedilmesine cevap olarak;
huzurlu bir hayat, yurt içinde ve dışında saygın bir Türkiye vaadediyor.

İşte Türkiye' nin son yıllarda ihtiyacı olan herşey!

Seçimlerde oy vermeyerek CHP'nin çatı adayını protesto ettiğini düşünen bir grup var.
Çünkü onlar Türkiye'yi, Nişantaşı ve Bağdat caddesinden ibaret sanıyor ve onun için de İhsanoğlu, onlara yeterince modern gelmiyor.

Hiç olmayacak bir şeyi başaran iki zıt kutup MHP ve CHP'yi bir araya getiren bu değerli bilim adamını beğenmiyorlar.
Ve şu anlaşılıyor ki CHP'li geçinen bu grup, seçim sonuçları ne olursa olsun hiçbir şekilde mutlu olmayacak ve ayrıca RTE'ye en güzel desteği onlar vermektedirler.

İhsanoğlu'nun kazanamadığı taktirde seçim sonucunun bir yararı olacaktır; AKP ve RTE karşıtı olan sözde CHP'liler, sanal ortam, plajlar ve meyhanelerde hararetle yaptıkları vatan-millet siyaset konuşmalarına artık son verecektir.

Uzun sözün kısası;
Einstein " Insanların ön yargılarını parçalamak, bir atomu parçalamaktan daha zordur" diye ne güzel söylemiş....

Kaynak: Eurovizyon