Demokratik işleyişin 28 Şubat ile tasfiye sürecine girdiğini belirten Akşener, "2002 seçimleri milletimizin yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk olarak tanımladığı toplumsal sorunlarından çıkma arayışıdır. Bu beklentiler Adalet ve Kalkınma Partisi'ni iktidara taşımıştır. Başlangıç yıllarında başarılı da sayılırlar ancak 2007'den itibaren vizyonsuz bir güce dönüşmüştür. Vizyonsuz güç ise yıkıcıdır. İktidar milletin bütün desteğine rağmen, politikalarını milli iradeye dayanmayan ittifaklarla üretmeyi bir marifet saymış, siyasi muhalifler, devlet muhaliflerinden daha tehlikeli görülmüşlerdir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Partimiz mutlu Türkiye'nin yolunu açacak"

Milletin demokratik siyasetten sapmadan Türkiye'nin önünü açmaya karar verdiğinin altını çizen Akşener, "Binlerce yıllık iyilik medeniyetinin yolcuları olarak, bugün burada millet adına üstlendiğimiz görevi ilan etmek için toplanmış bulunmaktayız. Umutlarımız var. Hayallerimiz var. Zengin bir Türkiye istiyoruz, gücümüz var. Adil bir Türkiye istiyoruz, gücümüz var. Özgür bir toplum istiyoruz, gücümüz var. Mutlu bir Türkiye istiyoruz, hakkımız var. Yeni bir siyasal hareketle, iyi bir siyasal hareketle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz. Allah vatana, millete, insanlığa hayırlı etsin." dedi. 

Akşener, Türkiye'nin dünyadaki gelişimi iyi okuyamaması nedeniyle tarihin gerisinde kalacağının yüksek dille seslendirildiğine dikkati çekerek, buna seyirci kalmayacaklarını vurguladı.

- "Çok üzülüyorlar"

Devletin adil olması gerektiğini, yargıya zabıta amirliği davranılmasına müsaade etmeyeceklerini ifade eden Akşener, liyakat ve hakkaniyetin kalmadığını, gencecik çocukların AK Parti'den kağıt getirmeden iş bulamadığını ileri sürdü.

Siyasi Partiler Kanunu'nun demokratikleşeceğini, partilerde uygulanan "atıyorum seni, seç beni" modelinin kaldırılacağını dile getiren Akşener, yargı kararı hariç seçimle gelenin seçimle gideceğini söyledi. Akşener, "Bazıları şu sıra referandumda 'evet' için cansiperane çalıştığına çok üzülüyordur. Biz o zaman demiştik, 'tek adama gidiyorsunuz.' Yani 'evet' verin dünya değişecek, uçağız' derken, bizlerin dediği çıktı, abiler attaya..." diye konuştu.

- "İtibarını bırakmadan göçmeyecek"

Meral Akşener, Türkiye'nin 2007'den sonraki ekonomik büyümesinin, yüzde 4,5 ile 1960'tan beri gerçekleşen ortalamanın altında kaldığını ileri sürerek, Türkiye'nin dünyanın en yüksek faizini ödeyen ekonomilerin başında olduğunu, "Ey faiz lobisi" diyenlerin, faiz lobisini mutluluktan ters köşe yaptığını savundu.

 Yapısal hale gelen yolsuzluklar, dış politika serüveni ve siyasi operasyonlar nedeniyle ekonomik çıkıştan düşüldüğünü öne süren Akşener, şöyle konuştu:

"Kardeşim yolsuzluk duman değil ki aşağıdan yukarı çıksın, yolsuzluk çamurdur yukarıdan aşağı akar. Maalesef Türkiye'de yolsuzluk iddialar zinciri olmanın ötesine çoktan geçmiş, yukarıdan yerel yönetimlere kadar yaygınlaşmıştır. Milyarlarca liralık yolsuzluk iddiaları karşısında ne yargıdan ne hükümetten bir ses çıkmıyor. İmanım gibi inanıyorum ki yolsuzluğa bulaşmış her kim olursa olsun, itibarını bırakmadan bu dünyadan göçmeyecek. Size söz veriyorum, göçmeyecek."

Türk dış politikasındaki istikrarın önemine işaret eden Akşener, "Mavi Marmara ile yanaştık, Mısır'dan girdik, Suriye'den çıktık. Bu arada Almanya'dan Rusya'ya kadar el atmadığımızı yer kalmadı. Şimdi bıraktıklarımızı arıyoruz. Hani bir Rabia var ya kimse yapmıyor şu sıra. Rabia'yı Suudi sofralarında bırakıp geldiler. Filistin'i İsrail'in müzakere masalarında bırakıp geldiler. Sadece Suriye'nin mültecilerle beraber maliyeti 200 milyar Türk Lirası. Dış politika macerası yıllık büyüme oranını yaklaşık 1,5 puan aşağı çekmiştir." değerlendirmesinde bulundu. 

- "FETÖ'nün damarının kesilmesi namus borcu"

"28 Şubat bizzat Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik ihanet sürecinin adıdır. Bu süreç Türk subayına çuval giydirmekle tazelenmiş, Ergenekon ve Balyoz'la devam etmiş, 15 Temmuz ile final yapmıştır." ifadesini kullanan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ ihanet şebekesi sadece 15 Temmuz değil, 2004'ten itibaren bütün operasyonların ana aktörüdür. 15 Temmuz hain kalkışmasının ana ruhunu oluşturmaktadır. 15 Temmuz tam anlamıyla bir devlet etme zafiyetidir. Millet devleti sokaktan toplamıştır. Bir başka tarihi gerçek de şudur; TSK'yı Türkiye'nin aktif değeri tanımından düşürmek için plan yapanlar, maalesef iktidar kadrolarının bulanık beyinlerinden faydalanmıştır. Süreç Türkiye için yol çevirme, ön kesme operasyonudur. Referandumlar dahil son 10 yıldaki yaşadıklarımız bizi trenin geleceği istasyondan uzak tutmuştur. 15 Temmuz hain kalkışma darbe teşebbüsünün şehit ettiği 249 şehidimizin ruhuna, ailelerine duyduğumuz borç... FETÖ ihanet şebekesinin devletin içerisine sızmış her damarının kesilmesi için mücadele etmek, faillerini bulmak başta ben ve bütün arkadaşlarımız için bir namus borcudur."

28 Şubat'ın kadrolarına "Mutlu musunuz, huzurlu musunuz? Eğer siz insanımızın yaşamına şekil vermeye, yön vermeye kalkmasaydınız, görevinizin onların haklarını, özgürlüklerini korumak olduğunu söyleseydiniz, şimdi 80 milyon daha özgür ve daha zengin bir ülkede yaşıyor olacaktık." diye seslenen Meral Akşener, şunları kaydetti:

"Milletin hakkı, devletin itibarı için karşınızda durduğumda salladığınız parmakların işaret ettiği, ürkütmeye çalıştığınız siyasetçi, hatta itibarını zedelemeye, korkutmaya çalıştığınız kadını hatırladınız mı? Siz neredesiniz bilmiyorum, biz yine milletimizle birlikte yürüyoruz. Bütün yollar tutulmuş, biz kendi yolumuzu açıyoruz. 28 Şubat'ın kudretlileri bekleyin, yoldaşlarınız olacak. Bugünküler de tarihin çöplüğüne, sizin yanınıza gelecekler. Türkiye'yi merak etmeyin, 80 milyon kararlı özgürce yaşamaya. 80 milyon kararlı özgürce inanmaya, çalışmaya, hakkaniyetle paylaşmaya. 80 milyon kararlı güçlü, mutlu Türkiye olmaya."

- Eski Bakan Coşkun'dan açıklama

Öte yandan, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, yazılı açıklama yaparak, İyi Parti'nin kurucular kurulu listesinde yer alan Ali Coşkun ismiyle ilgili, "Sadece bir isim benzerliğinden ibaret olup, yanlış anlaşılmalara yer verilmemesi için değerli kamuoyumuzla paylaşmaya gerek görülmüştür" ifadelerine yer verdi.

- "Tek kale maç oynanıyordu şu ana kadar.

İyi Parti kurucularından Meral Akşener, "Tek kale maç oynanıyordu şu ana kadar. Bundan sonra kaleler çoğaldı ve çok farklı bir Türkiye ile karşı karşıya kalacaksınız." dedi.

Akşener, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde İyi Parti'nin kuruluşunu açıklamasının ardından geldiği Bilkent Otel'de, Genel Başkan, Genel İdare Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu seçimi için yapılacak toplantı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. 

Hedeflerinin iktidar olduğunu ifade eden Akşener, "Tek kale maç oynanıyordu şu ana kadar. Bundan sonra kaleler çoğaldı ve çok farklı bir Türkiye ile karşı karşıya kalacaksınız." diye konuştu.

Bundan sonra medyanın özgürleşeceğini söyleyen Akşener, "Görülecektir ki siyasi rekabet çok iyi bir şeydir, hem seçmen açısından hem insanlar açısından. Ama en çok da medya açısından siyasi rekabet güzel bir şeydir. Herkesin kıymeti çoğalacak. Göreceksiniz. Ondan sonra da seçimlerde bambaşka bir Türkiye ile karşı karşıya kalacağız." ifadelerini kullandı. 

- "Her şeye katılacağız"

Yerel seçimlere katılıp katılmayacağı sorusuna Akşener, "Her şeye katılacağız." yanıtını verdi. 

Bir basın mensubunun "Elinize tekrar kına yakacak mısınız?" sorusunu, "Yakacağım tabii. Artık kadınlar yakacak." diye cevaplayan Akşener, "Kınanız, parti logosu, güneş şeklinde mi olacak?" sorusuna ise kendine has şeklinde kına yakacağını söyledi.