Nargile keyfi Almanya'yı da sardı. Büyük şehirlerin özel nargile barlarında buluşan gençler sigara yerine nargileyle tömbeki tüttürmeyi daha zevkli buluyorlar. Bir sağlık sigortasının yaptığı araştırmaya göre Almanya'da 16 yaşındakilerin en az yarısı nargileyi tecrübe etmiş. Ankete katılan 7 bin öğrencinin yüzde 15'i ise düzenli olarak nargile kullanıyor.

Kuzey Ren bölgesi hekimler odasından Sven Dreyer nargilenin en az sigara kadar zararlı olduğunu söylüyor. Gençler arasında sigara içenlerin sayısı azalıyor. 12 ile 17 yaşları arasındaki gençlerin sadece yüzde 7,4'ünün tütün tiryakisi olduğu belirlendi. Bu oran 2001 yılında yüzde 27,5'i buluyordu. Gençler sigara yerine nargile tüttürüyor ama nargilenin sağlığa en az sigara kadar zarar verdiğini çoğu bilmiyor.

Nikotin miktarı sigaradakini katlıyor

Nargile tütünü olan tömbekinin uzun vadede vücuda verdiği zarar sigara tütününden farklı değil. Nargile de akciğer fonksiyonunun düşmesine yol açıyor ve kansere yakalanma riskini arttırıyor. Tömbekideki nikotin miktarı sigaradan on ila 20 kat fazla. Günde bir kez nargile içmekle yarım ya da bir paket sigara içmek arasında fark bulunmuyor. Nargilede tömbeki yerine nikotin ihtiva etmeyen aromalı taşlar da kullanılabiliyor. Ancak nargile taşlarındaki maddeler hakkında henüz sağlıklı bilgi elde edilmiş değil. Sven Dreyer nikotinli olsun olmasın nargile kullanmanın tehlikelerine farklı bir açıdan bakıyor.

Dreyer "Nargile karbonmonoksit zehirlenmesine, baş dönmesine, mide bulanmasına, istifraya, şuur kaybına ve kramp nöbetlerine yol açabilir” diyor. Lüleye yerleştirilen közün harlanmasıyla ortaya çıkan renksiz ve kokusuz karbonmonoksit her çekişte doğrudan akciğerlere giderek kandaki miktarı aniden arttırıyor. Sonuç zehirlenme ve baygınlık olabiliyor.

Oksijen tedavisi

Nargile keyfi böyle sonuçlanan hastalara basınçlı kabin tedavisi uygulanıyor. Bu yöntemin uzmanı olan Sven Dreyer önce kandaki karbonmonoksit miktarını ve bu zehirli gazın bulaştığı alyuvar oranını saptıyor. Bu oran sigara içmeyenlerde yüzde biri, tiryakilerde yüzde 10'u buluyor. Nargile kullananda ise karbonmonoksit hemoglobini yüzde 20'lere dayanıyor. Bunun zehirlenme anlamına geldiğini belirten Dreyer bu durumda hastaya saf oksijen verildiğini, daha ağır vakalarda ise saf oksijenin basınç kabininde tatbik edilmesi gerektiğini anlatıyor.

Kan zehirlenmesi için aslında nargile içmeye lüzum yok. Bar ve meyhane gibi kapalı mekânlarda belli süre sigara içmeden oturmak bile zehirlenmeye yetiyor. Karbonmonoksit en çabuk duman içine çekildiğinde akciğerlere ulaşıyor. Gaz köz harlandığında çevreye yayıldığından, nargile içmeyen de bu sinsi zehirleyiciden nasibini alıyor. Hekimler bu nedenle nargile içilen yerlere karbonmonoksit alarmı yerleştirilmesini talep ediyorlar.

Sven Dreyer ise pek iyimser değil. "Kimse kendini buna yetkili görmediği için karbonmonoksit alarmının zorunlu kılınacağını sanmıyorum" diyor.

© Deutsche Welle Türkçe