Bu sayede radyoterapinin temel prensibi olan normal dokuların etkilendiği ışın dozunu azaltıp, tümör dozunu artırmak artık daha kesin ve doğruluk oranı yüksek olarak yapılmaktadır" dedi.


Acıbadem Kayseri Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Uçar, kanser tedavisinde, son yıllarda teknolojideki hızlı gelişmeye paralel önemli kazanımlar elde edildiğini, radyoterapi alanındaki gelişmelerin de bu başarılardan nasibini aldığını bildirdi. Kullanılan cihazların gelişmesinin, tedavi tekniklerine ve planlama sistemlerine doğrudan yansıdığını ifade eden Dr. Uçar, şunları kaydetti:


"Bu sayede radyoterapinin temel prensibi olan normal dokuların etkilendiği ışın dozunu azaltıp, tümör dozunu artırmak artık daha kesin ve doğruluk oranı yüksek olarak yapılabiliyor. Birçok kanser türünün tedavisinde kullanılan radyoterapi teknolojisindeki gelişmeler, radyoterapinin yan etkilerini de en az seviyeye indiriyor. Bu yan etkiler arasında en önemlisi, ışının kanser hücreleriyle birlikte normal hücrelere de zarar vermesiydi ki, son yıllarda hedefe yönelik tedaviler doğrultusunda hastayı en az hasarla tedavi etmek mümkün hale geldi. Bilimsel alanda Rapidarc, 'Hacimsel Yoğunluk Ayarlı Arc Tedavisi' olarak adlandırılan bir kanser tedavi cihazı. Son yıllarda radyoterapide standart olarak kullanılan lineer hızlandırıcıların ürettiği x-ışınları, hastalıklı bölgeye belli bir tedavi planlaması dahilinde uygulanıyor. Tedavi edici ışınlar hastalara belli bir mesafeden uygulanırken, tedavinin doğruluğu açısından hastaların tedavi süresince hareketsiz kalmaları gerekiyor. Lineer hızlandırıcı olarak tanımlanan bu cihazlar, tedavi edilen bölgeye göre farklı yöntemlerle kullanılıyor. Baş boyun bölgesinde; özel termoplastik maskeler, diğer bölgelerde ise özel tedavi yatakları ve hastayı hareketsiz tutmayı sağlayan teknolojilerle uygulanılıyor. Tedaviler genellikle 5-10 dakika sürüyor."


Dr. Kadir Uçar, son yıllarda normal dokulara olan zararı en aza indirgemeye yönelik olarak kullanılmaya başlanan IMRT (yoğunluk ayarlı radyoterapi) uygulamalarında bu sürenin, 15-30 dakika arasında değiştiğini belirtti. Uçar, ‘IGRT’de ise (görüntü kılavuzluğunda radyoterapi) bu süreler 4-5 dakika daha uzuyor. Bu süredeki uzamanın nedeni; hastanın her seansta görüntüleme ile tedavi bölgesinin kontrol edilmesi ve takiben ışınlanmasını sağlayan gelişmiş teknolojinin kullanılması. Yine son yıllarda kullanılmaya başlanan Tomotherapy adı verilen IGRT özellikli (bilgisayarlı tomografi benzeri) radyoterapi cihazında ise tedavi süreleri 20-40 dakika arasında değişiyor" dedi.


Tüm bu cihazlarda hastaların uzun süre hareketsiz yatmakta zorlandıklarını belirten Dr. Kadir Uçar, Hastaların özellikle tedavinin yan etkileri arttıkça hareketsiz yatmalarında güçlükler yaşanıyor; seans sırasında ağrı ve öksürme nedeniyle organların hareketleri uygulamayı zorlaştırabiliyor. Çocuk hastalarda da benzer durum söz konusu. İşte bu durumlarda Rapidarc, tedavi süresinin kısa olması nedeniyle hastanın konforunu yükseltebiliyor. Bunun için hasta, cihazın yatak kısmına uzanıyor. Cihazın hareketli kısmı hastanın etrafında dönerken ışınlanma işlemi yapılıyor. Işınlama işlemi, hastanın hareket etmesine fırsat vermeden tamamlanıyor. Böylece daha önce 15-30 dakika arasında yapılan ışın tedavilerinde süre 3-5 dakikaya iniyor. Bu teknoloji, tüm kanser türlerinde ve radyoterapi uygulanan tüm hastalarda kullanılabiliyor" ifadelerini kullandı.


DHA-Sağlık - Türkiye-Kayseri - Zafer BARIŞ