Cambridge Üniversitesi bilim insanlarının gerçekleştirdiği kap­samlı bir araştırmaya göre, günde en fazla bir alkollü içki içenler, hiç içmeyenlere kıyasla daha az yaşıyor.

600 bin kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, haftada 5 ila 10 kadeh arasında içki içen kişinin ömrü 6 aya kadar kısa­labiliyor. 19 ülkeyi kapsayan araş­tırmada bilim insanları, bu ülkeler­deki genel sağlık ve alkol tüketimini karşılaştırdı ve 40 yaşından sonra aynı alkol tüketimini sürdüren bir kişinin ömrünün ne kadar kısalabi­leceğine dair bir hesap ortaya koy­maya çalıştı.

Araştırmacılar bu hesapla, haf­tada 5 bira ya da 5 şarabı, ölüm ris­kini artırmadan tüketilebilecek üst sınır olarak tarif ediyor. Ancak her türlü alkol tüketiminin kalp ve da­mar hastalıkları riskini artırdığını da ekliyor.

Haftada tüketilecek 5 birimlik alkol, araştırmaya göre felç riskini yüzde 14, ölümcül hipertansiyon ris­kini yüzde 24, kalp yetmezliği riskini yüzde 9 ve aort anevrizması riskini ise yüzde 15 oranında artırıyor.

Uzmanlar bu araştırmayı, “az al­kol tüketimi vücuda yararlıdır” tezini sorgulamak için gerçekleştirdiklerini açıklıyor.

Bu alanda geçmiş yıllarda yapı­lan araştırmalardan biri, “günde bir kadeh kırmızı şarap sağlığa iyi gelir” sonucu ile öne çıkmıştı. Sheffield Üniversitesi’nden kalp ve damar sağ­lığı konusunda uzman olan Profesör Tim Chico, “Bu araştırma en azından alkolün sağlığa bir faydası olmadığını gösteriyor” diyor.Araştırmacılar, ya­pılan çalışmanın İngiltere’de 2016 yı­lında değiştirilen “alkol tüketim kıla­vuzunu” da doğruladığını söylüyor. İngiltere’de Ulusal Sağlık Sistemi, haf­tada 6 büyük bardak biradan daha fazla alkol tüketilmemesi gereklili­ğini tavsiye etmişti.İtalya, Portekiz ve İspanya’da ise tavsiye edilen li­mit İngiltere’den yüzde 50 fazla. Ame­rika Birleşik Devletleri’nde ise limit İngiltere’nin neredeyse iki katı.

İngiliz uzmanlar, konulan tüketim limitlerinin hedef olmaması gerekti­ğini de açıklıyor.

İngiltere Kalp Vakfı’ndan Victoria Taylor, “Bunun bir limit olduğunu ve belirlenen sınırın altında kalmaya özen göstermemiz gerektiğini unut­mamalıyız” diyor.