Ünlü futbol adamı, eski milli yıldız ve yorumcu Rıdvan Dilmen çarpıcı bir analizde bulundu... Rıdvan Dilmen, bugün Sabah'taki köşe yazısında şampiyon olacak ekibi açıklarken, zirve yarışını da masaya yatırdı...

İşte, Rıdvan Dilmen'in o yazısından önemli bölümler...

- En güzel cümleyi Aykut Kocaman söyledi; "Lig yeniden başladı…" Beşiktaş ilk 8 hafta sonunda 6. sıradayken 14 puanı vardı. O zaman "22 puanlı lider Galatasaray'ı yakalayabilecek mi?" sorularına Şenol Güneş'in cevabı, "Önümüzde daha başka takımlar da var. Tek tek onları da geçmemiz gerek" olmuştu. F.Bahçe yenilgisi sonrası Abdullah Avcı, "Biz oyunumuzu oynamaya devam edeceğiz şampiyon olacağımıza inanıyorum" açıklamasını yaptı – ki bu Abdullah Avcı'nın en iddialı demecidir.- Fatih Terim taraftarla tamamen bütünleşti. Tam istediklerinin olmadığını maç sonu demeçlerinde belirtiyor ama en azından oyuna iyi başlama konusunu hallettiğini söylüyor. Çok önemli bir kazaya uğramazsa sezon sonuna kadar Fenerbahçe bu yarışın içinde olacak gibi görünüyor.

- Başakşehir'e gelince; Konyaspor maçında da düşük bir oyun vardı ve Abdullah Avcı onu itiraf etmişti. Fenerbahçe karşısında da Emre Belözoğlu, Mossoro, Epureanu gibi omurgasının en önemli isimlerinin olmaması ve rakibinin de iyi performansından kaybetti. Ama sadece liderliği kaybetti şu an için. Başakşehir; başkanından teknik adamına, teknik adamından oyuncusuna organizasyonu olan bir takım. Bu yarışın içinde kesinlikle olacaklar.

- Beşiktaş çok güçlü bir kadroya sahip. Açıkçası 200 km hızla giden bir arabası, çok iyi de bir şoförü yani teknik adamı var. Kilometreye konsantre oldukları zaman oyunu istedikleri yere getiriyorlar, rakiplerini de sürklase ediyorlar. Ama Beşiktaş adına iki kritik maç var. Konya ve Fenerbahçe'yi yenerse benim şampiyonluktaki birinci adayım Beşiktaş olur. Bayern Münih maçlarında lig olarak çok yıpranmazlar çünkü maç trafiği çok kötü değil. Şenol Güneş'in de son derece sakin ve özgüvenli bir duruşu var. Daha agresif olması bekleniyordu bazı sonuçlardan sonra ama tam tersi çok sakin kaldı. Beşiktaş'ın iki maçı onu en büyük aday yapabilir.

- Galatasaray'da Abdurrahim Albayrak'ın sözleri çok önemli; "4 değil, 7 aydır paraları ödenmiyor" dedi. Her şeye rağmen o kadar süre para almamak önemlidir. Tudor ve oyuncuları kutlamak lazım, bunu şimdi anlayabiliyoruz. İlk 8 haftada 22 puanı vardı. İkinci yarıdaki 8 haftanın da lideri olabilir. 25. hafta sonunda benim hesabıma göre 54 ya da 56 puan olursa -ki olma ihtimalleri yüksek-, Tudor ile Terim arasındaki fark o bölümden sonra çıkacak. Tudor'un en büyük avantajı Başakşehir'in 6, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın 8 puan önündeydi. Terim bu farkı yakalarsa 25. haftadan sonra Tudor'un kaybettiklerini kaybetmez.

- Fenerbahçe adına Medipol Başakşehir maçı Öncelikle maç kolay olmadı... Kolay olsa 121 kilometre koşmazlardı. Kolay olsa Aatif 13 küsur kilometre koşmazdı... Taktiksel ve fiziksel bu kadar yorgunluk yaşanmazdı. Ama bir gerçek var ki maç kaybedilseydi Valbuena'nın şu güne kadar geçmeyen 'V' harfi maçtan sonra bütün sayfalarda Valbuena- Aykut krizi olarak manşetlere taşınacaktı. O yüzden Başakşehir maçı Fenerbahçe ve Aykut hoca için dönüm maçıydı.

- Cengiz Ünder, en önemli şey olan güveni kazandı... Hem kendi adına hem de kulüp adına. Zaman zaman oynamayacak ama çok yetenekli bir oyuncu. Daha da iyi olacak. Özellikle son maçta oyundan çıktığında yerine giren oyuncunun De Rossi olması beni çok mutlu etti. Daha da mutlu olduğum Roma kulübesindeki oyuncuların kalkıp Cengiz'e sarılması oldu. Bu beni Cengiz'in gollerinden bile daha çok sevindirdi.