Fırat Kozok imzalı haberde yer alan bilgilere göre Türkiye, ülkede temsilci bulundurmadıkları için Facebook, YouTube, Twitter, Instagram ve TikTok'a 40'ar milyon TL ceza uyguladı.

Türkiye'de bu yıl yürürlüğe giren yeni sosyal medya yasası, bu şirketlere Türkiye temsilcisi bulundurma yükümlülüğü getiriyor.

Yeni düzenlemeleri eleştirenler ise muhalefetin bu yolla engellenmeye çalışıldığını ifade ediyor.

Sosyal medya şirketlerinin Ocak ayına kadar temsilci atamaması halinde hükümet, Türk şirketlerinin bu platformlara reklam vermesini yasaklayabilir.

Online reklamların yüzde 55'i sosyal medyada

Reklamcılar Derneği verilerine göre, Türkiye'deki şirketlerin, 2020'nin ilk yarısında online reklam için 3,5 milyar TL (450 milyon dolar) harcama yaptığı tahmin ediliyor. Bu harcama içinde sosyal medya platformlarına verilen reklamların payı yüzde 55. Hükümet bu harcamalardan yüzde 22,5 pay alıyor.

Türk iş insanları, bu konudaki kaygılarını Ticaret Bakanı Yardımcısı Rıza Tuna Turagay'a iletti.

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkan Yardımcısı Hakan Çevikoğlu, "Hükümetten soruna çözüm bulmaya çalışmasını istedik. En azından sosyal medya platformlarında Türkiye dışına reklam yapmamıza izin verilebilir; zira ihracatımız açısından bunun önemi büyük" diye konuştu.

Ticaret Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı konuyla ilgili yorum yapmadı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Kasım ayı başlarındaki bir açıklamasında, yeni sosyal medya yasası kapsamında Facebook, Instagram, Periscope, TikTok, YouTube ve Twitter da dahil olmak üzere, Türkiye'de resmi temsilci bulundurma şartını yerine getirmeyen şirketlere 10'ar milyon TL ceza kesildiğini duyurmuştu.

Sosyal medya

Sosyal medya yasası

Sosyal medya şirketlerine bir dizi yükümlülük ve yaptırım getiren yasa teklifi Temmuz ayı sonunda TBMM'den geçmişti.

İktidar partisi AKP, yasal düzenlemeye gerekçe olarak, internet kullanıcılarının kişisel başvurularında veya kamu kurumlarının bildirimlerinde yaşanan zorlukların aşılması için sosyal ağ sağlayıcılarla muhataplık ilişkisi kurulmasını gösterirken, muhalefet partileri de sosyal medyaya yeni bir sansür amacı taşıyan bu düzenlemeyi düşünce özgürlüğünün önüne yeni engel olarak görüyor.

Temsilci bulundurma ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağlara, para cezası, reklam yasağı, internet hızının yüzde 90'a kadar daraltılmasıyla "fiilen" erişilmesini engellemeye kadar kademeli yaptırımlar öngörülüyor.

Ayrıca, sosyal medyada içerik slime taleplerine şirketlerin 48 saat içinde yanıt vermesi gerekiyor.

Demokrasi ve insan hakları alanında çalışma yürüten ABD merkezli Freedom House verilerine göre Türkiye, internet özgürlüğü alanında Zimbabve, Ruanda ve Azerbaycan'dan sonra geliyor.

Bloomberg ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ve hükümetin ekonomi politikalarını eleştirme gibi suçlamalarla birçok sosyal medya kullanıcısının gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlatıyor.