Nükleer Spektroskopik Teleskop Dizisi (Nuclear Spectroscopic Telescope Array-NuSTAR) adlı uyduyla yapılan keşif, 30 yıllık bir gizeme de ışık tuttu.

Jüpiter'deki auroralar, tıpkı Dünya'da olduğu gibi, gezegenin manyetosferine giren yüklü parçacıklarla ilişkili. Ancak Jüpiter'in manyetosferi Dünya'nınkinden yaklaşık 20 bin kat daha güçlü. İnsan gözüyle doğrudan görülemeyen bu atmosferik ışıklar, morötesi dalga boylarında tespit edilebiliyor.

Gezegenin hem güney hem de kuzey kutbunda ortaya çıkan auroralarda daha önce düşük enerjili dalga boylarında X-ışınları gözlemlenmişti.

Bilim insanları buralarda yüksek enerjili ışınların da olması gerektiğini düşünüyordu. Zira gezegenin güçlü manyetik alanı ve yüksek dönüş hızı bunun ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Ancak bu gözlem şimdiye kadar gerçekleştirilmemişti.

Nature Astronomy adlı hakemli bilimsel dergide 10 Şubat'ta yayımlanan çalışmaya göre bilim insanları, NuSTAR'ı kullanarak söz konusu yüksek enerjili dalga boylarındaki X-ışınlarını tespit etti.

Öte yandan bulgular NASA'nın, Güneş'i incelemek için gönderdiği Ulysses uzay aracının 1992'de Jüpiter'in yakınından geçerken neden hiç X-ışını tespit edemediği sorusuna bir yanıt getiriyor.

Araştırmacılara göre X-ışınları daha yüksek enerjilerde daha sönük hale geliyor. Ulysses'in sisteminin de bunları algılayamacak kadar zayıf olduğu sanılıyor.

Makalenin başyazarı Kaya Mori, "Gezegenlerin NuSTAR'ın tespit ettiği aralıktaki X-ışınlarını üretmesi oldukça zor" dedi. Astrofizikçi Mori, Jüpiter'in devasa manyetik alanına ve dönüş hızına dikkat çekti. (INDEPENDENT TÜRKÇE)