Türkiye-Almanya Kültür Forumu tarafından Berlin'deki Gorki Tiyatrosu'nda bugün düzenlenen etkinlikte çok sayıda siyasetçi ve insan hakları savunucusu bir araya geldi. Türkiye'deki gelişmelerin ele alındığı etkinlikte konuşann Alman siyasetçilerden Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekili Michael Brand, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir "yalan, tehdit, korkutma ve hapis" siyaseti yürüttüğünü belirterek 25-26 Mart tarihlerinde düzenlenecek olan Avrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanları zirvesine işaret etti. Alman hükümeti ve AB'den tavır göstermelerinin beklendiğine dikkat çeken Brand, zirvede insan hakları, düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığının pazarlık konusu yapılamayacağına ilişkin açık bir mesaj verilmesi gerektiğini söyledi. "Avrupa Konseyi'nden de çıkarılmalı" Türkiye'deki insan hakları ihlalleri, HDP hakkında kapatılma davası açılması ve İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararının eleştirildiği toplantıda Yeşiller Parti Milletvekili Cem Özdemir de Alman hükümetine çağrıda bulundu. Alman hükümetinin Ankara'daki iktidar partilerinin yetkililerine ekonomik yaptırımlar uygulaması gerektiğini kaydeden Özdemir, ayrıca Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden çıkarılması için de bir süreç başlatılabileceğini ifade etti. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Frank Schwabe ise böyle bir sürecin şu anda yanlış olduğunu savundu. Schwabe, Avrupa Konseyi'nin Türkiye'de etkili olmasını umduğunu belirterek "Ancak Ankara, buna rağmen Avrupa Konseyi'nin düzenlemelerine bağlı kalmaz ve özellikle de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını uygulamazsa, o zaman Konsey üyesi olarak kalamaz" dedi. Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen de Türkiye'nin İslamcı ve baskıcı bir devlet olma yolunda ilerlediğini söyledi. Türkiye'ye silah satışının durdurulmasını talep eden Dağdelen, uygulanan ayrıcalıklara son verilmesini ve Türkiye'nin Gümrük Birliği'nden de çıkarılmasını istedi. "AB ilkelerinden ödün veriyor" AB devlet ve hükümet başkanlarını Türkiye'ye karşı çifte standart uygulamakla suçlayan gazeteci Can Dündar da AB'nin Türkiye ile mülteci politikasında işbirliği yaptığı için kendi ilkelerinden ödün verdiğini ifade etti. Büyükada davasında yargılanan ve beraat eden insan hakları aktivisti Peter Steudtner ise insan hakları ihlal edildiği sürece Türkiye ile mülteci politikası da dahil olmak üzere her türlü işbirliğine karşı olduğunu dile getirdi