Amerikan istihbaratının son 17 yılda gözlemlenen 144 hava olayıyla ilgili raporu açıklandı. Olaylardan 143'ünün nedeni aydınlatılamazken uzmanlar "Dünya dışı faktörlerin göz ardı edilemeyeceğine" işaret ediyor. ABD'de Ulusal İstihbarat Direktörlüğü ile Deniz Kuvvetleri'ne bağlı uzman ekibin ortak çalışması sonucu hazırlanan rapor, Kongre'ye sunuldu. Kamuoyuyla bugün paylaşılan 25 Haziran 2021 tarihli raporda 2004 Kasım ayı ile 2021 Mart ayı arasında gözlenen 144 obje mercek altına alındı. Raporun kamuoyuna açıklanan bölümünde 144 hava olayının büyük bölümünün askeri talim faaliyetleri çerçevesinde ordu mensupları tarafından gözlemlendiği belirtildi. Yapılan incelemeler sonucu 144 olaydan sadece bir tanesinin nedeni aydınlatılabildi. Raporun "gizli" ibareli versiyonu ise Kongre İstihbarat Komisyonu ve Silahlı Kuvvetler Komitesine iletildi. Alışılmadık hareketler Olaylardan 18'inin, yüksek irtifa ve güçlü rüzgarda sabit durma ya da fark edilebilir bir itici kuvvet olmaksızın aşırı hızda seyretme gibi gözlemleyenleri hayrete düşüren alışılmadık hareketler ya da uçuş özellikleri gösterdiği kaydedildi. Raporda 11 olayda çarpışmanın eşiğinden dönüldüğüne de yer verildi. Pilotlar, gözlemlenen nesnelerin askeri talim ya da tatbikatları kesintiye uğrattığını rapor etti. Diğer olaylardan bazılarının kuşlar ya da insansız hava araçları gibi doğal ya da insan yapımı nesnelerin radar yansımaları veya doğal atmosfer fenomenleri olabileceği belirtildi. Rapora göre gözlemlenen bir başka grup olayın da ABD ordusuna ait gizli denemeler ya da Rusya ve Çin gibi rakip ülkelere ait bilinmeyen ileri teknolojilerden kaynaklanıyor olabileceği dile getirildi. Bazı olayların aydınlatılabilmesi için daha ileri teknolojilere ihtiyaç duyulduğuna yer verilen raporda, "tanımlanamayan hava olayları"nın (UAP) büyük olasılıkla tek bir açıklamasının olmadığı belirtildi. Raporda, "UAP açık bir şekilde uçuş güvenliği açısından bir tehlike oluşturmaktadır ve ABD'nin ulusal güvenliği açısından da bir sınama anlamına gelebilir" ifadesine yer verildi. Uzaylılar olabilir mi? Raporda gözlemlenen nesnelerden bazılarının dünya dışı yaşamlara ait olabileceği ihtimaline yer verilmemekle birlikte bu olasılık dışlanmadı. Raporda resmen yer almasa da gazetecilere konuşan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen ABD'li üst düzey yetkili, uzmanların dünya dışı varlıklar olasılığını dışlamadığını belirtti. Japonya'da tanımlanamayan bir cisim Reuters haber ajansına konuşan bir yetkili, uzaylılar olasılığı ile ilgili bir soruya "Dünya dışı yaşama dair herhangi bir arayış, çalışma grubunun görevleri arasında değildi. Ele alınan 144 olay arasında, dünya dışı bir açıklamaya dair net veriler bulunmuyor. Ama veriler bizi nereye götürürse o yöne gideceğiz" diye konuştu. Rapor, askeri pilotların gözlemlediği olağan dışı hava olaylarının sayısının son dönemde artması ve medyaya yansıması üzerine hazırlandı. "Bu bir ilk adım" Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Mark Warner, UFO'lara (tanımlanamayan uçan nesne) dair gözlem haberlerinin sayısında 2018'den bu yana artış gözlemlendiğini belirterek "Somut sonuçlara varmayan bugünkü rapor, havacılığa yönelik riskleri anlama ve aydınlatma çabalarında sadece bir başlangıçtır. ABD, İHA'lardan, hava balonlarından ya da hasım ülkelerin istihbaratlarından olsun, pilotlarımıza yönelik tehditleri anlamak ve azaltmak durumundadır" diye konuştu. Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks de askeri talim ve denemelerde gözlemlenen UAP'ların daha sistematik bir şekilde raporlanması talimatı verildiğini açıkladı. Pentagon sözcüsü John Kirby de "tanımlanabilen ya da tanımlanamayan her tür hava objesini son derece ciddiye aldıklarını ve her birinin incelendiğini" kaydetti. Kamuoyuyla bugün paylaşılan rapor, UFO'lar konusunda bir dönüm noktası olarak görülüyor. 1940'lardan bu yana UFO'larla ilgili ortaya atılan iddialar ve gözlemler bulunmasına rağmen Amerikan ordusu şimdiye kadar konuyu geçiştirme ve itibarsızlaştırma yoluna gitmişti. Uzaylılarla çağrıştırılan UFO'lar yerine ABD yönetimi son yıllarda UAP terimini kullanıyor. ABD Hava Kuvvetleri, tanımlanamayan uçan nesnelerle ilgili 1969 yılında sona eren "Mavi Kitap Projesi" adı altında bir inceleme yürütmüş, incelemeye dahil edilen 12 bin 618 vakadan 701'i açıklığa kavuşturulamamıştı.