Avustralya’da hükümet ve muhalefet, parlamentoda düzenlenen oturumda devlete ait kurumlarda cinsel istismara maruz kalan binlerce kişiden özür diledi. Ülkede çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarını araştıran Kraliyet Komisyonu, devlet ve kilise kurumlarında on binlerce çocuğun istismar edildiğini açıklamıştı. Raporda, aralarında okullar ya da Katolik gençlik merkezlerinin de yer aldığı kiliseye ve devlete bağlı 4 bin farklı kurumdaki cinsel taciz vakasına yer verilmişti. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, cinsel istismar mağdurlarına yönelik "geç kalmış bir özür niteliğindeki" parlamento konuşmasında, "Bugün, üzgün olduğumuzu söylüyoruz. Hayal kırıklığına uğrattığımız çocuklardan özür dileriz. Duydukları güvene ihanet edilen ve dağılan parçaları toparlama mücadelesi veren anne babalardan özür dileriz. Olanı biteni anlatmaya çalışan; ancak kendilerine kulak asmadıklarımızdan özür dileriz. Onları ulusça hayal kırıklığına uğrattık ve bu bizim için her zaman bir utanç olarak kalacak" ifadelerini kullandı. Başbakan, devletin "onlarca yıl işlenen karanlık, kötü suçları durdurmada tamamen başarısız olduğunu" söyledi. Parlamentoda başbakanın konuşmasından sonra milletvekilleri bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Başkent Canberra'daki özür törenini takip edenlerin yanı sıra, cinsel istismar mağdurları ve mağdurların yakınları ülke çapında düzenlenen resmi etkinliklere katıldı. "İçi boş bir özür" Devletin özrü, bazı mağdurlar ve yakınları tarafından yeterli bulunmadı. Taciz skandalının baş gösterdiği yerlerden biri olan Katolik Balarat Psikoposluğu'nda cinsel istismara uğrayanlar parlamentodaki oturumu boykot etti. Avustralya medyasına açıklamada bulunan mağdur temsilcileri, ülke çapında çocuklara yönelik cinsel taciz vakalarını polise bildirmekle yükümlü kılan bir yasa olmadığı sürece, söz konusu özrün "içinin boş" kalacağını ifade etti. Kraliyet Komisyonu'nun raporuna göre 1950-2010 yılları arasında Katolik rahiplerin yüzde 7'si çocuklara cinsel istismarda bulunmakla suçlanmış, ancak iddialar yeterince soruşturulmamış; çocuk mağdurlar dikkate alınmamış; hatta cezalandırılmıştı. DW,AFP/SÖ,GA © Deutsche Welle Türkçe