Faiz oranlarında hedef aralığını yüzde 1,5 ile yüzde 1,75 aralığına oturtan Fed, böylece 2019'dan bu yana en yüksek faizi görmüş oldu.

Mart ayından bu yana yapılan bu üçüncü artış, geçen ay enflasyon oranlarının beklenmedik şekilde yeniden yükselişinin ardından geldi.

Banka açıklamasında enflasyonla mücadele için daha fazla artışın da gelebileceğini belirtildi.

Fed toplantısının ardından yetkililer, faiz oranlarının yıl sonunda yüzde 3,4'e kadar ulaşabileceğini öngördüğünü açıkladı. Bu faiz oranı ABD halkına daha yüksek oranda ev kredisi, eğitim kredisi ve kredi kartı borçlanması olarak yansıyacak.

Dünya genelinde merkez bankaları benzer adımlar atarken bu, küresel ekonomi için çok büyük bir değişim anlamına geliyor. Uzun yıllar iş yerleri ve bireyler düşük kredi faizlerinden faydalanıyordu.

EY-Parthenon strateji danışmanlık şirketinden üst düzey ekonomist Gregory Daco, FED faizini "Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerdeki çoğu merkez bankası ekonomi politikalarını birbirileriyle uyumlu şekilde sıkılaştırıyor. Bu uzun yıllardır alışkın olmadığımız bir küresel durum ve hem iş dünyasına hem de dünya genelinde hane halklarına yansımaları olacak" şeklinde yorumladı.


İngiltere'de de Nisan ayında enflasyon yüzde 9'a yükselmişti. İngiltere Merkez Bankası'nın da bugün yapacağı toplantının ardından -Aralık ayından bu yana beşinci kez- faiz artırımına gitmesi bekleniyor. Bu da İngiltere'de faiz oranlarının 2009'dan bu yana ilk kez yüzde 1'in üzerine çıkması anlamına geliyor.

Brezilya, Kanada ve Avustralya da faiz oranlarını artırdı; Avrupa Merkez Bankası da yaz sonunda yapacağı toplantının ardından benzer bir artışa gideceğinin işaretlerini verdi.

2020'de pandeminin vurduğu ekonomiye destek olmak için faiz indirimi yapılan ABD'de, Merkez Bankası bu yıl iki kez oranları yükseltti. İlki Mart ayındaki yüzde 0,25'lik; ikincisi de Mayıs ayındaki yüzde 0,5'lik artış oldu.

O dönem Fed Başkanı Jerome Powell, yetkililerin daha sert bir artışı düşünmediklerini söylemişti. Ancak geçen hafta cuma günü, Mayıs ayı enflasyon oranının yüzde 8,6 olduğu açıklandı. Nisan ayındaki küçük de olsa düşüşten sonra gelen enflasyon artış oranı, 1981'den bu yana görülen en hızlı artış oldu.

Bu da yetkilileri daha sert kararlar almaya itti.

Washington'daki iki günlük toplantının ardından bankadan yapılan açıklamada "Pandemiyle bağlantılı arz-talep dengesizliğine; yüksek enerji fiyatlarına ve daha geniş çaplı fiyat baskılarına bağlı enflasyon yükselmeye devam ediyor. Komisyon, enflasyon oranını yüzde 2 hedefine geri döndürmek için kararlılığını güçlü bir şekilde sürdürüyor." denildi.

Pandeminin etkisi beklenenden büyük oldu
Birçok uzman Fed'in geçen yıldan bu yana ABD'deki artan enflasyon oranlarını dengelemekte zorlandığı yorumunu yapıyor. Covid-19 pandemisinden kaynaklı kapanmaların ABD ekonomisine beklenenden çok daha sert bir etki yapması bunda etkili oldu.

Hükümetin pandemi zamanı yaptığı hane halklarına yaptığı, doğrudan çekler gibi, milyarlarca dolarlık yardımın etkisiyle talep artarken, Powell da dahil olmak üzere yetkililer, ilk aşamada fiyat artışlarını "geçici" olarak değerlendirerek pandemi kaynaklı tedarik zinciri sorunlarının çözüleceğini ve arz-talep dengesinin yeniden sağlanacağını düşündü.

Ancak sorunlar çözülmedi, çünkü yeni varyantlar çıktıkça ve kapanmalar sürdükçe üretim faaliyetleri de durdu. Hemen ardından başlayan Ukrayna savaşı da küresel ölçekte gıda ve enerji fiyatlarının yükselmesine yol açınca sorunlar daha da kalıcı bir hal aldı.

Fed'in adım atma kararlılığı ve sözlerine rağmen, son dönemde yapılan anketlere göre ABD halkı sorunların daha da büyüyeceğine inanıyor.

George Mason Üniversitesi Mercatus Merkezi'nde üst düzey araştırma görevlisi ekonomist David Beckworth "Fed namlunun ucunda ve enflasyon güvenilirlik testi veriyor" yorumunu yapıyor.

Fed'in en son bu kadar yüksek bir faiz artırımı açıkladığı yıl 1994'tü.

Bu kez bu adımı atmakta geç kalan Fed, daha agresif adımlar atmaya da kararlı görünüyor.

Fed'in dünkü toplantısında yaptığı öngrörüye göre, bu yıl ABD ekonomisinde yüzde 1,7 büyüme bekleniyor. Mart ayında bu oran yüzde 1 daha fazlaydı. İşsizlik oranının ise yüzde 3,7'ye yükselmesi bekleniyor.

(BBC TÜRKÇE)