İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "diktatör" diye nitelemesi iki ülke arasında tansiyonun yükselmesine neden oldu.

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde Türkiye'yle yakın ilişkileri sürdürme eğilimiyle öne çıkan İtalya'dan gelen bu çıkış büyük yankı yarattı.

Türkiye tepki olarak İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Massimo Gaiani'yi, Dışişleri Bakanlığı'na çağırırken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Draghi'nin Cumhurbaşkanımız hakkındaki çirkin ve hadsiz ifadelerini kuvvetle kınıyor, kendisine iade ediyoruz" dedi.

Yurtdışı gezisinde olan İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ise olası girişimleri "Başbakan Draghi ile görüştükten sonra koordine edeceklerini" söyledi.

Mario Draghi'nin, AB liderlerinin Türkiye'yi ziyaretinde yaşanan "koltuk krizi" ile ilgili bir soruyu yanıtlarken Erdoğan'ı "diktatör" olarak nitelemesi ve Türkiye tarafından buna gelen tepkiler İtalyan basınında geniş yer buldu.

Corriere della Sera gazetesi "İtalya ile Türkiye arasında bu seviyede bir diplomatik çatışma uzun süredir görülmüyordu. Darbe girişimi, akademisyenlere, insan hakları savunucularına ve gazetecilere karşı sonu gelmeyen bir tutuklanma dalgasını tetikledikten sonra bile iki ülke arasındaki ilişkiler çok iyi kalmıştı" diye yazdı.

Gazetedeki Massimo Franco imzalı yorum yazısında da, Draghi'nin "Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'i savunmak" için kullandığı bu sözlerle "Avrupa'ya bağlılığını katı biçimde teyit ettiği" belirtildi.

Draghi'nin Erdoğan'a yönelik sözlerine ve Türkiye'den gelen tepkiye baş sayfasında yer veren La Repubblica gazetesi "Draghi'nin Erdoğan'la ilgili sözleri diplomatik bir çatışma yarattı" dedi. Gazete, İtalya'nın bugüne kadar Türkiye'nin AB üyeliğini destekler tutumunu ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin büyüklüğünü de hatırlatarak "İtalya Avrupa'da her zaman Türkiye'ye karşı bir güvercin gibi görülmüştür" diye yazdı.

La Repubblica, geçen Aralık'taki AB zirvesinde de Fransa ve Yunanistan gibi ülkeler Türkiye'ye karşı yaptırım isterken İtalya'nın Almanya ile birlikte daha yumuşak bir pozisyon aldığını hatırlattı.

La Stampa gazetesi de Draghi'nin "diktatör" çıkışını ve Türkiye'den gelen tepkileri verdiği haberinde, İtalya Başbakanı'nın "Bu diktatörlere ihtiyacımız var" demesini de yorumladı. Gazete, bunun nedenini "İtalya, Türkiye'nin dünya çapında beşinci, Avrupa'da da Almanya'dan sonra ikinci önemli ticari ortağı. Ayrıca AB Türkiye ile göç dalgasının yönetilmesi için çok eleştirilen bir anlaşmaya imza attı" şeklinde açıkladı.

La Stampa'nın baş sayfasında "Sultan'a iki tokat" başlığıyla yayımlanan yorum yazısında ise şu ifadeler yer aldı:

"Erdoğan bir diktatör: Bu basit ama net sözcüklerin ardından, milyonlarca kişinin - Avrupalıların, Türklerin, kötü muamele gören Kürtlerin - uzun ve özgürleştirici biçimde yükselen alkışlarını duyar gibi oluyoruz."

Salvini, gösteriyi erteledi

İtalya Başbakanı'nın Erdoğan'a yönelik sözleri ülkede siyaset dünyasında da yankı buldu.

Draghi'nin başbakanlığında kurulan geniş koalisyon hükümetinde yer alan Lig partisi bugün Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği önünde bir gösteri yapacaklarını açıkladı.

Ancak daha sonra "organizasyonel nedenler" gerekçe gösterilerek, bu gösterinin ertelendiği belirtildi.

Aşırı sağcı Lig lideri Matteo Salvini, Draghi'ye destek vererek, "Türk diktatör Erdoğan'ın gözdağları ve ayrımcılıkları kabul edilemez" dedi.

İtalya Başbakanı'nın Erdoğan'la ilgili sözlerine destek verenler olduğu kadar, bu çıkışı demokrasi, insan hakları gibi konulardaki kaygılar yerine "kanepe vakası" üzerinden yapmasına eleştiri getirenler de bulunuyor.

"İhtiyacımız var demesi utanç verici"

Draghi'nin Erdoğan'ı "diktatör" olarak nitelemesine rağmen ulusal çıkarlar için diktatörlerle iş birliği yapmanın gerekli olduğunu söylemesi de tepki çeken bir unsur.

İtalyan Solu partisi lideri Nicola Fratoianni de bu görüşü dile getirerek, "Draghi'nin Erdoğan'ı diktatör olarak tanımlaması güzel bir haber. 'Ama ona ihtiyacımız var' (herhalde göçün yönetimi için?) demesi ise utanç verici ve kabul edilemez" dedi.

Draghi "diktatör" ifadesini dün akşam düzenlediği basın toplantısında bir soruyu yanıtlarken kullandı. Bu, bir saatten uzun süren ve neredeyse tamamen pandemi ve aşı kampanyasına odaklanan basın toplantısının son sorusuydu.

Dire ajansı muhabiri Alfonso Raimo, Draghi'ye Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Türkiye ziyaretinde yaşanan protokol tartışmalarıyla ilgili görüşünü sordu. Raimo ayrıca aynı sebeple AB Konseyi Başkanı Charles Michel'e yönelik eleştirilere atıfla "Siz onun (Michel) yerinde olsaydınız nasıl davranırdınız?" diye sordu.

Draghi ise Charles Michel ile ilgili kısma değinmeksizin Erdoğan'ı eleştirdi ve şunları söyledi:

"Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davranış şekline kesinlikle katılmıyorum, uygun olmadığını düşünüyorum. Komisyon Başkanı Von der Leyen'ın maruz kaldığı aşağılama beni çok üzdü. Fakat burada üzerinde durmamız gereken bir şey var: adını koyalım, bu "diktatör" diyebileceğimiz kişilere ihtiyacımız da var. Görüş, fikir, davranış ve toplum vizyonu açısından farklılıklarımızı dile getirmekte açık olmalıyız, ama ülkemizin çıkarları için iş birliğine de hazır olmalıyız. Doğru dengeyi bulmalıyız."