Uluslararası Af Örgütü, Türkiye-Yunanistan sınırında yaşananlardan dolayı büyük endişe içinde olduğunu açıkladı. İnsan hakları örgütü, iki ülke sınırında yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek "Avrupa Birliği-Türkiye sınırındaki gelişmeler, AB-Türkiye mülteci mutabakatının beklenen sonuçlarıdır. Mülteciler, ölümcül siyasi çatışmaların oyun topu haline getiriliyor" şeklinde açıklama yaptı.

Af Örgütü ayrıca Yunanistan ve Bulgaristan’a seslenerek mültecilere sınır kapılarını açmasını, belgeleri olmayan sığınmacılar da dahil olmak üzere resmi yollardan Avrupa'ya geçmelerine izin vermesini talep etti. Örgüt, güvenlik birimlerinin sığınmacılara şiddet uygulamaya derhal son vermesini de talep etti. Yunan hükümetinin, bir ay boyunca yeni iltica başvurusu kabul etmeyeceğine dair kararının bugün mültecilerin girişinin redddilmesi sonucunu doğuramayacağını da vurgulayan Af Örgütü, Yunanistan'ın uluslararası anlaşmalar gereği gelen insanlara adil ve hızlı şekilde iltica hakkı tanıması gerektiğini de vurguladı.

Türkiye'nin, ülkeden ayrılmak isteyen mültecileri engelmeyeceğini açıklaması üzerine pek çok kentten mülteciler Yunanistan ve Bulgaristan sınırına doğru ilerlemiş, burada güvenlik güçlerinin engellemesiyle karşılaşmıştı. Yunanistan sınırında geçmek isteyen mültecilere şiddetle karşılık verilmesi insan hakları kuruluşları tarafından eleştiriliyor.

Göçmenler siyasete malzeme yapılıyor

Alman devletler hukuku uzmanı Daniel Thym de Yunanistan’ın mültecilere yönelik şiddet politikasını eleştirdi ve "Atina istediği gibi şiddet uygulayarak ve sığınmacıların iltica hakkını işlevsiz kılarak sonuç alacağını sanıyorsa, yanılıyor" diye konuştu. Thmy, göçmenlerin, mültecilerin ve mülteci hukukunun uluslarası siyasete malzeme yapıldığına dikkat çekerek bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.

Alman yardım kuruluşlarından Yunanistan’a protesto

Alman yardım kuruluşları da Yunanistan’ın kapısına gelen sığınmacılara uyguladığı şiddeti protesto etti. Protestan kiliselerinin yardım örgütü Diakonie'nin Başkanı Ulrich Lilie, Yunanistan ve Avrupa Birliği’den korunacak yer arayan sığınmacılara biber gazi ve tazyikli suyla karşılık vermeyi derhal bırakmasını talep ettiklerini söyledi.

Lilie, Avrupa Birliği sınırlarının askeri yöntemlere benzer uygulamalarla güvence altına almayı hedefleyen bu tür şiddet dolu uygulamaların Avrupa’nın değerleriyle bağdaşmadığını vurguladı. Özellikle savaş travması yaşamış insanlara şiddet ile karşılık vermeninin sorumsuzluk olduğunu da söyledi. Mülteciler için çalışan Almanya yardım örgütü Pro Asyl de, federal hükümete Yunanistan'dan mülteci alması çağrısı yaptı.

dpa,AFP/ETO,HS

© Deutsche Welle Türkçe