Hollanda'nın Rotterdam kentindeki Leeuwenhoek adlı yaşlı bakım merkezinde koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren 77 yaşındaki Adnan Gökçen de, yakınları olmadan yalnız toprağa verildi. Afyonkarahisar'a bağlı Sandıklı nüfusuna kayıtlı olan Adnan Gökçen, Hollanda'nın önde gelen gazetelerinden NRC'ye göre, sakinlerinin yarısı koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Leuwenhooek'te yaşıyordu. Adnan Gökçen, Hollanda Sağlık Bakanlığı'nın toplu ölümler ve hijyen sorunu iddiaları nedeniyle soruşturma başlattığı yaşlı bakım merkezinde 26 Mart'ta hayatını kaybetti. Adnan Gökçen'in oğlu Osman Gökçen, babasının ölümü ve sonrasında yaşanan süreci BBC Türkçe'ye anlattı. 'Babanız muhtemelen zatürre olmuş' Rotterdam'da 30 yıl boyunca bir bira fabrikasında çalıştıktan sonra, emekli olan Adnan Gökçen, eşini uzun süre önce kaybetmiş. İki oğlundan başka kimsesi olmayan Gökçen, Alzheimer başlangıcı nedeniyle yaklaşık bir yıl önce, demans hastası yaşlıların bakıldığı Leeuwenhoek'a taşınmış. Bakım merkezi, 19 Mart'ta koronavirüs önlemleri nedeniyle ziyaretçilere kapatılmış. Osman Gökçen, bu nedenle babasıyla her gün telefon ya da tablet aracılığıyla konuşmaya başlamış. Bir akşam kendisini arayan babasının konuşma ve nefes almakta zorlandığını farkeden Osman Gökçen, bakım evindeki hemşireyle iletişime geçmiş. Hemşireden, babasının ateşi ve öksürüğünün olduğunu öğrenen Gökçen, daha önce bakım merkezinden gelen, 2. kattaki bir kişide koronavirüs saptandığı yönündeki uyarıyı hatırlamış. Bakım evinin doktoruna durumu anlatan ve babasını hastaneye götürmek için yola çıkan Gökçen, "Gelmenize gerek yok. Zaten ziyaretçi yasağı var. Babanız muhtemelen zatürre olmuş, antibiyotik başlayacağız" yanıtını almış. Telefonda babasının giderek daha kötüleştiğini ve konuşamayacak duruma geldiğini farkeden Osman Gökçen, 2 gün sonra uyarılara aldırmadan yeniden yaşlılar evine gitmiş. Dışarıdaki bir kurumdan çağrılan bir başka doktor, babasının durumunun ağırlaştığını belirtmiş. Yapılan testlerde koronavirüs pozitif olduğu saptanan Adnan Gökçen, 2 gün sonra, 26 Mart'ta hayatını kaybetmiş. Adnan Gökçen'in tabutu, özel bir işlemden sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı cenaze fonu aracılığıyla Amsterdam Schipol Havalimanı morguna götürülmüş. Burada 1 gün bekledikten sonra, THY Kargo ile İstanbul'a gönderilmiş. İstanbul'da 2 gün, resmi işlemler için bekleyen cenaze, önce uçakla Antalya'ya oradan da, kara yoluyla Sandıklı'ya ulaştırılmış. Koronavirüs nedeniyle uygulanan uçuş yasağı ve tabutla birlikte refakatçi alınmaması nedeniyle Hollanda'daki 2 oğlu Türkiye'ye gidememiş. Salgın önlemleri nedeniyle Türkiye'deki yakınları da, cenaze törenine katılamamış. Gökçen'in cenazesi, özel giysili 3 kişilik ekip ve bir imam eşliğinde, iki yıl önce ölen eşinin yanına defnedilmiş. Osman Gökçen, en çok, babasının yalnız öldüğüne üzülüyor. Bir de, koronavirüs nedeniyle yıkayıp, son yolculuğuna uğurlayamadıklarına... "Yıkanamadan gitti. Yapayalnız gömüldü" sözleriyle dile getiriyor üzüntüsünü. Babasının Alzheimer başlangıcı dışında hiçbir sağlık sorunu bulunmadığını belirten Osman Gökçen, yaşlı bakım merkezi yönetimini gerekli önlem almamakla suçluyor. Hollanda hükümeti soruşturma başlattı Yaşlı bakım merkezinin, koronavirüs nedeniyle 15 kişinin öldüğü yönündeki açıklamasının doğru olmadığını savunan Gökçen, ölen sakinler için açılan taziye defteri ve anma köşesinin videosunu gösteriyor. Köşede, 24 yaşlı bakım evi sakinin ismi yazılı. Üstelik koronavirüs testi pozitif çıkan babasının adının da listede olmadığını söylüyor. Osman Gökçen, Halk Sağlığı Bakanı de Jonge'a bir elektonik posta mesajı göndererek, merkezde kalan diğer kişilerin sağlığından endişe ettiğini bildirdi. Hollandalı bakan, Gökçen'e verdiği cevapta, merkez hakkında müfettiş soruşturması başlatıldığını, iddiaları soruşturma sonunda yanıtlayacağını vurguladı. Bakan de Jonge, geçen hafta merkez hakkında müfettiş soruşturması başlatıldığını belirterek, "Hijyen kurallarının düzgün uygulanmadığına dair işaretler var" demişti. NRC gazetesine konuşan yaşlı bakım merkezi yetkilileri, ilk korona şüphesinden sonra gerekli önlemlerin alındığını söyledi. Ancak gazeteye konuşan 3 bakım evi çalışanı ile birkaç yaşlı yakını bunun doğru olmadığını savundu. Çalışanlar, salgının başladığı dönemde yetkililerin, "çoğu hatırlama güçlüğü çeken yaşlıların bunu anlamayıp, korkacağı" gerekçesiyle, ağız maskesi ve koruyucu ekipman kullanmalarına izin vermediğini öne sürdü.