Geçen yılın mayıs ayından bu yana Kıbrıslıların tamamını kapsayacak bir çözüme ulaşabilmek için yoğun müzakerelerin yürütüldüğünü belirten Anastasiadis, “Kıbrıs sorununda bir çözüme ulaşmamızın, diplomasinin ve uzlaşmacı duruşun güvensizliğe galip gelerek, en zorlu uluslararası meselelerin bile çözümüne nasıl katkı sunabileceğini göstermesi açısından emsal oluşturacağına güçlü bir şekilde inanıyorum” diye konuştu.
-“Enerji barış ve istikrarın katalizörü olmalı”
Doğu Akdeniz’deki enerji işbirliklerinin bölgenin kaderini değiştirebileceğine işaret eden Anastasiadis, şunları kaydetti:
"Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervlerinin keşfedilmesinin ortaya bir sinerji çıkarma potansiyeli var. Bu şekilde bölgedeki hidro-karbon üreticisi ülkeler ile tüketicisi ülkeler arasında halkların sosyo-ekonomik kalkınmasına ve refahına fayda sağlayacak yakın ve daha geniş kapsamlı bir işbirliği potansiyeli oluşabilir. Bölgedeki enerji işbirliği, Doğu Akdeniz’i istikrar, güvenlik ve barış adasına dönüştürebilir. Böyle bir işbirliği Avrupa Birliği’nin enerji güvenliğinin sağlanmasında sonuca götürecek faktör olabilir. Bu gibi pozitif gelişmeler yakın bölgemizde ihtiyaç duyulan barış ve istikrar ortamının başarılması ve korunmasını teşvik edecektir."
Enerji alanında atılacak adımların bölgenin çehresini değiştirebileceğini vurgulayan Anastasiadis, “Enerjinin, anlaşmazlığın kaynağı olmaması gerektiğine inanıyorum. Enerji kaynakları barış, istikrar ve bölgesel entegrasyonun katalizörü olmalı” ifadelerini kullandı.
- “Çözüm yolunda çalışmaya kararlıyım”
Anastasiadis, “Ülkemizi bölünmüş bir adadan, yasalara, AB değerlerine ve prensiplerine saygılı, tam mutabakat halinde, barış, işbirliği ve tolerans içerisinde birlikte yaşayabileceğimiz ortak bir yurda dönüştürmek için görüşüyoruz. Yönetim, güç paylaşımı, mülkiyet, ekonomi ve Avrupa Birliği’ne ilişkin önemli sayıda meselede ortak bir anlayış oluşturmayı başardık” dedi.
Öte yandan, Anastasiadis, müzakerelerde alınan mesafeye rağmen bölgesel yeniden düzenleme, güvenlik ve garantiler, uluslararası anlaşmalar, federal yasa ve mevzuatlar gibi birçok konuda henüz kapsamlı ve esaslı görüşmelere geçilmediğini belirtti.
Anastasiadis, sözlerini “Ortak bir anlayışa ulaşsak bile, uygulamanın karmaşıklığı (anlaşmanın mali boyutunda olduğu gibi) zaman ve dikkatli bir planlamayı gerektiriyor. Kendi adıma her iki toplum için de kabul edilebilecek bir çözüme en kısa zamanda ulaşmak için dostum Mustafa Akıncı ile yakın bir şekilde yorgunluk nedir bilmeden çalışmak konusunda kararlıyım” diye tamamladı.
