1.5 ay önce çalışmak için Londra’ya gelen 25 yaşındaki fitness antrenörü ve yeminli tercüman Melik Cem Şaş, şehir merkezindeki bir restoranda aşçılık yapmaya başladı. Şaş, iş çıkışı spor yapmak için salona gitti. Buradan sabaha karşı 03.00 sıralarında çıkıp Turnpike Lane’daki evine doğru yürümeye başladı. Ancak Trafik ışıklarında bir kişi hızla üzerine doğru gelmeye başladı. Eski milli futbolcu Hasan Şaş’ın yeğeni olduğunu söyleyen Şaş, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu sırada telefonda bir arkadaşımla görüntülü görüşme yapıyordum. İlk kez gördüğüm bu kişi yanıma geldi. Arkasından arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim bir kişi daha geliyordu. Bana çatmasın diye kafamı öne eğip görüşmeme devam ederken, şakağıma bir yumruk vurdu. Dengemi kaybedip yere düştüm, kafam yerdeki beton zemine çarptı. Yerde arbede başladı. İngilizce ‘Ben sana vurmak istemiyorum. Beni bırak’ dedim. Yüzümü korumaya çalıştım. Ancak elinde sakladığı muşta gibi bir cisimle yüzüme vurdu. Yüzüm, gözüm kan içinde kaldı. Beni öldü sanan yanındaki kişi saldırganı uzaklaştırdı. Yakınlarda bir Türk marketi vardı. Yardım için oraya giderken bir kişi beni durdurdu. Ne olduğunu sorduğunda telefonumu verip ‘Polisi aramama yardım eder misin?’ diye sordum. ‘Boşver polisi. Polis birçok soru soracak’ dediğinde onun saldırganın arkadaşı olduğunu anladım. Telefonumu elinden alarak bu kez yardım için Türk marketine gittim.” ‘POLİS YETERLİ İLGİYİ GÖSTERMEDİ’ “Market çalışanlarından biri beni evime kadar getirdi. Ev sahibim beni böyle görünce ambulans ve polis çağırdı. Ambulansla North Middlesex University Hastanesi’ne kaldırıldım. Bekleme salonunda kan revan içinde 1 saat, acil serviste de 1.5 saat bekletildim. Bu esnada kız arkadaşım geldi. O bana yardımcı oldu. Buradan da Barnet Hastanesi’ne sevk edildim. 2.5 saat de burada beklettiler. Gözümün içi kanlandı, burun sağ yan kemikte ve sağ şakakta kırık var. Köprücük kemiğinde çatlak var. Kaburgam zedelenmiş. Göz bölgeme 2 dikiş atıldı. Doktorlar, ‘Gözünü kaybedebilirdin’ dediler ve hâlâ bu riski taşıdığımı söylediler. Saldırgan 1.85 cm boyunda, zayıf yapılı, 35 yaşlarında, sakallı, beyaz tenli biriydi. Polis eve geldiğinde saldırının olduğu yeri ve çevredeki kameraları göstermek istediğimde ilgisiz kaldı. Tüm haklarımı arayacağım. Ardından saldırıyı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağım.” Kaynak: Hürriyet