Kamuoyunda Roe v Wade (Roe Wade'e karşı) olarak bilinen mahkeme kararı 1973 yılında alınmıştı. Kararın iptali milyonlarca kadının yasal yollarla kürtaj yaptırma hakkını ellerinden alabilir.

Yüksek Mahkeme'nin kararı, kürtaj üzerindeki sınırlamaların arttırılması ya da kürtajın tamamen yasaklanmasını isteyen Cumhuriyetçi Parti ve muhafazakâr dindar kesim açısından bir zafer olarak görülüyor.

Yüksek Mahkeme kararının ardından her eyaletin kürtaj konusunda kendi yasaklarını getirmeleri söz konusu olabilecek.

ABD'deki eyaletlerin yarısının kürtaja yeni sınırlamalar getirmesi ya da operasyonu tümden yasaklamaya teşebbüs etmesi bekleniyor.

Daha önce 13 eyalet, Yüksek Mahkeme'nin kararının ardından otomatik olarak kürtajın yasaklanmasını öngörecek kanunların hayata geçmesini kabul etmişti. Bu eyaletler Arkansas, Idaho, Kentucky, Louisiana, Mississippi, Missouri, Kuzey Dakota, Güney Dakota, Tennessee, Utah, Texas, Oklahoma ve Wyoming.

Planned Parenthood isimli kürtaj hakkına erişim sağlayan bir sağlık hizmetleri kurumuna göre, Yüksek Mahkeme kararının ardından ABD'de doğurganlık yaşında olan yaklaşık 36 milyon kadının yasal kürtaj yollarının kapanması söz konusu.

Eski ABD Başkanı Barack Obama kararı "Özgür topluma inanan herkese bir darbe" diye tanımladı.

Kaliforniya, New Mexico ve Michigan da dahil olmak üzere bazı eyaletlerin Demokrat Partili valileri, Yüksek Mahkeme'nin Roe v Wade kararını iptal etmesi durumunda yasal kürtaja erişim haklarını garanti edeceklerini açıklamışlardı.

ÜÇ AY İSTEMİ


1973 yılında görülen tarihi davada, Yüksek Mahkeme'de yediye karşı iki oyla bir kadının gebeliğine son verme hakkının Anayasa tarafından güvence altına alındığına hükmedilmişti.

Dava ilk üç ay sistemi olarak adlandırılan durumu oluşturmuştu.

Buna göre;

Amerika'daki kadınların, ilk üç ayında hamileliklerini sonlandırma konusunda mutlak hakkı bulunuyor.
İkinci üç aylık dönemde ise bazı eyalet sınırlamaları devreye girebiliyor
Son üç ayda ise eyaletler kürtajı, cenin anne karnı dışında hayatta kalabilecek büyüklüğe yaklaştığı için, sınırlayabiliyor ya da yasaklayabiliyor.
'Roe Wade'e karşı' ismiyle anılan kararla kadınlar, kendi hayatlarını tehdit eden bir durum olması durumunda, herhangi bir yasal sınırlama olmadan hamileliklerini sonlandırabiliyor.


Mississippi Valisi Tate Reeves, Yüksek Mahkeme'nin kararını sevinçle karşıladı ve eyaletinin "ülke tarihindeki en büyük adaletsizliklerden birinin geri çevrilmesine öncülük ettiğini" ileri sürdü.

Reeves, "Bu karar hızla daha çok kalbin atmasını sağlayacak, daha çok bebek arabası sokaklarda itilecek, daha çok karne alınacak, daha çok çift kale maçlar oynanacak. Bu kutlanması gereken bir gün!" ifadelerini kullandı.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği isimli insan hakları kuruluşu ise Twitter hesabından "Bunun ne kadar korkunç bir an olduğunu inkâr etmeyeceğiz," açıklamasında bulundu.

Kuruluş, "Mahkemeler ne derse desin hiç kimse kendi isteği dışında hamileliğini devam ettirmeye zorlanamaz. Kürtaj bizim hakkımız ve bu uğurda mücadelemize devam edeceğiz," diye yazdı. (BBC TÜRKÇE)