Pazar günü yapılan seçimde yüzde 51,74 oy alarak Kuzey Kıbrıs'ın 5. Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar, mazbatasını bugün öğle saatlerinde Yüksek Seçim Kurulu'ndan aldı. Ersin Tatar'ın medya sektöründen siyasete çeşitli uğraklardan geçen kariyeri, Cumhurbaşkanlığı ile devam ediyor. İlk turu 11 Ekim'de yapılan seçimin ikinci turunda rakibi Mustafa Akıncı'yı geride bırakarak Cumhurbaşkanı seçilen Tatar, 2018'in Ekim ayından beri Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) Genel Başkanı. 2009 yılında Kuzey Kıbrıs'ta Maliye Bakanı olarak görev yapan Tatar, partisi UBP'de çeşitli yönetim kademelerinde de bulundu. 22 Mayıs 2019 tarihinden itibaren ise Halkın Partisi ile kurdukları koalisyonun başı olarak Başbakanlık görevinde bulunuyordu. İngiltere'den Türkiye'ye 1960'ta Lefkoşa'da doğan Tatar, ortaokul ve lise eğitimini İngiltere'de aldı. 1982 yılında Cambridge Üniversitesi'nin iktisat bölümünden mezun oldu. Üniversite eğitimi sonrası iş hayatına giren Tatar'ın Türkiye'deki medya sektörüyle yakın ilişkileri oldu. 1992 yılından itibaren yaklaşık 10 yıl boyunca İstanbul'da Show TV'nin Genel Koordinatörlük görevini üstlenen Tatar, Kuzey Kıbrıs'taki ilk özel televizyon kanalı olan Kanal T'yi kurarak iş faaliyetlerine adada devam etti. 90'larda ve 2000'lerin başında medya sektöründe çeşitli televizyon ve dergi projelerini sürdüren Tatar'ın Kıbrıs siyasetindeki adresi Ulusal Birlik Partisi oldu. Ersin Tatar, yaklaşık iki yıldır Ulusal Birlik Partisi'nin liderliğini yürütüyor. 11 Ekim 1975'te Kuzey Kıbrıs'ın ilk cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından kurulan UBP, 1994-1996 yılları dışında, kuruluşundan 2003 seçimlerine kadar iktidardaydı. Genel olarak sağ kanat seçmene hitap eden UBP, Kıbrıs sorununun çözümüne milliyetçi bir perspektiften yaklaşıyor. Adada yaygın olarak kabul gören "federasyon" çerçevesinin artık işe yaramadığını savunan UBP, iki devletli çözümden, yani adanın güneyinde ve kuzeyinde iki farklı devletin varlığından yana. Ancak Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin yürütülen müzakerelerde yer alan aktörler bu yaklaşıma sıcak bakmıyor. Adanın kuzeyinde 1974'ten itibaren kuruluş süreci başlayan Türk yönetimini resmen tanıyan tek ülke Türkiye. Tatar'ın gündemi Ersin Tatar, UBP'nin Kıbrıs çevresindeki gerilime ilişkin geçmişten gelen yaklaşımını Başbakanlık görevi ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı süresince benimseyerek öne çıkardı. Başbakan olduğu dönemde Ersin Tatar, Akdeniz'de Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile gerginliklere neden olan doğalgaz arama çalışmaları sırasında da sık sık kamuoyuna açıklamalarda bulundu ve "sahada Türkiye ile birlikte aktif varlık göstermeyi" savundu. Ersin Tatar, Başbakanlığı döneminde Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Yavuz sondaj gemisini inceliyor. Tatar, Kıbrıs çevresindeki hidrokarbon arama faaliyetleri sırasında basına yaptığı açıklamalarda, "Türkiye'nin kararlı duruşunun Doğu Akdeniz'de hak ve çıkarların korunması açısından çok önemli olduğunu" ifade etti. UBP lideri olarak Ankara ile yakın ilişkiler vadeden Tatar'ın Cumhurbaşkanlığı seçiminden kısa süre önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmesi, Mustafa Akıncı başta olmak üzere ülkedeki çeşitli kesimler tarafından "seçimlere müdahale" olarak yorumlandı. Tatar'ın Ankara ziyaretinde duyurduğu "Kapalı Maraş bölgesinin kısmen açılması" hamlesi, hem bölgedeki aktörler tarafından hem de Kuzey Kıbrıs'taki birçok siyasetçi tarafından eleştirildi. 1974'ten bu yana kapalı tutulan ve Kıbrıs müzakerelerinin bir gündemi olarak her dönem tartışmalara konu olan Maraş bölgesinin kısmen de olsa açılması, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ın attığı "tek taraflı bir adım" olarak değerlendirildi. Ersin Tatar, Maraş'ın açıldığı gün bölgeye giriş yapıyor. UBP adayı Ersin Tatar'ın Maraş bölgesinin açılmasını, "turizmin gelişmesi için bir olanak" olarak görmesi ve Kuzey Kıbrıs halkının ekonomik olarak bundan yararlanacağını öne çıkarması, eleştirilerin odağındaydı. Ersin Tatar'ın Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı seçilmesi dünya basınında "Erdoğan'ın desteklediği aday kazandı" başlıklarıyla duyuruldu. Ankara ile ilişkiler Tatar ise Ankara'nın kendisine yönelik olumlu tavrını reddetmemekle birlikte, "Kıbrıs Türklerinin Türkiye'nin desteğiyle haklarını alabileceğini" savunuyor. Eleştirilere yanıt veren Tatar, "Biz KKTC'yi güçlendirmeliyiz. Bunu da Türkiye'nin desteği ile yapabiliriz. KKTC benim liderliğimde ezber bozuyor. Arkamda da dimdik Türkiye Cumhuriyeti var" ifadelerini kullandı. Seçimlerde aldığı galibiyetin ardından Tatar, önemli olanın ülkesini birlik ve beraberlik içinde daha iyi günlere taşıyabilmek olduğunu söyledi ve ekledi: "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Fuat Oktay'a da çok teşekkür ederim. Biz vefalı insanlar olarak, halkımız yaşam mücadelesi verirken her zaman bizim yanımızda olan Türkiye ile birlikte olmaktan övünç ve kıvanç duymaktayız. Seçim malzemesi yapmak için Anavatan Türkiye'ye laf uzatanları reddediyoruz." Ersin Tatar, Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 6 Ekim'de bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı seçilen Tatar'la telefon görüşmesi yaparak Tatar'ı tebrik etti. Önümüzdeki beş yıl boyunca Cumhurbaşkanı olarak görev yapacak olan Tatar, "herkesin Cumhurbaşkanı olacağını" ifade ederek tüm seçmenlere teşekkür etti. Öte yandan ada çevresindeki doğalgaz gerilimi ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin beklentiler, Kıbrıs siyasetinde suların bir süre daha durulmayacağına işaret ediyor. Zira Ersin Tatar ile seçim süresince gerginlik yaşayan Halkın Partisi'nin koalisyondan çekilmesiyle hükümet düştü ve henüz bir hükümet kurulmuş değil. Kıbrıs sorununa ilişkin yeniden görüşmelerin başlaması için Tatar'ın nasıl bir çözüm perspektifini öne çıkaracağı da merak ediliyor.