Şimdi de “Baykal kaseti” patladı. Bir TV tartışma programında gazeteciler “kasetlere, tapelere alışılmıştı. Bunlar sıradanlaşmış gibiydi. Erdoğan’ın işaretiyle twitter’ın kapatılmasıyla küllerin altından alevler yeniden yükseldi” diyordu.

Şimdi de “Baykal kaseti” patladı.
Bir TV tartışma programında gazeteciler “kasetlere, tapelere alışılmıştı. Bunlar sıradanlaşmış gibiydi. Erdoğan’ın işaretiyle twitter’ın kapatılmasıyla küllerin altından alevler yeniden yükseldi” diyordu.
Kaset, tape alevleri yeniden yükseldi mi?
Bilemiyorum.
Böyle bir durum varsa bile ateşin yakacağı cürmü kadar yer nedir?
Sandığa atılacak oyları etkileme oranı ne olabilir?
“Baykal kaseti” içeriği doğru ya da montaj...
Fakat...
Etki katsayısını ölçmek mümkün değil.
......................
En iktidara aykırı kaynaklar bile AK Parti’nin birinciliğini tartışmıyor.
O halde Türkiye’de seçmen oylarını neye göre verir.
Araştırmacı Adil Gür’e göre “seçmen öncelikle ekonomik durumunu düşünüyor.”
“Özgürlükler, dürüst siyaset, yolsuzluk” için kaygıları daha alt sıralarda.
Bir diğer önceliği “istikrar...”
Siyasi iktidarın değişmesi ve koalisyonların o iki de bir yoldan çıkıp devrilen yıllarına dönmek istemiyor.
Esnaf da, işçi de, işadamı da 4 tekeri ayrı ayrı ve yamalı lastiklerle siyaset trafiğine çıkacak bir dolmuşa binmeyi sakıncalı buluyor.
Buna pazar günü kurulacak sandıklardan yeni bir iktidar değil sadece yerel yöneticilerin çıkacağı gerçeğini de ekleyin.
Kendi yaşadığı yeri iyi yönetecek, yaşam kalitesini yükseltecek yöneticiye oy vermek için “bilinçli ve akılcı” denebilir.
Elbette iktidara ya da muhalefet partilerinden birine yakınlık duyması hatta “aidiyet” hissetmesi de önemli ama yerel hizmet arayışı terazinin diğer kefesindeki ağırlık.
Mutluluk araştırmalarına bakıyoruz “halimden memnunum, idare edip gidiyoruz işte” diyenlerin sayısı az değil.
......................
Peki...
Muhalefet oyları?
Tabela partileri ve “BDP-HDP” dışında MHP ve özellikle CHP seçmeni genellikle eğitim ve gelir düzeyi daha yüksek olanlar.
“Özgürlükler, insan hakları, yolsuzluk” duyarlıkları daha fazla hatta “öncelikli.”
Öte yandan CHP adayları da kişisel ağırlıkları veya dayanılmaz hafiflikleri ile gerçekçi değerlendirmeli.
Söz gelişi Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yukarıda sıraladığım etkenlere rağmen neden böylesine büyük desteğe sahip?
Çünkü...
İyi hizmet verdi.
Eskişehir’e marka değeri kazandıran hemen hemen her şeyin altında imzası var.
Ankara’da Mansur Yavaş nasıl bu kadar büyük tabana sahip?
20 yıldır belediye yöneten Melih Gökçek karşısında belediyecilik kariyerini bütün ağırlığıyla koyduğu gibi Ankara seçmeninin dürüstlük duyarlığını da cevaplandıran isim.
“Alnı secdede değil” denemiyor.
Mustafa Sarıgül Şişli ve Nişantaşı’nı uçurdu.
Fakat..
Rakibi Kadir Topbaş “büyükşehir yönetimi avantajıyla” yarışa hayli önde başladı.
İzmir bir fenomen.
Binali Yıldırım faktörü iktidar partisinin oylarını yükseltti.
Ama...
“İzmir fenomendir” tespitini vurguluyorum.
..........................
Bu tür başka örnekleri de sıralamak mümkün.
..........................
Ancak...
Bir de “CHP’nin kampanya stratejisi” de tartışılmalı.
Bunu “Erdoğan’ın genel seçim havasına sokmak oyununda topa girmek yanlışı” diye tanımlıyorum.
Ayrı bir yazı konusudur.