Berlin'de yarın açılacak ITB Berlin Turizm Fuarı öncesi gazetecilerle bir araya gelen Rifai, büyümeye devam eden dünya turizm sektörünün karşı karşıya olduğu güçlükleri anlattı.

Rifai, turizmin birçok ülkede ekonomiyi canlandırdığını, istihdamı artırdığını ve sosyoekonomik gelişime katkı sağladığını belirterek, son dönemde güvenlik sorunları nedeniyle seyahat etmenin güçleştiğini kaydetti.

Sığınmacı krizinin çok önemli bir konu olduğunu ama turizm ile mülteci konusunun karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Rifai, birçok hükümetin siyasi hedefler doğrultusunda mülteci konusunu istismar ettiğini dile getirdi.

Rifai, ''Turizm ile sığınmacı konusunu karıştırmamak lazım. Sığınmacı yardımı insani, ahlaki bir zorunluluk ve ekonomik bir sektör olan turizmden ayrı bir konumda. Bana hangisi daha önemli diye sorarsanız tabi ki kardeşlerimize karşı insani yükümlülüklerimiz derim ama zaten ikisi birbirleriyle bağlantılı değil" diye konuştu.  

Hükümetlere, aldıkları güvenlik tedbirlerinde ölçülü olma çağrısı yapan Rifai, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gayet tabi ki güvenlik önemli. Güvenli olunmayan bir ortamda turizmin varlığından söz edilemez. Ancak güvenliği sağlamak isterken turizmi öldürecek önlemlere başvurulmamalı. Sınırları kapatmaya başlar, duvarlar örersek, dışa açık tavrımızda sınırlamalara gidererek ‘Sizi ülkemizde istemiyoruz’ tavrını üstlenirsek, ileride pişman olacağımız gelişmelere yol açmış oluruz.”

-“Schengen çökerse teröristlerin istediği olur”

Rifai, Schengen sisteminin çökme tehlikesinden duyduğu rahatsızlığa dikkati çekerek, ''Sınırlarımızı kapatır, insanlık tarihindeki en iyi buluşu olan Schengen bölgesinin çökmesine izin verirsek, duvarlar inşa etmeye başlarsak, tam da teröristlerin bizim yapmamızı istediği şeyleri yapmış oluruz. Schengen çökerse teröristlerin istediği olur. Buna nasıl izin verebiliriz. Olabilecek en kötü şeydir Schengen’in çöküşü” ifadesini kullandı.  

- "Türkiye ve Yunanistan öncü rol üstlendi"

Sığınmacı krizine rağmen Yunanistan'ın turizm sektöründe geçen yıl yüzde 8’lik büyüme yaşadığını belirten Rifai, “Sığınmacılar, turizme, güzel manzaralara zarar vermiyor. Aksine ekmeğini, yemeğini paylaşan insanlar saygınlık uyandırıyor ve turistleri çekiyor. İnsanlarına saygı duyduğunuz yerlere gidersiniz. İnsanlara ‘Hoşgeldin’ denmeyen yerlere zaten gitmezsiniz. Yunanistan ve Türkiye bu konuda uzun zaman önce öncü oldu, yükü üstlendi. Saygım sonsuz” diye konuştu.

- "Terör küresel tehdit" 

Rifai, terörün küresel bir tehdit olduğuna işaret ederek, herkesin her yerde hedef alınabileceğini söyledi.

"Komşumda oldu bana bir şey olmaz" veya "Benim meselem değil" gibi yaklaşımları eleştiren Rifai, "Yarın da siz hedef alınırsınız. Birlikte mücadele etmek, ateşi kaynağında söndürmek zorundayız” dedi. 

Rifai, terörün hedef aldığı Türkiye gibi ülkelerde turizm sektöründe yaşanan sıkıntıların kısa vadeli olduğunu ifade ederek, “Terörün hedef aldığı Türkiye, Mısır ve Tunus çok metanetli ülkeler. Güçlü geleneklere sahipler, turizme sağlam yatırımları var. Hemen toparlayacaklar. Çok daha güçlenerek toparlayacaklarına inancımız tam” değerlendirmesinde bulundu.

Bazı ülkelerin, teröre hedef olduktan sonra Türkiye ve Mısır’a destek olmak yerine seyahat uyarıları yayınlamasına tepki gösteren Rifai, “Seyahat uyarıları yayınlandı. Acı çeken iki ülkeyi izole ettik, bu nasıl bir uluslararası destek?” diye konuştu. 

-“Turizmi öldürecek önlemlerden kaçınılmalı” 

"Dünyada karanlık güçlerin birçok cepheden saldırdığını, turizmin de hedef alındığını" belirten Rifai, güvenliği temin etmek amacıyla atılacak adımların belirlenmesinde turizm sektörü temsilcilerinin de görüşlerine başvurulması gerektiğini kaydetti.

Rifai, turizm sektörünün ekonomideki gelişmelerden de etkilendiğine işaret ederek, şöyle devam etti: 

“Döviz kurlarındaki dalgalanmalar bazı bölgeleri daha cazip hale getirirken, diğer bazı ülkelerin vatandaşlarının seyahat etmesini zorlaştırdı. Yine petrol fiyatlarındaki düşüş seyahat etmenin maliyetini azaltırken, petrol üreten ülkelerin vatandaşlarının seyahat edebilmesini zora soktu. Örneğin, döviz kurlarındaki dalgalanma, petrol fiyatlarındaki düşüş ve her ikisinin ekonomi üzerindeki etkisi nedeniyle Rusların seyahat edebilmesi zorlaştı. Ancak mevcut düşüş sizi yanıltmasın çünkü geçici olduğu kanaatindeyiz. Turizm, güvenlik alanındaki zorluklar da dahil tüm güçlüklere rağmen büyümeyi başardı. Görünen o ki her şeye rağmen insanlar seyahat etmeye devam edecek.”