Bu kadınlardan dörtte biri de 18 ay içinde yeni bir İYE atağı geçirir. İdrar yolu enfeksiyonları hafif ve kolay tedavi edilebilen bir hastalık olarak görülmemeli tam aksine ciddiye alınmalı,  ihmal edildiğinde böbreklere kadar uzanabilir ( piyelonefrit?)  ve kalıcı patolojik değişimler bırakabilir. İdrar yolu enfeksiyonu oldukça ağrılı bir hastalıktır. Aniden gelen idrar hissi ( strangüri), gece yataktan fırtına gibi kaldıracak kadar kuvvetli işeme durumu (nitüri) olabilir. Tuvalete gidildiğinde sadece birkaç damla idrar yapmak bu esnada da şiddetli yanma hissedilir (dizüri). İdrarda kan görülmesi (hematüri) de çoğu zaman kişiyi oldukça endişelendirir. İdrarın koyu, bulanık ve kötü kokulu olması kişiyi korkutur.

Kişiyi korkutan bu tür belirtiler eğer tedavi edilmez ise enfeksiyonun böbreklere kadar yayılmasına ve hayatı tehdit edici komplikasyonlara neden olabilir.

 

Kadınlar neden idrar yolu enfeksiyonlarına daha meyillidir? 

İdrar yolu enfeksiyonlarına kadınlarda erkeklere göre 20-25 kat fazla rastlanır. Bu oran 20-50 yaş arasında 50 misline kadar çıkabilir. Menopoz sonrasındaki ilk yılda da İYE eğilimi oldukça fazladır. İYE'nın kadınlarda daha sık görülmesinin en başta gelen nedeni kadın ile erkek anatomisi arasındaki farktır. İdrar yolu enfeksiyonlarına  dışarıdan gelen bakteriler  neden olur .İdrar normalde  hiçbir mikroorganizma içermez. Ürethradan dışarıya doğru akarken burada birikmiş olan ve yukarılara çıkmaya çalışan mikroorganizmaları yoldaki sfinkterler = Kapılar engeller ve idrar akışı mikropları temizler. 

Ancak bazen bu mekanik temizleme yeterli olmaz ve enfeksiyon etkenleri yukarılara doğru sızabilir. Normalde barsaklarda bulunan koli basili makattan vücudu terk ettikten sonra,öncelikle vajinaya yeleşir onun bakteriyi besleyen ortamında çoğalır ve kadınların çok sıkıntı çektikleri vajinal akıntı ile dışarı atılan mikroplar vulva bölgesinde tekrar çoğalıp yukarıya üretraya doğru ilerleyip ürethradan mesaneye kadar ulaşarak sistite yol açar.

Anatomikolarak bir daire  içinde anal, vajinal ve üretral delikler bir birlerine çok yakın lokalizasyonda bulunurlar. Bu anatomik yapı kadınlar için dezavantajdır. Diğer bir dezavantaj ise üretralarının kısa 3-5 santimetre oluşudur. Başka ve önemli fakat uzmanlar tarafından atlanan patoloji ise üretral meanın dar olmasıdır.

 Mikropların alması gereken yol çok kısadır. Başka bir diğer etken tuvalet alışkanlıklarıdır. Tuvalet sonrası temizliğin arkadan öne doğru yapılması anus çerverindeki organizmaları vajinaya taşır. Bu nedenle işeme sonrası vulva temizliği ıslak bir hazır mendille yukarıdan aşağıya bir defada itilipmendil atılmalıdır. Ayrıca anüs çevresi ne kadar temiz tutulursa tutulsun iç çamaşırda yerleşen bakteriler vajinaya kadar ulaşabilir. Cinsel ilişki esnasında meydana gelen mikroskobik travmalar da enfeksiyona olan eğilimi arttırır.

İlk kez cinsel ilişkide bulunan ya da her zamankinden daha yoğun cinsellik yaşayan kadında 10-20 saat içinde yanma başlar. Özellikle balayında görülen bu durum nedeni ile tabloya "balayı sistiti" denmektedir.

Doğum kontrolünde kullanılan bariyer yöntemler prezervatif de dahil olmak üzere dokularda irritasyon ve dolayısı ile enfeksiyona meyil yaratır. Bazı spermisid maddeler vajinada normalde bulunan ve diğer bakterilerin aşırı çoğalmasını engelleyen mikroorganizmaları da öldürerek enfeksiyon nedeni mikroorganizmaların üremesini kolaylaştırır. Yine sünnetsiz erkeklerde sünnet derisi içinde yerleşen organizmalar da ciddi enfeksiyon kaynağıdır. Gebelik esnasında meydana gelen hormonal değişimler idrar yollarında da yavaşlamaya yol açar. Bu nedenle mesane tam boşaltılamaz ve artık idrar sürekli mesanede kalır. Bu durum idrar yollarında enfeksiyona yol açan mikroplar için bulunmaz bir fırsattır. Gebelerin çoğu, sistit olduklarını fark edemezler. Tedavi edilmeyen idrar yolu enfeksiyonları zarların açılmasına ve erken doğuma yol açabilir. Bu nedenle kontrollerde gebenin herhangi bir yakınması olmasa dahi idrar tetkiki yapılmalıdır.

Menopozda da yaşlanmaya bağlı olarak dokular elastikiyetini kaybeder ve tam boşalamaz. Gebelikte olduğu gibi biriken idrar enfeksiyon için uygun zemin hazırlar. Şeker hastalarında İYE görülme sıklığı da artar. İdrardaki şeker, mikroplar için uygun bir ortam yaratır. İdrar yolları taşları hem erkekte hem de kadında enfeksiyon olasılığını arttırır. 

Vajinal doğum sonrası dokular orijinal esnekliğine dönmez. Bir ya da birkaç doğum sonrasında vajina dokusundaki bu gevşeme neticesinde mesane sarkması, sistosel ortaya çıkar. Bu da İYE'nın sık görülmesinin bir başka nedenidir. Sık tekrarlayan vajinal enfeksiyonlar ya da cerrahi girişimler ürethtrada darlığa yol açar. Bu nedenle de yine idrar boşalmasının bozulması sonucu İYE görülebilir.

Belirtileri

  • Sık sık ve azar azar idrara çıkma (pollaküri)
  • İdrar yaparken yanma (dizüri) Kötü kokulu idrar
  • Bulanık idrar
  • Kanlı idrar(mikrohematüri)
  • Ateş
  • Yan ağrısı


Tanı 

Yapılan tam bir idrar tetkiki (TİT) ve idrar kültürü  tanı için yeterli olur. İdrar tetkikinde lökosit ve bakteri görülür. Burada çok önemli bir nokta idrar örneği verirken idrarın herhangi bir yere değip kirlenmesini engellemektir ( kontaminasyon). Bu amaçla ürathra çevresi ve vulva (genital büyük alan) temiz bir bez ile silinir, ilk gelen idrar boşa akıtılır sonra bir miktar idrar kabına işenir.

Kültür ve antibiyogram yapılarak  hassas antibiyotik tespit edilir. Uygun antibiyotikle tedaviye başlanır.

 Sık, sık tekrarlayan veya tedaviye dirençli olan enfeksyonlarda sistoskopi ( optik-ışık kaynağı sistemi)  İyotlu ilaç damardan verilerek böbrek, üst idrar yolları, mesanenin filmi çekilir.

Tedavi 

İYE tedavisine hassas antibiyotikler yanıt verir. Ampirik, kültüre bağlı kalmadan çeşitli antibiyotiklerde verilebilir. Dizüri için (ağrıyı gidermek) anti spastikler ve ağrı kesiciler verilir. 1.5- 2 litre sıvı alımı diürezi artırarak tedaviye ek yarar sağlar. Kronik sistitli hastaların tedavisi oldukça zor olabilir. Alt karın bölgesine sıcak uygulaması faydalı olur. İdrar yolu enfeksiyonlarını önleyebilmek için bazı doğal tedavi yaklaşımları ortaya atılmıştır. Bir takım otların kaynatılarak içilmesi veya idrarı asidik yapacak meyve sularının faydası olabilir. Bitkisel ilaçlar da doktor kontrolünde fayda sağlayabilir; Caranberry, Kızılcık Isırgan otu gibi.