İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 50 sığınmacıya önümüzdeki iki hafta içinde Ruanda'ya gönderileceklerinin duyurdu. Johnson, "hükümetin sığınmacı politikalarına meydan okumak isteyen solcu avukatlarla savaşmaya hazır olduğunu" söyledi.

Geçen ay açıklanan 120 milyon sterlinlik programa göre, İngiltere'ye yasa dışı yollardan girdiği anlaşılan insanlar, doğu Afrika ülkesine nakledilecek. Program, insan hakları derneklerinden ve hatta eski başbakan Theresa May ve Canterbury başpiskoposu Justin Welby de dahil olmak üzere bazı muhafazakar isimlerden sert eleştiri aldı.

Ancak, Daily Mail ile yaptığı bir röportajda Johnson, “ülkeye yasadışı giren ilk 50 kişiyi” iki hafta içinde Afrika ülkesine gönderileceklerinin bildirildiğini belirterek programın kararlılıkla uygulanacağını deklare etti. Johnson, “Halkın ve parlamentonun iradesini engellemek için çok fazla yasal muhalefet olacak. Biz buna hazırız” dedi.

"SAKINCALI OLABİLİR"

The Guardian'ın haberine göre, İngiltere İçişleri Bakanlığı bu hafta program için kendi eşitlik etki değerlendirmesini yayınladı ve doğu Afrika ülkesindeki bazı LGBTQI+ kişilere yönelik davranışlar konusunda “endişeler” olduğunu belirtti. Yapılan soruşturmaların, LGBTQI+'lar yönelik “kötü muamelenin bir kereye mahsus” olduğuna işaret ettiği öne sürüldü.

Adalet Bakanlığı’ndan bir yetkili sığınmacıları Ruanda'ya gönderme kararlarının "duruma göre" değerlendirileceğini söyledi ve Ukrayna'dan kaçan insanların aralarında olabileceğini inkar etmedi. Yetkili, "Bir Ukraynalının İngiltere'ye gitmek için bir kaçakçıya para ödeyerek küçük bir tekneye binmesi için kesinlikle hiçbir neden yok" dedi.

Hükümetin yeniden yerleştirme planının açıklanmasından sonra, 160'tan fazla dernek ve kampanya grubu, başbakanı "utanç verici derecede zalim" olarak tanımladıkları planları geri çekmeye çağırdı. (GAZETE DUVAR)